Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, itfaiyeye yönelik 'örgütlü rüşvet' soruşturması başlattı. Bazı itfaiye çalışanlarının iş yeri ruhsatı karşılığında, işletme sahiplerinden 45 bin lira rüşvet istediği, rüşvet parasını teslim etmeleri için yangın söndürme sistemleri satan sivil bir kişinin aracılık ettiği tespit edildi.
İşletme sahiplerinin 45 bin lira rüşvet verildiği, ödemeler yapıldıktan sonra ise itfaiyedeki dosyalarının imzalandığı belirlendi. Şüphelilerin rüşvet vermeyen kişilerin ise usule uygun olsalar dahi dosyalarının bekleterek rüşvet vermeye zorladıkları saptandı.
20 KİŞİDEN 18'İ YAKALANDI
Yapılan çalışmaların ardından ekim ayında şüphelilere yönelik 2 ayrı ara yakalama yapıldığı, burada gözaltına alınan 2 itfaiye eri ile 1 sivil kişinin dijital materyalleri incelendi. İncelemelerde rüşvet ağı içerisinde olduğu tespit edilen 20 şüpheliye yönelik İstanbul ve Kayseri'de eş zamanlı operasyon düzenlendi.
İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri İstanbul ve Kayseri'de belirlenen adreslere operasyon yaptı. Operasyonda aralarında 1'i emekli toplam 4 İBB itfaiye eri, 1 İBB sağlık teknisyeni ile 13 sivil yakalanarak gözaltına alındı. Firari olan 2 şüphelinin yakalanması için çalışmalar devam ediyor.
KENDİLERİNE 'TEHLİKELİ EKİP, ÖZEL EKİP' İSMİ VERDİLER
Öte yandan polis ekipleri, rüşvet alan itfaiyecilerin, İBB'de memur olan başka bir görevliye rüşvet vererek kurum şifresini aylık düzenli rüşvet ödemeleri karşılığında kiraladıklarını ve rüşvet aldıkları işyeri sahiplerinin evrak aşamalarını bu sistem üzerinden takip ettiklerini de ortaya çıkardı.
Polis, rüşvet alan ve işlem takibi için rüşvet veren itfaiye erlerinin kendilerine 'tehlikeli ekip, özel ekip' olarak nitelendirdikleri, bu ekibe katmak istedikleri diğer itfaiye personeli hakkında kendi aralarında görüş alışverişi yaptıklarını belirledi.
Yine rüşvet ağı kuran itfaiye erleri arasında amir konumunda olan şüphelinin, bazı rüşvet eylemlerinde çıkan sorunlar sebebiyle ast pozisyondaki şüphelileri azarladığı, rüşvet eylemlerinde vatandaşla yapılan görüşmelerde kendilerini tanıtırken deşifre olmama adına farklı isimler kullandıkları öğrenildi.