Gazeteciler Onur Çakır ve Sercan Avcı, EGE TV’de yayınlanan Politika Durağı programında gündemi değerlendirdi.
Belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan borçları nedeniyle İller Bankası’ndan gelen payının bir bölümüne blokaj koyması ile ilgili tartışmalar devam ediyor.
Blokaj nedeniyle büyükşehirde işçilerin maaş ödemelerinde gecikme yaşandı. İşçilerin eylem yapmasına neden olan gecikme CHP ve AK Parti’yi de karşı karşıya getirdi.
Gazeteciler Çakır ve Avcı iktidarın koyduğu blokaj, sendikanın eylem kararı, Büyükşehir’in yönettiği süreç ve CHP ile AK Parti kanadından gelen açıklamalarla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Gazeteci Çakır şunları söyledi;
ÇAKIR: BÜYÜKŞEHİR HAZIRLIKLI DEĞİLDİ
Onur Çakır: Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın silkeleyin talimatı sonrası bakan harekete geçti. Büyükşehir cephesi böyle bir şey beklemiyordu. İller Bankası’ndan her ay belediyelere bir ödenek aktarılıyor. Bu ödenekten, kaynağından kesinti oluyor. Büyükşehir Belediyesi buna hazırlıklı değildi. Yanılmıyorsam 31 Aralık günü Büyükşehir Belediyesi’nin her ay alması gereken ödenekten 1 milyar 572 milyon para kesiliyor. Çok büyük bir para! Daha sonra Büyükşehir bürokratları Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratları iletişime geçiyorlar. Benim öğrendiğim Bakanlık tarafı, ‘evet böyle bir kesinti oldu ama 2 gün içerisinde işi halledeceğiz’ diyorlar. Yani Cuma günü paranın yatacağını söylüyorlar. Yılbaşından 2 gün sonrası için… Ama para yatmıyor. Pazartesi günü 37 bin kişiye maaş ödemesi olacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Bey Ankara’ya gidiyor. Maliye Bakanlığı bürokratlarıyla görüşüyor. Saat 17.00’ye kadar o blokenin kalkacağını düşünüyor ama evdeki hesap çarşıya uymuyor.
ÇAKIR: BÜYÜKŞEHİR BÜROKRASİSİ SÜRECİ KÖTÜ YÖNETTİ
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Büyükşehir bürokrasisi bu süreci kötü yönetmiştir. Bu kötü yönetilen sürecin başında da Ramazan Bey var. Ramazan Bey bu süreci kötü yönetti, olmadı. Siz 31 Aralık’ta başınıza bir şey geliyor. 7 Ocak’ta maaş yatırmanız lazım. Bir plan program yapılması lazım. Anladığım kadarıyla burada eksiklikler, bazı iletişim hataları oluyor. Tüm şirketlere maaşların 3’te 1 oranında yatırılacağı söyleniyor.
ÇAKIR: EN SON 1992’DE BÖYLE BİRŞEY OLMUŞ
En son İzmir tarihinde yanılmıyorsam 1992 yılında böyle bir şey olmuş. 22 yıl önce. 3’te 1 oranında maaş yatırmak çok kabul edilebilir bir şey değil. İkincisi, bazı şirketlerin kasasında para var. Belediye şirketiysen senin para var. Onunla bu maaş ödenebilir. Ama hangi akılsa bu 3’te 1 oranını çıkarıyor. Olacak bir şey değil bu. Atıyorum, x firma maaşın tamamını ödeyebilecek durumda ama sen diyorsun ki 3’te 1’ini öde. Bu sorunu da çözen Cemil Tugay oldu. Cemil Tugay, ‘öyle bir şey olmayacak, maaşlar yatacak’ dedi. İletişim bozukluğu belediyenin 17.00’de yaptığı açıklama ile 20.00’de yaptığı açıklama bir değil. İnan, 8-9 ay önce böyle bir şey olsaydı, ben bir önceki yönetimin bürokratları mevcut yönetime operasyon yapıyor derdim. Hepimizin aklına bu gelirdi. Bile bile lades olmanın örneğini yaşadık. Ama Cemil Tugay bu işi çözdü. Akşam krize tam anlamıyla el koydu, ‘maaşlar ödenecek’ dedi. Burada bürokratik sıkıntıyı kenara koyalım. Her zaman Büyükşehir hafızası olan bir kurum ve bu hafızanın her zaman aktif olması gerekiyor. Tecrübesiyle, yapacağı hamleleri bilmesiyle…
ÇAKIR: SENDİKANIN TUTUMU KÖTÜYDÜ
İkinci bölümde sendikanın tutumu… Sendikanın tutumu çok kötüydü. Hükümet, Büyükşehir’in parasını kesmiş. Bu Büyükşehir’in kendisinden kaynaklanan bir şey değil. Senin tepki göstereceğin yer hükümet. Ama sen bir anda karşına Büyükşehir’i hedef koyuyorsun. Bu arada eylem hakları. Maaş eksik yatmışsa tepki gösterecekler ama bir durun ya! ESHOT durdurmak vs. ne demek? Bu arada DİSK, AK Parti hükümeti döneminde varlığını CHP’li belediyelere borçlu. CHP’li belediyelerin olduğu yere DİSK örgütlenmiştir. Yani senin maaşın eksik yattı, 3 gün sonra paran ödenecek. Evet, bir tepki koymak hakkın ama otobüs çalıştırmamak, bu işi daha farklı boyutlara taşımak olacak iş mi? Sen tepkini hükümete koyacaksın. Burada şunu hatırlatayım. DİSK Ege Bölgesi’nde Azad Fazla dönemi vardı. Allah rahmet eylesin, iyi bir hukukumuz vardı. Aziz Kocaoğlu dönemin en fazla sendikal eylemler olmuştur. Hatırlarsınız, Aziz Kocaoğlu geri adım atmazdı, sendika da geri atmazdı. Ama o sendika ‘İzmir Aziz’dir, Aziz kalacaktır’ diye bir gecede tüm İzmir’i donatmıştı. Sahip çıkmıştı. Azad Fazla belediye ile sendika arasında bir ara yol buluyordu. Ne sendika hakkını yediriyordu, Büyükşehir ile de bağlantısı vardı. Bugünkü DİSK Ege Bölgesi Temsilcisi Memiş Sarı ise bu rolden çıkmış. İlçe belediyelerindeki kriz dönemlerinde tek bir açıklamasını görmedik. Arayanlara da ‘süreci takip ediyorum. Daha sonra açıklama yapacağım’ diyordu. Burada kendisi daha arayı bulucu sistemde olması gerekirken, dünkü konuşmasında Büyükşehir’i daha böyle tehdit edici açıklamalar var.
ÇAKIR: SENDİKA AĞALIĞI DİYE BİR ŞEY TÜRÜMÜŞ
Maalesef ki sendika ağalığı diye bir şey türemiş. Nasıl CHP’de delege ağalığı… Bu var yani. Partililer bunu söylemiyor ama biz dile getiriyoruz. Sendikada da aynısı var. Delege ağalığı oluşmuş. Sendika dün gece ya da sabah mesaj atıyor. Diyor ki, ‘yarın sabah 6-7 arasında araçlar çalışmayacak, ondan sonra da iş yavaşlatmaya gideceğiz.’ Mesajın devamında ayrıca TİS görüşmelerimiz devam ediyor vs. Yani sendika şube başkanları TİS görüşmelerine gitmek için ellerini güçlendirmek istiyor. Sendikacılığı biz de biliyoruz. Koltuğunda oturmaya devam etmek istiyor. Bu onun doğal hakkıdır ama sendika üstünde yönetimler vardır. Burada Memiş Sarı gerçekten çok kötü bir yönetim sergiliyor.
SERCAN AVCI: BU SİYASİ HAMLELERİN İZMİR’DE KARŞILIĞI YOK
Sercan Avcı: Bu krizde görüyorum ki 3 cephede süreci kötü yönetiyor. 3 cephe derken şu… İktidar kanadından başlayayım. AK Parti iktidarının muhalif belediyelerin en üstüne gittiği dönemi yaşıyoruz. Bunu en önemli nedeni, son yerel seçimde alınan sonuçlar. Ancak iktidar tarafından şöyle bir yanlış var; bu SGK borçları meselesinde ‘sadece CHP’li belediyelere uygulanıyor’ algısı oturdu. Bu süreci iktidar iyi yönetemiyor. Sayın Cumhurbaşkanı ya da iktidar temsilcileri konuştukları zaman sadece CHP’li belediyelerin üzerinden gidiyor. Aslında birçok kamu kurum ve kuruluşun, özel sektörün de SGK borcu var. Bu süreci bu anlamda kötü yönetiliyor. Bu yapılan hamleler ekonomik değil, bir siyasi hamle. Bu algının vatandaşta oluştuğunu gördüm. Taksiye bindim. Taksici, ‘Ağabey, iktidar parayı keserse tabi ki belediye maaşları yatıramaz’ dedi. Sanki bu siyasi hamleler İzmir’de tutmuyor. Tabi ki alacaksın ama geçmiş dönem yönetim bir borcu. Bunlar diyalog halinde bir taksitlendirme yapılabilir. Mevcut yönetimin aylık olarak al parasını. Geçmiş dönemler ile ilgili bu şekilde yapmak bence yanlış. Bu İzmir’de tutmuyor.
AVCI: BÜYÜKŞEHİR 2 YANLIŞ YAPTI
Belediye açısından bakarsak, söylediklerinin altına harfiyen imza atıyorum. Belediye bürokrasisinin çok kötü yönettiği bir süreç oldu. İki şeyi yanlış yaptılar. Bir, blokaj konulduğunda kamuoyunu arkasına alabilirdi belediye. Ama belediye biraz daha gizlemeyi, hükümet ile istişare yaparak çözmeye çalıştı. Bence burada kamuoyunun desteğini ilk anda arkasına alabilirdi. Sorunu örtbas ederek almadı. Sorunu diyalogla çözmeye çalışarak bence belediye bürokrasisi tuzağa düştü.
İkincisi, İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi çok büyük bir belediye bunu hesaplamalı. Bir blokaj kaldıramazsak, şu olmasa gibi konularda başka formüller üretebilinirdi. 1992’den beri olmayan bir tabloyu yaratmayabilirdi.
AVCI: EYLEM YAPACAKSIN ANCAK İZMİRLİYİ MAĞDUR ETMEYECEKSİN
Üçüncü cephe sendika… Orda da seninle aynı fikirdeyim. 1992’den beri ilk defa olan bir şey. 3 günlük tahammülsüzlük bence ağır bir karar sendikanın aldığı. Eylem tabi ki alacaksın, paranın karşılığın alacaksın ama 2-3 günlük gecikmeler olabilir. Bunu hemen eyleme dökmeyi yanlış buluyorum. Eyleme dökersin tamam ama bu da İzmirliyi mağdur edecek, cezalandıracak şekilde bu eylemler olmamalı.
ONUR ÇAKIR: TORBALI’DA ÖRGÜT TOPLANMALIYDI
Çakır ve Avcı yaşanan krizde CHP ve AK Parti’den gelen açıklamaları da değerlendirdi.
Onur Çakır: Hükümet senin paranı kesiyor. CHP’nin Gene Başkanı Özgür Özel bunu meclis kürsüsünden, gittiği her yerde dile getiriliyor. Şunun organize edilmesi lazımdı; Torbalı’da Büyükşehir’in bir açılışı var. Bir, CHP İzmir İl Başkanı bir organizasyon yapıp bunları anlatmalıydı. Ben bunları kafamdan atmıyorum. Aziz Kocaoğlu döneminde gördük. Aziz Kocaoğlu’na bir şey oluyordu, nerede açılış var hop örgüt oraya gidiyordu. Torbalı’da büyük bir kalabalık toplayacaktı. Tüm belediye başkanlarına mesaj atılacak. İzmir olarak, CHP olarak ‘hükümet bize şunları yapıyor, örgüt olarak Torbalı’da buluşuyoruz’ denilmesi gerekiyordu. Torbalı’ya giden bütün tüm belediye başkanlarını tebrik ediyorum. Aklıma gelenler; Selçuk, Buca, Kemalpaşa, Menderes, Torbalı… Birkaç belediye başkanıyla da konuştu. Cemil Bey’e zor gününde destek olmak amacıyla gitmişler. İki, böyle bir şey olduğu zaman, nasıl işçiler haklarını korumak için sahaya indilerse böyle bir organizasyon yapılabilirdi. Böyle organizasyonlarda bütün örgüte mesaj atılıp bir eylem, bir tepki gösterilebilirdi.
ÇAKIR: ALGIYI TERSE ÇEVİRECEKSİN YA DA OLDUĞU GİBİ ANLATACAKSIN
Yani algıyı terse çevireceksin ya da olanı olduğu gibi anlatacaksın. Senin paran kesilmiş, bunun haksızlık olduğunu düşünüyorsun. O zaman tepkini dile getireceksin. Cemil Bey’in açıklamaları gerçekten yerinde buldum. Sendika ve işçilere bir şey söylemedi, sitem etti. Hükümete geldiğinden beri en sert çıkışını yaptı. Doğal olarak AK Parti cephesinden cevaplar geldi. Yine CHP tarafı sanki sessizliğe bürünmüştü. Mesela Şenol Bey’in bu topa girmesi gerekiyordu. AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı topa girdi, kendince doğru bir eleştiri yaptı. Ama karşıya taraftan bir cevap gelmedi. Parayı sen kestin demedi. Sayın Özel dün bir yerden konuştu. Deniz Yücel topa girdi. Dün farklı bir reaksiyon olması gerekiyordu. Sanki Büyükşehir maaşı kendiliğinden ödeyemedi gibi bir durum oldu.
SERCAN AVCI: SOYER VE TUGAY DÖNEMİNDE YÜKSEL, MOROĞLU PROFİLİ EKSİKLİĞİ VAR
Sercan Avcı: Aziz Kocaoğlu döneminde gördüğümüz bu örgüt reaksiyonlarını Tunç Soyer ve devamında Cemil Tugay döneminde göremiyoruz. Sanki böyle bir eksikliğe çıkıyor; bir Alaattin Yüksel, bir Mustafa Moroğlu figürü yok gibi. Tunç Bey’in yanında yoktu. Cemil Bey’in yanında yoktu. Sanki örgütü bilen, bir mesajı, bir telefonuyla organizasyonu yapan örgütü toplayan figür eksikliğine çıkıyor bu.
AVCI: CHP ÇALIŞTAYDA İKTİDARA MESAJ VE YANIT VERECEK
İkincisi, CHP cevabı çalıştayda verme kararı aldı. 5 genel başkan yardımcısı geliyor ve şöyle bir bilgi var; Şenol Aslanoğlu’nun eski büyükşehir belediye başkanları, eski il başkanları, eski milletvekillerini, eski MYK üyelerini telefonla arayarak pazar günkü çalıştaya davet etti. Orada iktidarın İzmir’e yönelik tavrına bir yanıt verme amacını taşıyor.