Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Haziran Ayı birinci bileşimine AK Parti ve CHP Grubu arasında yaşanan arbede damga vurdu. AK Parti Menemen Meclis Üyesi Yusuf Demircioğlu, yanında getirdiği valizi ile birlikte, meclisin gündem dışı konuşmalar bölümünde söz alarak kürsüye çıktı. Demircioğlu kürsüde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, valizinden gramofon, soda ve büyüteç çıkarttı. Demircioğlu, "Sonuçları hazmedemeyenler soda içsin, göremeyenler için büyüteç, duyamayanlar için gramofon getirdim" ifadelerini kullandı. 

OLAY BÖYLE GELİŞTİ

AK Partili Demircioğlu'na CHP sıralarından eleştiri sesleri yükseldi. Meclisi yöneten Başkanvekili Mustafa Özuslu, Demircioğlu'nun konuşma süresini aştığını kaydederek, kürsüye CHP Buca Meclis Üyesi Serkan Kalmaz'ı davet etti. Özuslu, kürsüden "O valizi oradan atın" dedi. CHP'li Kalmaz valizi atmak için kucakladığı esnada, AK Parti Çiğli Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, Kalmaz'ın elinden valizi alarak, dışarı çıkartılması için zabıtalara teslim etti. O sırada CHP Narlıdere Meclis Üyesi Mehmet Maltepe, Hüsnü Boztepe'nin üstüne yürüyerek "Yaptıkların yeter" dedi. İkilinin arasında arbede başladı. AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ve Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, ikiliye müdahale ederek, Mehmet Maltepe'yi, Boztepe'nin önünden çekti. Maltepe ayağı takılarak yere düştü. Maltepe'nin yere düşmesinin ardından meclis salonu birbirine girdi.  

"CHP GRUBU MECLİSE GERGİN BAŞLADI"

AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, yaşananlara yönelik açıklamada bulundu. CHP grubunun henüz meclis başlamadan önce gergin olduğunu öne süren Hızal, "Meclis CHP kanadında gerginlikle başladı. Bunun sebebini de anlayabiliyorum. Çünkü CHP'de seçimler noktasında büyük hayal kırıklığı var. Seçimi anketlerle kazanacağını düşünen CHP'li siyasetçiler, seçim sonuçlarının böyle olmasından hayal kırıklığına uğradılar. Bunun yanı sıra Örnekköy mevzusunun çıkması, bunun büyük bir skandal olduğunu kendileri bildikleri için, ne söyleyeceklerini, nasıl bir savunma yapacaklarını kendileri de bilemedikleri için gerginlikle başladılar meclise" dedi. 

"4 YILDIR ASLA KÜFÜR VE HAKARET ETMEDİK"

AK Partili Hızal, siyasi değerlendirmenin ancak siyaseten eleştirilebileceğini kaydederek, "Biz, seçim sonrası değerlendirmesi yapıyoruz. Elbette siyasi değerlendirme yapıyoruz ve bu değerlendirmemizi siyaseten eleştirebilirler. Buna asla karşı çıkmayız. Ancak bağırarak, hakaret ederek değerlendirmemizi eleştirmelerini kabul etmeyiz. O meclis salonunda 4 yılı aşkın süredir çok tartıştık ama hiçbir tartışmada AK Partili bir meclis üyemiz, CHP'li meclis üyesine ağza alınmayacak küfürler etmedi. Bazen birbirimize parmak salladığımız oldu, zaman zaman sesimizi yükselttiğimiz oldu ama küfür etmedik" diye konuştu. 

"MECLİSİ YÖNETENLER İÇ MUHASEBESİNİ YAPMALI"

CHP Grubunun AK Partili kadın meclis üyesine bile küfür ettiğini dile getiren Hızal, "Ben AK Parti Grup Başkanvekili olarak o kürsüye çıktığımda, en çok sözü kesilenlerden biri oldum hep. Her türlü hakarete uğradım. Tunç Soyer tarafından hakarete uğramış biri olarak söylüyorum; kürsüdeyken CHP'li meclis üyesi tarafından beddua edildi bana. Kadın bir meclis üyemize ağza alınmayacak küfürlerle arkadan laf ettiler. O meclisi yönetenler önce kendi iç  muhasebelerini yapsınlar" ifadelerini kullandı. 

"VALİZİN PAÇAVRA GİBİ ATILMASINA MÜSAADE ETMEYİZ"

Hızal açıklamasını şöyle sürdürdü: 

Oradaki valizi kaldırma görevi, oradaki görevlilere aittir. O valizin oraya gelmesinin doğru ya da yanlış olduğu ayrı bir tartışma ama bir meclis üyesinin o valizi alıp, paçavra gibi atmasına müsaade etmeyiz. O mecliste daha önce başka mizahsan de yapıldı. Hüsnü Bey'e şort hediye edildiğinde o CHP'li meclis üyeleri gülüp, alkışladılar.

"SÖZDE DEMOKRAT OLUNMUYOR"

Asıl mesele; Yusuf Bey her kürsüye çıktığında duyulan rahatsızlığın asıl sebebi; Menemen'de yaşanan yolsuzluk, hırsızlık nedeniyle Menemen Belediyesi'ni kaçırmaları. Bunun rahatsızlığını yaşıyorlar. Tepkilerindeki temel amaç bu. Yoksa o kürsüde kimler ne şovlar yaptı. Daha 1 ay önce CHP'li meclis üyeleri çıkıp bize, 'Abbas yolcu, gideceksiniz, yargılanacaksınız' dediğinde, meclis başkanı ya da vekili, 'Kardeşim sen ne diyorsun, burası yerel meclis, bunları konuşmana izin vermiyorum' diyerek mikrofonu mu kapattı. Aksine alkış tuttu. Ben 'Atatürk'e hakaret ettiniz, rüşvetçi dediniz' dediğimde masalara vurarak, benim konuşmamı engellediler. Sözde demokrat olunmuyor, özde demokrat olabilmek için dinlemeyi bileceksiniz.

"AMACIMIZ HÜSNÜ BEY'İN BOĞAZINA SARILAN ŞAHSI UZAKLAŞTIRMAKTI"

Ben Grup Başkanvekiliyim, Hakan Bey grup sözcümüz, Hüsnü Bey meclis üyemiz. Bizim herhangi bir meclis üyemize, herhangi bir başka meclis üyesi fiziki olarak saldırırsa ve meclisi yöneten kişi, bu durumda olaya müdahale ettirmiyorsa görevlilere, ben elbette müdahale edeceğim. Oradaki temel amacımız, Hüsnü Bey'in boğazına sarılan şahsı, Hüsnü Bey'den uzaklaştırmaktı. Sonrasında istenmeyen görüntüler oldu, yere düştü vs... Asla ve asla kimseyi itme kastıyla hareket edilmedi. Hüsnü Bey'e yapılan hareketi engelleme çabasındaydık biz.

"ELLERİNDE BIÇAK OLSAYDI HESABINI KİM VERECEKTİ!"

Bu meclis salonu geçtiğimiz aylarda basıldı. O meclis salonu 3 tane çapulcu tarafından basıldı. Meclisi Tunç Soyer yönetiyordu. 150 yıllık meclis, kapıdaki güvenlik görevlilerin üstüne adeta basa basa basıldı. Hangisine işlem yapıldı. O meclis salonunu basıp şov yapanlar belediye personeliydi. Soyer 1 tanesine işlem yapmadı. Murat Aydın o gün çıkıp, 'Siz  ne yapıyorsunuz, siz bu meclis salonunu nasıl basarsınız' diyemedi. Nerede burada objektiflik. Onların ellerinde bıçak olsaydı hesabını kim verecekti! Meclis salonunu bastıran zihniyet, Cumhur İttifakı grubunu şov yapmakla suçlayamaz. Şovun ve algının alasını kendileri orada yapıyor. O gün o meclis salonunun basılması da bir kurguydu ve arkasında da Tunç Soyer vardı. Tunç Soyer'den önce izin alındı, Soyer'in bilgisi dahilinde onlar şovlarını yapıp gittiler.

"KİMSENİN KİMSEYİ TEHDİT ETMESİNE İZİN VERMEYİZ"

Kimsenin kimseyi tehdit etmesine izin vermeyiz. Kimse kimseyi tehdit edemez. Gerekirse hukuki yollara başvuracağız.