Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Yılören Tanıdır, böbrek taşlarının bazen hiçbir belirti vermeden böbrekleri iflas ettirebileceğini aktardı.
Tanıdır, "Nasıl doğada lüle taşı, mermer, granit gibi çeşitli taşlar varsa, insan vücudu da çok farklı taşlar oluşturabilir. Bunların bazıları sık, bazıları nadir görülür. Oluşum sebepleri de farklıdır. Kimyasal, biyolojik veya yapısal nedenlerle ortaya çıkabilir." ifadelerini kullandı.
Böbrek taşı bulunan her 4 kişiden birinin ailesinde taş hastalığına rastlandığını kaydeden Tanıdır, ailesinde böbrek taşı hikayesi varsa kişinin risk altında olabileceğine dikkati çekti.
Sıcak iklimlerde yaşamak da böbrek taşı riskini artıracağına işaret eden Tanıdır, "Çünkü yüksek sıcaklıklar vücudun daha fazla su kaybetmesine yol açar, bu da taş oluşumunu tetikleyebilir. Hatta küresel ısınmanın taş hastalığını artırdığına dair bazı bilimsel çalışmalar var." açıklamasını yaptı.
Tanıdır, metabolik sendrom, şeker hastalığı, gut hastalığı ve sık geçirilen idrar yolu enfeksiyonları gibi sağlık sorunlarının taş oluşum riskini çoğaltabileceğini vurgulayarak, "Ayrıca böbreklerde; at nalı böbrek, çift toplayıcı sistem, vezikoüreteral reflü gibi yapısal anormallikler ve şişmanlık da risk faktörleri arasında yer alır. Kaliteli beslenmeyen ve fast food gibi sağlıksız tuzlu gıdalar tüketenlerde böbrek taşı daha sık görülür." değerlendirmesinde bulundu.
Böbrek taşı oluşumu açısından özellikle 30-50 yaş arası kadınlar ve 40-60 yaş arası erkeklerin daha fazla risk taşıdığına değinen Tanıdır, çocuklarda da böbrek taşına rastlanabildiğini anlattı.
Tanıdır, risk faktörleri yüksek olan kişilerin düzenli kontrolden geçmesi ve bazı koruyucu önlemler alması gerektiğinin altını çizerek, "Proteini aşırı tüketmeyin. Sofra tuzunu azaltın. Hareketsiz kalmayın, kilo almayın. Bol sıvı tüketin." önerisinde bulundu.
- "Taş hastalığı 5 yıl içinde yüzde 50 oranında tekrarlayabilir"
Bir kez böbrek taşı düşüren kişilerde rahatsızlığın tekrarlayabileceğine dikkati çeken Tanıdır, "Taş hastalığı 5 yıl içinde yüzde 50 oranında tekrarlayabilir. Yani her iki kişiden biri, beş yıl içinde taş hastalığını tekrar tecrübe eder. Bu yüzden taş oluşumuna zemin hazırlayan bir sebep olup olmadığını araştırmak ve mümkünse koruyucu önlemler almak gerekir." bilgisini paylaştı.
Tanıdır, ağrı kesicilerin böbrek taşını erittiğine dair inancın yanlış olduğunun altını çizerek, "Eğer ağrı kesiciler böbrek taşlarını eritseydi, dünyada böbrek taşı problemi kalmazdı. Bir başka yanlış görüş de, limonlu su ve sirkenin taş düşürmeye yardımcı olduğudur." değerlendirmesini yaptı.
Tanıdır, anatomik bozuklukların düzeltilmesinin tekrar taş oluşmasını engelleyebileceğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri, böbrek taşı riskini azaltmada önemli rol oynar. Genetik nedenlerden kaynaklanan durumlar için de gerekli araştırılmanın yapılması ve uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesi taş tekrarının önlenmesinde kritik öneme sahiptir. Bilimsel olarak taşların hem düşmesini hızlandıran hem de oluşumunu azaltan en etkili yöntem sıvı tüketimidir. Bu sıvının su, çay veya kahve olması fark etmez. Genel olarak günde iki-üç litre idrar çıkaracak kadar sıvı tüketilmesi önerilir. Fakat tüketilen sıvının ağırlıklı olarak su olması daha makbuldür."