İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile ilgili uzun zamandır yazılar yazıyorum. Kendimce tespitler yapıp zaman zaman eleştirilerimi sıralıyorum. Bana, “Birçok belediye başkanıyla görüştün, neden Aziz Bey’le konuşmuyorsun?” diyorlar. Röportaj talebimi çok uzun süre önce ilettim ama dönüş olmadı. Bekliyoruz…Yani eleştirirken ilgili kişilere sormak için de mücadele veriyoruz!
Çok değil, 24 Haziran öncesine kadar Aziz Kocaoğlu CHP’de siyaseti dizayn eden, bir hareket yapılırken de “danışılan” isimdi. Bir güçtü. 24 Haziran’dan sonra her şey değişti. Aday adayı olmayacağını açıklamasıyla ile birlikte bir dönem aslında kapanmış oldu.
Tabi, bir dönem kapanırken “sancısız” kapanmasını beklemek doğru olmaz. Kocaoğlu, Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde “Önümüzdeki seçimlerde yokum” derken, kendisine yakın ekip “Kocaoğlu’nun yokum demesi yok olduğu anlamına gelmez” çıkışları yapıyordu.
“Yokum” çıkışından kısa bir süre sonra Kocaoğlu, ilçe turlarına başladı ve oralarda bir “kefillik” meselesinden bahsetti. “Kefil olacağım kişiyle buraya gelirim yoksa gelmem” vs. Hatta; yanılmıyorsam Bergama’da vatandaşlara randevu bile verdi!
Aslında genel merkeze mesajı çok açık ve net. “İstemediğim kişi aday olursa…” Bu üç noktayı siz istediğiniz gibi doldurabilirsiniz. Her türlü yoruma açık. Kocaoğlu, yılların siyasetçisi ve ona göre hareket ediyor.
“House of card” dizisini izlediniz mi bilmiyorum ama oradaki ünlü oyuncu Kevin Spacey’in canlandırdığı karakter (siyasetçi) gibi Kocaoğlu da şuanda bir satranç oynuyor. (Diziyi izleyenler beni çok iyi anladı)
Kocaoğlu’nun “İstemedikleri gibi” koltuğu bırakmak istediği isimlerde var elbette. Kim olabilir bunlar; Alaattin Yüksel, Buğra Gökçe, Ender Yorgancılar.
Bu isimlerden olmayacak, hatta olması mümkün olmayan tek isim Genel Sekreterlik görevini yürüten Buğra Gökçe..Şuanda Kocaoğlu’nun “kara kutusu” konumunda. İyi de siyaset yapıyor. Ancak “olmama” sebebiyle ilgili buraya çok şey yazılabilir.
Az önce de ifade ettiğim Kocaoğlu, satranç oyununu güzel oynuyor. Akıllı yürüyor. Fakat; kendi ekibi de bir sonuç alamayacağını biliyor. Aslında bu anlamda bir “fikir” ayrılığı yaşandığını söyleyebilir.
Yazıya başladığımda; farklı bir konuşu işleyecektim, sona kaldı! Bir zamanlar her konuda görüşü alınan, açılışlarda, törenlerde yan yana gelebilmek için insanların birbirini ezdiği Kocaoğlu, bu sıralar “yalnızları” oynuyor. “Nereden çıkardın?” bunu demeyin. Fotoğraflar her şeyi anlatıyor!
İzmir’in kurtuluşu olan 9 Eylül kutlamalarında (Karabağlar, Konak), Bornova macera parkı açılışında (Bergama, Konak, Bornova- ev sahibi), 29 Ekim Cumhuriyet yürüyüşünde (Konak, Güzelbahçe) belediye başkanları vardı sadece yanında. Örgütten de kimseleri göremedim!
Kimse başkanla birlikte “poz” vermek istemiyor. Bu poz vermeği tek başına bir “fotoğraf” olarak değerlendirmemekte fayda var. Bana kalırsa; bu aynı zamanda siyasi yalnızlığı da ifade ediyor.
Kocaoğlu’nun siyaseten yalnız bırakılması (belediye başkanları ve parti yöneticilerini kast ediyorum) kendisi için bir şey ifade ediyor mu bilmiyorum ama Başkan henüz son kozlarını oynamadı!
“İstedikleri” ve “İstemedikleri” noktasında bazı girişimleri olacaktır.
Bir kez daha ifade etmekte fayda var, ulusal bir kanalın canlı yayınındaki parti politikalarına yönelik “çok” sert eleştirileri birçok planı alt üst etti. Şimdi yeni stratejiler üretildi, üretiliyor!
Büyükşehir başkanlığı bırakmak öyle “sancısız” olmaz! Sancı şiddetini ise gelişmeler belirleyecek!