Uğur Yüce, kent için projeler üreten, yüreği İzmir için çarpan bir iş insanı olarak tanınır. Türkiye’de yerelden kalkınma fikri ile kalkınma ajanslarının kurulması projesini dillendiren, son yıllarda da Kemeraltı’nın turizme kazandırılması için canla başla çalışan Yüce, 40 yıldır hep İzmir’i öne çıkaran projelerin içinde yer almıştır.

Uğur Yüce’nin 1987 yılları sonunda dönemin Başbakanı Turgut Özal’a sunduğu İzmir Serbest Şehir Projesi 33 yıl sonra yeniden İzmir iş dünyasının gündemine geldi. Uğur Yüce’nin Gözlem Gazetesi’ndeki yazısında değindiği proje iş dünyasında üzerinden bu kadar zaman geçmesine rağmen heyecan yarattı. Birçok iş insanı konunun gündemde tutulması ve bu projenin hayata geçirilmesi için çalışma yapılması konusunda eyleme geçilmesini önerdi. Önümüzdeki günlerde bu konu İzmir iş dünyasının gündeminin ilk sırasında olacağa benziyor. 33 yıl önce Özal’ın hayata geçiremediği ya da geçirmek istemediği bu proje bugün Ankara’da ne kadar yankı bulur, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu projeyi hayata geçirir mi? Onu da izleyerek göreceğiz. Bende konunun detaylarını öğrenmek için Uğur Yüce ile konuştum.



Özal projeyi beğendi ama yapmadı

Yüce bana 33 yıl önce ortaya çıkan İzmir Serbest Şehir Projesi hakkında önemli bilgiler verdi. 1987 yılında Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı olduğunu belirten Yüce, proje ile ilgili şunları söyledi: “1987 sonu gibi Turgut Bey aradı. “İzmir e geliyorum, bir kaç şeye bakmak istiyorum hava alanında buluşalım” dedi. “Çiğli havaalanında karşıladık beni ve Ticaret odası Başkanı rahmetli Halit Şarlak’ı askeri helikoptere davet etti. Uzun bir süre Aliağa ve çevresini havadan inceledikten sonra o mevki de bir serbest bölge kurdurmayı düşündüğünü söyledi. Bende İzmir’in avantajlarını sıralayarak İzmir kentini serbest şehir ilan etmesini önerdim. Fikir kendisine çok cazip gelmesine rağmen siyasi olarak seçimlerde İzmir iş dünyasının karşısında yer alması nedeniyle bu proje itibar etmedi. 33 yıl boyunca bu projemi bütün başbakanları söyledim. Hep Avrupa Birliği’nin serbest bölgelere bile karşı olduğu belirterek hep reddettiler. Ama su anda şartlar çok farklı. Bence bu proje Kanal İstanbul’dan çok daha realist ve çok daha verimli bir proje.”

İzmir Ortadoğu’nun finans merkezi olur

33 yıllık proje önerisinin serüveni gerçekten ilginç. Uğur Yüce 33 yıl sonra da bu projenin hala hayata geçirilebileceğini ve İzmir’e çok şey kazandıracağını belirtiyor. İzmir’in önünde hala Asya ve Uzak doğu’dan Avrupa ve Kuzey Afrika’ya en büyük sıçrama tahtası olma fırsatının bulunduğuna dikkat çeken Yüce, “Rahmetli Turgut Özal’a hararet ile önerdiğim İzmir’i serbest sehir yapma teklifim aynı siddeti ile 33 yıl sonra halen önümüzde duruyor. İzmir 3 limanı, 2 havaalanı, otoyollar, hızlı tren ile yurt içi bağlantıları, iklimi, Levanten kültürü, ve daha pek çok olumlu özelliği ile sadece Cin in İpekyolu projesinin değil, Hindistan’ın, Azerbaycan’ın, İran’ın , Singapur un yetersiz kalmaya başladığı alanlarda Güney Kore’nin en büyük ve önemli terminali olabilir. Bu realize olduğu takdirde sadece Ege bölgesini değil tüm ülkemizi uçurur. Bunun için bir tek Hong Kong’un kızıl Çin de yakın çevresine neler sağladığına bakmak dahi yeterlidir. İzmir bununla birlikte sadece bir depolama ve dağıtım merkezi değil en çok on yıllık bir perspektifte Orta Doğunun finans merkezi de olur. Proje aynı zamanda İzmir’in yıllardır tamamlanmayan projelerinin tamamlanmasına, İzmir ve çevresindeki 26 adet organize bölgenin bir iki yıl içinde tam kapasiteye ulaşmasına, İzmir’in son yıllarda aldığı kaliteli göçün ve muhteşem genç nüfusunun işsizlik sorununun çözümüne de büyük katkıda bulanacaktır. “

İş dünyası sahip çıkmalı, Ankara’yı ikna etmeli

İzmir EXPO adaylığı ile de kentin her anlamda daha iyi noktalara taşınması için mücadele etmişti. EXPO olmadı ama İzmir Serbest Şehir projesinin hayata geçmemesi için hiçbir neden yok. Bu konuda yine Uğur Yüce “Ey bu güzel ülke için iyi ve büyük düşünenler iste size sıçrama tahtası, iste size Kalkınma fırsatı. Yıllar sonra bir kez daha hodri meydan” diyerek iş dünyası ve siyasetçilerin projeye sahip çıkması düşüncesini de dile getiriyor. Burada uzun zamandır heyecanını kaybeden İzmir’in tüm bileşenlerinin bir araya gelerek Ankara’ya bu projeyi hararetle yeniden anlatması ve sahip çıkması gerekiyor. İl başkanlarından, milletvekillerine kadar bütün siyasilerinde hep birlikte hareket etmesi şart. Hep Türkiye için yeni bir hikaye lazım deniyor ya. İşte önce İzmir için sonrasında da sağlayacağı katma değer ile Türkiye’ye büyük yarar sağlayacak yeni hikaye. Haydi İzmir iş dünyası 33 yıllık eskimeyen bu projeye sahip çık. Özal’ın hayata geçirmediği bu proje için Erdoğan’ı ikna et ve İzmir’i yeniden Akdeniz’in yıldızı yap.