Safra kesesi kanseri, karaciğerin yakınında yer alan ve yağların sindirilmesine yardımcı olan safra sıvısını depolayan safra kesesinde gelişen bir kanser türüdür. Bu kanser türü oldukça nadir görülse de, son yıllarda özellikle 30 yaş altı bireylerde hızla artış göstermektedir.
"YÜZDE 84 ARTTI..."
Cancer Research UK'e göre, 1990'lardan bu yana 24-49 yaş arasındaki bireylerde erken yaşta kansere yakalanma oranı yüzde 84 arttı. Safra kesesi kanseri bu yükselişin önemli bir parçası olarak öne çıkıyor.
GENÇLER NEDEN DAHA FAZLA RİSK ALTINDA?
Uzmanlar, özellikle gençler arasında görülen bu artışın ana nedenlerinden birinin modern yaşam tarzı olduğunu belirtiyor. Yüksek işlenmiş gıdalar, sağlıksız beslenme ve çevre kirliği gibi faktörler, bu kanser türünün gençlerde yaygınlaşmasına yol açıyor.
"HER YIL 100 BİN YENİ VAKA..."
Dünya genelinde her yıl yaklaşık 100 bin yeni safra kesesi kanseri vakası teşhis edilmekte. Bu kanser türü, tüm kanser vakalarının yaklaşık yüzde 0,7'sini oluşturmakta. 30 yıl öncesine kıyasla, genç yetişkinlerde bu hastalığa yakalanma oranı iki katına çıkmış durumda.
SAFRA KESESİ KANSERİNİN BELİRTİLERİ
Bu kanser türünün belirtileri arasında ciltte ve gözlerde sararma (sarılık), kaşıntılı cilt, dışkı veya idrar renginde değişiklikler yer alıyor. Bu semptomlara dikkat edilmesi erken teşhis açısından hayati önem taşıyor.
VAKALAR NEDEN ARTTI?
Onkolog Profesör Karol Sikora, safra kesesi kanseri vakalarındaki artışın büyük ölçüde modern diyetlere dayandığını söylüyor. Ultra işlenmiş gıdalar, alkol, sağlıksız yiyecekler ve çevresel toksinler, safra kesesi kanserini tetikleyen başlıca faktörlerden.
MİKROBİYOM VE KANSER ARASINDAKİ BAĞLANTI!
Profesör Sikora’ya göre, modern yaşam tarzı safra kesesindeki mikrobiyomu etkiliyor ve bu da kanser riskini artırıyor. Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu ise kansere karşı doğal bir savunma mekanizması sağlıyor.
MİKROBİYOM NEDİR, NASIL GÜÇLENDİRİLİR?
Bu arada mikrobiyom, vücudumuzda özellikle bağırsaklarda yaşayan, sindirime ve bağışıklığa yardımcı olan küçük canlıların (bakteriler, mantarlar, virüsler) oluşturduğu topluluklara verilen addır.
Mikrobiyomu güçlendirmek için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek önemlidir. Bunun için dengeli beslenin, lifli ve fermente gıdalar tüketin. Aşırı işlenmiş gıdalardan kaçının. Stresi azaltın ve antibiyotik kullanımını sınırlayın.
KANSER NASIL ÖNLENEBİLİR?
Aslında bu sorunun cevabı da yine mikrobiyomu güçlendiren faktörlerden geçiyor... Yukarıdakilere ek olarak, düzenli egzersiz yapmak ve mutlaka, sigara ve alkolden uzak durmak da önemli birer faktör.
KANSERLE MÜCADELEDE UZUN DÖNEM VERİLER
Verilere göre, safra kesesi kanserine yakalanan hastaların yalnızca altıda biri teşhisten sonra 10 yıl yaşayabiliyor. Bu nedenle erken teşhis ve yaşam tarzı değişiklikleri, hayatta kalma oranını artırmak açısından kritik öneme sahip.
Öte yandan, Türkiye'de safra kesesi kanseri nadir görülmektedir. Ancak, genel olarak, safra kesesi kanseri vakalarının yüzde 75'inde safra kesesinde taş bulunduğu ve bu nedenle semptomlarının safra kesesi taşlarına benzerlik gösterdiği belirtilmektedir. Bu durum, tanının geç konulmasına neden olabilmektedir.