Yaşam

Merkür retrosu bizi gerçekten etkiliyor mu?

Göz yanılmasına bağlı bir gökbilim olayı olan Merkür'ün "retro hareketi", nasıl günlük hayatımızda talihsizliklere neden olabilen bir astroloji olayına dönüştü?

Abone Ol

Merkür gezegeni yılda üç dört kez sosyal medyada en çok konuşulan konular arasına giriyor.

Gezegen hakkında yeni bir bilimsel keşif ya da yaklaşan bir uzay görevi olduğu için değil.

Asıl sebep, astrolojide bu gezegenin uydu işaretinde zayıflamanın oluştuğu yörüngeye girmesi ya da gerilemesi sonucu insanların hayatında talihsizler yaşanacağına dair inanç.

Merkür, Güneş'e en yakın ve güneş sistemindeki en küçük gezegen.

Gezegenin hem kendi yörüngesinin, hem de güneş sistemindeki tüm diğer gezegenlerin tersi yönünde hareket ediyormuş izlenimi verdiği gökbilim olayına "Merkür retrosu" da deniyor .

Tüm gezegenlerin Güneş'in yörüngesinde birbirlerine bağlı olarak farklı hızlarda hareket etmeleri sonucu ortaya çıkan bu gökbilim olayı, aslında güneş sistemindeki tüm gezegenlerde görülüyor.

Bu retro hareket dönemlerinde Dünya'dan bakıldığında sanki Merkür gökyüzünde geriye doğru gidiyormuş gibi görünür.

Bu göz aldanması, Dünya ile Merkür'ün Güneş'in yörüngesinde farklı hızlarda dönmesinin bir sonucu.

Merkür yörüngede dönüşünü Dünya'nınkinden daha önce tamamlar ve Dünya'yı "sollarken" de, sanki ters yöne hareket ediyormuş gibi görünür. Oysa sadece Güneş'in etrafında normal bir şekilde tur atmaya devam ediyordur.

Bunu bir araba yolda giderken bir başka arabayı geçtiğinde, daha yavaş olan arabanın sanki geri gidiyormuş gibi görünmesine benzetebiliriz.

Bazı astrologlar binlerce yıldır gözlemlenen bu gökbilim olayını, günlük hayatımızda büyük etkisi olan bir talihsizlik ve yanlış anlaşılmalarla dolu bir dönem olarak yorumluyor.

Yılda üç ya da dört kez, her seferinde yaklaşık üç hafta ve toplamda yılın yaklaşık dörtte biri sürecek şekilde "geri" hareket ediyor.

2024'te İngiltere'den bakıldığında bu retrolar şu tarihlerde görüldü ya da görülecek (Dünyanın farklı yerlerinde süre farklılaşıyor):

1 Nisan ile 25 Nisan arası
5 Ağustos ve 28 Ağustos arası
26 Kasım ve 15 Aralık arası


İngiltere'deki Ulusal Uzay Merkezi'nden Dhara Patel, "Eskiden astronomi ve astroloji arasında köklü bir bağ vardı ama günümüzde, retrogradın (retro ya da ters yönlü hareket) bilimsel anlamda insanların hayatında öngörülebilir bir etki yaratmadığı yönünde bir görüş birliği var" diye açıklıyor.

Öte yandan, bilimsel bir açıklaması olmamasına rağmen, astrolojide ve genel anlamda bu gökbilim olayı hakkındaki batıl inançlar insanların hayal gücünü etkilemeye devam ediyor.

Astronomi, evreni bilimsel yöntemlerle anlamak için gök cisimlerinin yanı sıra kimyasal, fiziksel ve matematiksel olayları incelerken, astroloji, gezegenlerin, burçların, gök cisimlerinin insanlar üzerindeki etkileri incelediğini söylüyor.

Mezopotamya'nın eski medeniyetlerinde Milattan Önce üçüncü milenyumda ortaya çıkan astroloji daha sonra Hindistan'a uzandı.

Bu disiplin Antik Yunanistan'ın Helenistik Dönemi'nde bugünkü halini almaya başladı.

AnaBritannica ansiklopedisine göre Yunan kültürünün etkisiyle İslami kültürlere giren astroloji, daha sonra Arapça diline olan ilgi sonucu Orta Çağ'da Avrupa kültüründe yeniden etkin oldu.

Astroloji ve burçlar sahte bilimler olarak sınırlandırılıyor. Takipçileri de gezegenlerin konumları ve hareketlerinin günlük hayatımız, duygu ve düşüncelerimiz, geleceğimiz ve kaderimiz üzerinde etkisi olduğuna inanıyorlar.

Erken medeniyetlerde hava durumunu, yağış, nem, sıcaklık, rüzgar ve güneş ışığını tahmin etmek için bazı doğal olayları anlamaya çalışmak hayatta kalmak için gereken bir beceriydi.

Eski Yunanlılar Merkür'ü şans, koruma, doğurganlık ve müziğin hilebaz tanrısı Hermes ile ilişkilendirdiler.

Antik Roma mitolojisinde ise gezegene, ticaret ve iletişim tanrısı, aynı zamanda tanrıların elçisi olan Merkür tanrısı adı verilmişti. Merkür aynı zamanda yeraltındaki ruhlara rehberlik eden bir tanrı olarak görülüyordu.

'DOĞRULAMA ÖNYARGISI'


Herhangi bir gezegenin görünürdeki geri hareketinin bizi etkilediğine dair hiçbir bilimsel kanıt yok.

Bilişsel psikoloji teorilerine göre, insanların astrolojiye ve burçlara olan inancı, insan zihnindeki yaygın önyargılardan biri olan "doğrulama önyargısından" kaynaklanıyor.

Doğrulama önyargısı, önceden var olan inançlarımızla uyumlu olan bilgilere inanma veya hatırlama ve bunları sağlam bilimsel kanıtlar olmaksızın seçici ve önyargılı bir şekilde yorumlama eğilimidir.

Şu anda Ukrayna'da insani yardım amaçlı ruh sağlığı çalışmaları yürüten klinik psikolog Zeinab Ajami'ye göre "İnsanlar kendilerini rahatlatan ya da konforlu hissettiren ve beynin fikri ya da durumu sürekli olarak analiz edip yeniden değerlendirmesini gerektirmeyen şeylere inanma eğilimi gösterir".

"Astroloji, insanların başlarına gelebilecek her şeye, sorunlarının gerçek olası nedenlerini ve çoklu katmanlarını incelemek ya da araştırmak zorunda kalmadan hızlı ve kolay bir açıklama sunuyor" diye ekliyor.

Bilimsel kanıtların eksikliğine rağmen, birçok insan astrolojiyi ilham, eğlence ya da manevi teselli için bir yol olarak görüyor.

Beyrut'ta yaşayan Reiki uzmanı Mireille Hammal BBC'ye yaptığı açıklamada, "Pek çok insan astrolojiyi saçmalık ya da yanlış inançlar olarak görüyor" diyor.



Reiki popüler bir tamamlayıcı terapi ve 'enerji şifası' türü; ancak etkilerini destekleyen bilimsel bir kanıt yok.

Hammal, Merkür gerilemesinin etkisine inanan kişilerin bu dönemde büyük alışverişler yapmaktan veya büyük yaşam olayları gerçekleştirmekten kaçınmaları gerektiğine inanıyor.

Ona göre "Gezegenlerin etkilerini anlamak ve farkında olmak ve takıntı noktasına varmadan inançlarımıza uygun olanı seçmek önemli".