Hale Halime YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir körfezine ilişkin GÜNDEME BAKIŞ TV'de açıklamalarda bulundu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın İzmir’e yönelik ayrım yaptığını ve sorumluluklarını yerine getirmediğini kaydeden Tugay, arıtma tesisi ve yağmur suyu hattı için Büyükşehir’in yurtdışından bulduğu kredilerin de hükümet tarafından onaylanmadığını dile getirdi.

Başkan Tugay, SGK borcuyla ilgili konuştu: Bizi tehdit altında çalıştırmak istiyorlar! Başkan Tugay, SGK borcuyla ilgili konuştu: Bizi tehdit altında çalıştırmak istiyorlar!

TMSF’nin Basmane Çukuru projesi hazır... Belediyenin bir gram hakkını yedirmem! TMSF’nin Basmane Çukuru projesi hazır... Belediyenin bir gram hakkını yedirmem!

“GEMİ VE SANAYİ ATIKLARININ DENETLENMESİ İÇİN YETKİ İSTEDİK”

Bakanlığın yerine getirmediği sorumluluklarını Büyükşehir Belediyesi’nin yapması için yetki istediklerini ancak buna da yanıt verilmediğini kaydeden Tugay, “Gelen yük gemilerinin atıklarının denetlenmesi ve sanayi kuruluşlarının atıklarının denetlenmesiyle ilgili yetki istedik. Şu ana kadar cevap gelmedi. Gelirse bunları denetleyeceğiz ve körfezin kirlenmesini de durdurmuş olacağız” ifadelerini kullandı.

“İZMİR’E KÖTÜLÜK YAPMAKTAN VAZGEÇİN”

Yurtdışı kredileriyle ilgili de çağrıda bulunan Tugay, “Şu an bulduğumuz kredilerden, Hazine tarafından onaylanmış bir kredi yok, çağrımızı yapıyoruz, anlayış bekliyoruz İzmir’e hizmet için, iyilik beklemiyoruz, yapılması gerekeni yapacaklar. Kötülük yapmaktan vazgeçin diyoruz. Yurtdışındaki bankalardan bulunan krediler bunlar, tamamı Büyükşehir Belediyemiz tarafından ödenecek. Hazinenin bir kefareti yok, onları sorumluluk altına sokan bir şey yok. Sadece mevzuat gereği onaylayacaklar ama onları yükümlülük altına sokan bir şey yok, Hazine kefil olmayacak. Büyükşehir’e güveniyor bankalar, uygun krediler veriyorlar. Onları biz almaya hazırız ama yasa gereği Hazine’nin imza atması gerekiyor. Garantör de olmayacak Hazine. Ondan isyan ediyor insan, biz imza atacaksınız bitecek, sizi bağlayan bir şey yok” diye konuştu.

“GEDİZ’İN KİRLİLİĞİ KÖRFEZE ETKİ EDİYOR”

“Bakanlık yasa gereği sorumlu olduğu işleri yapmıyor” diyen Tugay, “Çevresel kirlilikle ilgili olan her şeyi denetleyeceksiniz, ‘ben arıtmayı denetlerim’ diyor ama nedense gemileri denetlemiyor. Sanayi kuruluşlarını, tershanelerden gelen kirliliği denetlemiyor. Derelerden gelen, tarımdan, sanayi kuruluşlarından gelen kirlilikle ilgili çözüm üretmiyor. ‘Gediz körfeze dökülmüyor’ diyorlar, Gediz’in kirliliği körfeze etki ediyor, bunu bilim insanları söylüyor. Orta körfeze dökülen derelerin de denetlenmesi lazım. Biz yapamıyoruz, çükü yetkimizde değil. Bakanlığın denetlenmesi lazım” dedi.

“KREDİLERİN ONAYLANMASINI BEKLİYORUZ YAPMIYORLAR”

Tugay, “60 yılda oluşmuş bir dip kirliliği var. 25 yıllık CHP yönetimlerinden bahsediyorlar, bu dönemde oluşmadı. Geçmişte başka partilerden yönetenler de oldu İzmir’i. Partisine bakmadan, derelerden gelen alüvyonlar, atıklar körfezin dibinde birikti. Bunlar körfezdeki suyun sirkülasyonla kendini temizlemesine engel oluyor. Dip temizliği kanal oluşturma çalışmasının yapılması zorunlu ve tamamen Bakanlık sorumlu ancak yapmıyor. Yağmur suyu ayrıştırması başta olmak üzere arıtma tesislerinin kapasite artırımı için krediler var, onların onaylanmasını bekliyoruz, bunu yapmıyorlar” açıklamasında bulundu.

“İLLERİ NEYE GÖRE AYIRDIKLARINI BİLMİYORUZ”

İzmit körfezi için Bakanlığın yaptığı çalışmayı hatırlatan Tugay, “İzmit körfezinde de dip kirliliği ve onun yansıması olarak durgunluk, müsilaj ve alg patlaması varken, Bakanlık 3’te 2’sini kendisinin karşıladığı bir planla müdahale etti. Aynı şeyi bize teklif etseler biz de kabul ederiz ama bize ısrarla ‘siz kirlettiniz siz temizleyin’ diyorlar. İzmir körfezini kim kirletti kim temizledi, İzmir körfezini kim kirletti kim temizleyecek. Bakanlık İzmit’i bir çalışma alanı olarak görüyor ama İzmir’i çalışma alanı olarak görmüyor. Neye göre ayırdıklarını anlamıyoruz. Bakanlıklar sadece belli şehirlere değil Türkiye’nin tüm şehirlerine karşı sorumlular” dedi.

“İZMİR’DE BİRÇOK ALANI SATTILAR”

Hükümetin İzmir’de birçok arsa ve arazisini sattığını dile getiren Tugay, “Geçen 1 yıl içinde İzmit’te ne kadar arsayı, devlete ait alanı sattılar bilmiyorum ama İzmir’de çok alanı sattılar. Bırakın topladıkları vergileri bir de dünya kadar parayı da İzmir’in çeşitli yerlerini satarak aldılar. Hemen hemen her gün bir satış haberi okuyorum” diye konuştu.

BAKAN KURUM’A SERT ÇIKIŞ: “ÇOCUK MUSUNUZ SİZ!”

Tugay açıklamasında şunları kaydetti:

Önümüzdeki yaz bu yaşananları yaşamayacak körfez, çalışıyoruz ve bu çalışmanın sonucunu göreceğiz. Beni en çok üzen şey; Bakan Bey doldurmuş bir şişe suyu götürmüş koymuş ortaya, ‘Bak bu İzmir’in suyu’ diye. O sahneden 1 hafta sonraydı, İzmir dışından bir vatandaşımızla karşılaştım, ‘İzmir körfezine o kadar kirli diyorlar, ben bir gittim masmavi suyu vardı’ dedi. Geçenlerde mecliste çirkin bir fotoğraf gösterdi, yapay zekaya sormuş, ‘Eğer CHP’li belediyeler 10 yıl çalışmazsa İzmir körfezi nasıl olur’ diye soruyor.  Çocuk musunuz siz. CHP’li belediyeler çalışmazsa Çevre Şehircilik Bakanlığı neden çalışmıyor, o da çalışsın. Sizin hayalinizdeki körfez o mu yani. Türkiye’de İzmir körfezi çok kirliymiş gibi bir algı oluşturdular. Melez Deltasında röportaj yaparken cıvıl cıvıl kuş sesleri, martılar, pelikanlar var. Suyun dibi görünüyor, temiz. Süper temiz  demiyoruz tabi ama İzmir körfezini adeta bir lağım çukuru gibi anlatıyorlar. Kirlilik doğrudur, bir dönem artmış bu da doğru, hatalar olmuş ama bu hepimizin sorunu. Bunu çözmeliyiz dedim ama olayı suiistimal ettiler, İzmir’i, İzmir körfezini karaladılar. İzmir’e kötü bir şehir dediler. Buradan CHP’yi siyasi olarak suçlamaya çalıştılar. İzmir CHP’li belediyeler tarafından yönetilirken siz de hükümettiniz Sizin milletvekilleriniz, il müdürleriniz burada yok muydu? Öyle birbirimizi suçlayarak olmaz bu iş, sorunu çözmeliyiz.

“MAZGALA ÇİPURA ATMIŞLAR!”

19 Eylül’de Gaziler Gününde yürüyüş yapıyoruz. Kordon’dan yürürken geçit yolunda mazgalın altında kocaman Çipura var. Denizden uzaktayız, mazgalın içine atmışlar, balık duruyor orada. Kim bunu buraya nasıl attı, denizden gelmiş olamaz. Böyle tuhaf ve çirkin şeylerle olayı büyütmek için çaba gösterdiler. Onları Allah’a havale ediyorum. Ayıptır, İzmir’e bu yapılmaz. İzmir Türkiye’nin gururu bir şehir utanmalısınız. İzmir’i suçlamak için, karalamak için yaptıklarınızdan utanın. Bu şehrin insanları iyi, düzgün ve milliyetçidir. Bu insanlara yapılma bu. Biz çalışacağız ve düzelteceğiz. Doktor Cemil Tugay bu şehrin yetiştirdiği bu şehrin evladıdır ve bu soruna sahip çıkacak, düzletecek. Sizden istediğimiz tek şey yapabiliyorsanız yardımcı olun, yapamıyorsanız engel olmayın, hakaret etmeyin, olduğundan daha kötü bir tablo anlatmanın, Mecliste kötü sular, kötü fotoğraflar göstererek olmaz bu iş. Yapmanız gereken sorunun çözümüne yardımcı olmak. Benim kızdığım bu, ben belediyenin işini gelsin yapsın dedim mi bugüne kadar. Kredi alacak olsak kimseden garanti, kefaret de istemiyoruz. Kendimiz alacağız,, kendimiz ödeyeceğiz diyor. Biz  böyle konuşurken sürekli yalan, iftira, tefrika, sürekli suçlama ne oluyor ya kendinize gelin!

“BU KADAR SİYASİ KÖRLÜK İÇİNDE OLAMAZSINIZ”

Bu şehir bizim gururumuz. Biz gerekeni yapacağız ama siz de insani duyarlılıkla bakın bu şehre, bu kadar siyasi körlük içinde olamazsınız. Sizden olanı seçmedi diye suçlu olamaz İzmir, böyle bir şey yok.