Aylar boyu il kongresi üzerine konuştuk, durduk. Geçtiğimiz cumartesi günü yaklaşık 20 saat süren bir maraton yaşandı. Öncesi ve sonrasında yaşananlar itibariyle içerisinde birçok ilki barındıran bir kongre olarak kayıtlara geçti.
Uzlaşı parolasıyla çıkılan kongre sonucunda ise tam anlamıyla ayrışma çıktı! Ayrışma kelimesi aslında yaşananlara baktığımızda biraz hafif kaldığını vurgulamak şart gibi görünüyor.
İzmir kongresinden önce İstanbul kongresinin sonuçlarına dikkatinizi çekmek istiyorum. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, 510 geçerli oyun 444’ünü alarak seçimi kazandı. CHP’nin iç çekimsenin en fazla olduğu illerin başında gelen İstanbul’da çarşaf liste şeklinde hazırlanan blok liste konusunda da “uzlaşı” sağlandı!
Mesela İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, “Listeyi kongrede görürsünüz” demedi! Öğrendiğim kadarıyla herkesin görüşü alınarak, istişare içerisinde, genel merkezin içinde olduğu bir süreç yaşandı. Kavgasız, gürültüsüz...
Şimdi İzmir’e dönelim. Ciddi karşı çıkışlara karşın sürecin en başından beri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun işaret ettiği Deniz Yücel, uzlaşı adayı oldu. İsim konusunda son düzlükte bir tartışma yaşanmadı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve birlikte siyaset yaptığı arkadaşları Yücel’e destek olma noktasında hemfikir oldu.
Peki liste nasıl yapılacaktı?
Bu işi yorumlayanlar olarak, partinin önde gelen isimlerin bir masada buluşacağını, istişareyle liste yapılacağını öngördük. Öngördük diyorum benim gibi düşünenlerin sayısı oldukça fazlaydı. Ancak öyle olmadı.
Soyer il başkanı Yücel’in listesini görmek istedi. Aldığı cevap aslında her şeyi özetler nitelikte!
“Kongre günü görürsünüz” Öyle de oldu!
Bu hangi açıdan bakarsanız bakın Soyer’e yapılan haksızlığın dik alası!
Yakından tanıdığım Yücel, “Ben kimsenin adamı değilim. Listemi kimseye göstermem” şeklinde bir duruş sergilemeye çalıştı! Eğer listesini kimseye göstermeyip, kendi başına yapsaydı ve kimseye göstermeseydi o zaman bu duruşunu desteklerdim.
Fakat kendisi listesini CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, bazı belediye başkanları ve bazı ilçe başkanlarıyla yaptığını biliyoruz.
“Neden onlarla yaptı?” noktasında değilim. Ya da bunu sorgulamıyorum. Ancak Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanına listeyi göstermiyorsa burada büyük bir tuhaflık var demektir. Soyer’e kongre günü akşam saatlerinde liste okunuyor ancak verilmiyor! Tunç Soyer listeyi basına sızmasının ardından görüyor.
Deniz Yücel’e karşı en başından beri “güven” sorunu yaşayan Soyer, kendi açısından bakıldığında haklılığını ortaya koymuş oluyor. Bu fırsatı da kendisine il Başkanı olarak Yücel veriyor!
Soyer’in, her şeye rağmen Yücel’in anahtar listesine sahip çıkıyor, oylamaya geçilmeden hemen önce ilçe başkanlarına, “Başka liste çıkmasın” diye bastırıyor! Ancak buna rağmen başka liste (sarı) çıkıyor. Bu arada Özkan’a yakın isimlerin da boş durmadığını, gerçek anahtar listesinin birebir benzerinin ufak değişikliklerle salonda yayıldığına hep birlikte şahitlik ediyoruz.
Ben her iki taraftan da onlarca kişiyle konuştum. Herkesin kendisine göre haklılık payı var elbet!
Fakat Büyükşehir Belediye Başkanı’na yönelik yaklaşım bence “uzlaşıdan uzak” bir görüntü veriyor.
Onun için de hangi açıdan bakarsanız bakın, hangi açıdan değerlendirirseniz değerlendirin parti içindeki ayrışmayı körükleyen, derinleştiren, çizgileri net olarak çizen bir kongre olduğunu düşünenlerdenim.
CHP İzmir’de parti içi görüş ayrılığı epey bir erken başladı! Bakalım bu görüş ayrılığı nereye doğru evrilecek?!
Yücel’in aldığı 258 oy sayısına da değinmeden geçmeyelim! Bu rakam açıklandığında Yücel ve beraberindekilerin oldukça şaşırdığını gözlemledim!
Bu durumu sadece ve sadece “Delege oy vermeyi unuttu” şeklinde açıklamak pek doğru olmaz. Elbette unutanlar oldu. Kurultay listesinde de yer alan Yücel, 339 oy aldı. Eğer 400 ve üzerine çıksaydı o zaman “unutuldu” gerekçesi kabul edilebilirdi.
Bir tepki durumu olduğu da aşikar! Yücel’in bu durumu değerlendireceğini ve yeni süreçte ona göre hamleler gerçekleştireceğini düşünüyorum.