AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ,  mynet.com’a verdiği röportajda İzmir Körfezi temizliği konusuna İzmir Büyükşehir Belediyesine yüklendi.

Hamza Dağ; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın AK Parti'yi kastederek "Onlar İzmir'i sevmiyor" açıklamasına "Biz İzmir'i çok seviyoruz. Ama ben bir İzmirli olarak Aziz Kocaoğlu'nu da Tunç Soyer'i de Cemil Tugay'ı da sevmiyorum" diyerek yanıt verdi!

- AK Parti, 3 Kasım 2002'de iktidar olarak başladığı maratonda ilk kez ikinci parti konumuna düştü. Parti içerisinde ilgili değerlendirmeler yapılıyor muhakkak, bunu Sayın Cumhurbaşkanı da ifade etti. Değişim iradesine dikkat çekip 'Yorulan arkadaşlar müsaade istesin' dedi. Parti içerisindeki değişikliğin takvimi belli midir? Yine kabine içerisinde yeni yüzler görebilir miyiz?

22 yıl sonra ikinci parti olmak... Genelde sona bakılır ama 22 yıllık bir iktidarda girilen 18'inci seçim. 18'inci seçimde böyle bir tablo ortaya çıkması anormal bir durum değil. Onun bir kere adını koymak lazım. Bu hayatın bir döneminde yaşanabilecek bir pozisyondu.

"SIKINTILAR YAŞADIĞIMIZI REDDETMİYORUZ"

Milletimiz net bir mesaj verdi. Bu mesajı iyi bir şekilde değerlendirmek lazım. Mesajda sadece son dönemdeki süreçlerle ilgili değil, ekonomik döngüde bazı sıkıntılar yaşadığımız malum. Bunu da reddetmiyoruz.

Yaşadığımız süreçler kolay süreçler değildi. 15 Temmuz'dan bu yana yaşadığımız ekonomiyi direkt etkileyen süreçler söz konusu. Hem covid hem Rusya-Ukrayna savaşı, bin yılın felaketi bunların hepsi ekonomide ülkemizi zorladığı gibi vatandaşımızı da zorladı.

Böyle bir durumda vatandaş bir yere mesaj verecekse tabii ki iktidara mesaj verecek. Böyle bir mesaj verdi. Burada şunun tespitini yapmak gerekiyor. Vatandaşımızın yine muhalefetten bir beklentisi, oraya karşı bir ümit ortaya koyarak bir tercihte bulunduğunu düşünmüyoruz. Böyle bir durum olmadığını da görüyoruz.

"CHP PATİNAJ YAPIYOR"

Yerel seçimlerden sonraki 8 aylık süreçte tamamen patinaj yapmış bir Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu konuda bir ümit olma ihtimali hiç olmadı. Vatandaşın da bunu gördüğünü hissediyoruz. Ana gündemimiz ekonomi. Vatandaşımızın hayat pahalılığını ortadan kaldıracak işler yapmaya özellikle dikkat ediyoruz. Bu şekilde ekonomi politikamız öngördüğümüz şekilde devam ediyor. İnşallah önümüzdeki günlerde bu konuda daha rahatlayacağımız bir süreci hep beraber yaşayacağız.

ESER VE HİZMET SİYASETİ İLE DECAM EDECEĞİZ!

Değişimler AK Parti'nin 22 yılında hep olmuştur. Kişiler de değişir, koltuklar da değişir ama AK Parti'nin misyonu, vizyonu, siyaset yapma tarzı 22 yıl önce neyse bugün de odur. 22 yıl önce biz merkez partisiyiz diye siyasete başladık ve merkez partisi olarak siyasetimize devam ediyoruz. Biz eser ve hizmet siyasetiyle büyüdük ve bundan sonra da eser ve hizmet siyasetiyle devam edeceğimizi açıkça söylüyoruz.

"BİRÇOK BAKAN GELDİ BİRÇOK BAKAN GİTTİ"

Bugüne kadar 22 yılda birçok bakanlar geldi geçti, genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, hatta AK Parti ile bakan olup Türkiye'nin tanıdığı isimler başka başka partiler kurdular. Bu süreçleri yaşadık. Değişim konusundaki durum bu ilk olmayacak son da olmayacak. Bundan önce yerel seçimlerden sonra 2 tane bakanımız değişti. Önümüzde kongre var. Kongrede zannediyorum teşkilatın yüzde 50'ye yakını bir değişim gösterdi. Üst kurullarda da değişimler olacaktır.

Kabine'de değişim konusunda sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleri de malum. Dolayısıyla takvim tamamen Cumhurbaşkanımızın uhdesindedir. Önümüzdeki günlerde bu konuda hamleler yeri ve zamanı geldiğinde zamanlaması doğru olacak şekilde inşallah ortaya konulacaktır.

- Sayın başkan biliyorsunuz yılın son günlerine yaklaşıyoruz. Çalışanlar, aileleri milyonlarca vatandaş asgari ücret konusundaki dengeleri merak ediyor. AK Parti hükümeti Covid-19 sonrası iki yıl peş peşe ara zam kararı almıştı. 2024 senesinde ara zam olmadı, artık tek asgari ücret zammının yapılacağı da malum.

Asgari ücretin tespiti çok net ve açık. İşveren ve işçi temsilcileri önümüzdeki günlerde bir araya gelecekler. Mevcut enflasyon, beklenen enflasyon bunların hepsini masaya yatıracaklar.

Burada asgari ücretin miktarından daha çok oran daha önemli. Birçok kimsenin sigortası asgari ücretten gösteriliyor olsa da biz biliyoruz ki çoğu sektörde özellikle sanayi alanında, hizmet sektöründe de asgari ücretle maaş alan kişi sayısı sigorta sayısından çok çok daha az. Miktar konusunda benim bir şey söylemem doğru değil.

Dolayısıyla burada asgari ücretin miktarından daha çok oran önemli! Üst gelir grubundaki insanların da, asgari ücretten yukarıda maaş alanların oranları da bu oran üzerinden belirleniyor. Bu oran konusunda işçi ve işveren temsilcileri talepleri ortaya koyacaklar. Kamuda hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, hem de önceki yıllarda özellikle pandemiden sonra çok ciddi enflasyonla karşı karşıya kaldığımızda Cumhurbaşkanımız da devreye girmişti.

DAĞ'DAN ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI

Yine ihtiyaç gördüğünde Cumhurbaşkanımız devreye girer. Burada oran konusunda bir karar verilecek.

- Yerel seçim sürecinde sonuçları etkileyen en önemli unsurun ekonomi olduğu birçok ankette karşımıza çıkıyor. Tarihleri yerel seçimin 15 gün öncesine çeksek AK Parti olarak emekli maaşlarında iyileştirmeye gitme noktasındaki tasarrufunuz nasıl olurdu?

"EMEKLİYE BEŞ BİN LİRA SÖZÜ VER SEÇİMİ ALIRSIN DEDİLER BUNLAR POPÜLİZM"

Seçim kazanmak için popülizm yapmamak gerektiğini düşünüyorum. Ben Büyükşehir Belediye Başkan adayı iken seçimden birkaç gün önce İzmir'deki adaylarımızın, teşkilattaki arkadaşlarımızın, kampanya ekibimizin "Emekliye 5 bin lira sözü ver bu seçimi alırsın" gibi önerileri oldu. Ben şöyle düşündüm. Bir kere bu Büyükşehir Belediye Başkanının görevi değil.

İkincisi mevcut büyükşehirdeki mali tabloyu bilmiyorum ama çok iyi olmadığını biliyorum. 1 Nisan'da belediyeyi kazandığımda 15'inde bu ödemeyi veremediğim zaman ben bu insanlara mahcup olmayacak mıyım? Yüzlerine nasıl bakacağım?

Bir seçim kazanmak için popülizm yapmanın çok doğru olmadığını, önemli olan gerçekten hayat standardını yükseltmek noktasında olduğunu, hayat standardını yükselttiğimizde zaten maaşların da o zaman bir anlam ifade etmeye başlayacağını, verilen her vaadin ve bu vaatten sonra yapılan eylemlerin ekonomide daha kırılganlıklar oluşturduğunu biliyoruz.

Ben kendi adıma o zaman böyle bir şeyin topluma yalan söylemek olduğunu düşündüm. Bakıyoruz, Ankara'da İstanbul'da büyükşehir belediye başkanlarının 10'ar bin lira emekliye ödeme yapacaklarına dair söz verdiklerini ama üzerinden 8 ay geçtiğini ve bu sözleri tutmadıklarını görüyoruz. Onların yaptıkları mı doğru bizim yaptığımız mı doğru? Biz doğru olanı yapmaya devam edeceğiz.

- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay, AK Parti için "Onlar İzmir'i sevmiyor" ifadelerini kullandı. Cemil Tugay'ın körfezle ilgili sözleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bir kere Cemil Tugay'ın "Birden bire renk değişikliği oldu daha sonra bir koku çıktı. Körfez’de duymaya alışık olmadığımız bir koku, hepimiz şok olduk." sözleri net bir itiraf.

"HANİ KÖRFEZ'DE YÜZECEKTİNİZ?"

25 yıldır şehri yönetenlerin İzmir Körfezi'ni yanlış politikalarla kirlenmesine sebebiyet verdiklerinin bir itirafı. Büyükşehir Belediye Başkanı bu itirafta bulunmuş oldu. Sadece kendi dönemi için değil kendinden önceki 25 yıllık CHP döneminde hem Aziz Kocaoğlu, hem Tunç Soyer hem de 8 aylık kendi döneminde Körfez için hiçbir şey yapılmadığını, bir üst temizlikten başka bir işlem yapılmadığını itiraf etmiş oluyor. İtiraf yaparken bazı şeyleri gizliyor.

Halen Çiğli arıtma tesisinden Körfez'e deşarj yaptıkları kanalizasyonu söylemiyor. Esas söylenmesi gereken nokta bu. Tamam bugüne kadar kirlendi, temizlenmesi için Büyükşehir Belediye Başkanları hiçbir şey yapmadı. Daha da vahimi Büyükşehir Belediye Başkanları her seçimden önce; Sayın Kocaoğlu da Sayın Soyer de Sayın Tugay da ısrarla biz İzmir Körfezi'nde bu dönemin sonunda yüzer hale geleceğiz dediler. Bunu vaatlerinde söylediler. Asıl sorulması gereken nokta burası. Ya yalan söylediniz, yapılmayacak bir şey söylediniz.

Ben Büyükşehir Belediye Başkan adayıyken burada da dürüst davrandım. Ben yüzülecek bir körfez vadetmiyorum ama Kordon'da çiğdem çitlerken turkuvaz bir körfeze bakacaksınız diye vaatte bulunuyorum. Bunların hepsi yüzülecek Körfez dedi, geldiğinizde balık ölümlerinin olduğu bir körfezle karşı karşıya kalıyorsunuz. Bugün halen şu anda İzmir'e ve çevre konusunda hassasiyeti olan herkese yani toplumumuzun tamamına söylemeniz gereken nokta şu;

"CHP İÇİNDEN BİLGİLER GELİYOR"

An itibariyle İzmir Körfezi'ni kirletmeye devam ediyor musunuz? Bendeki bilgiler ediyorsunuz. İçeriden sizin bürokratlarınızdan gelen bilgiler. Halen siz İzmir Körfezi'ni kirletmeye devam ediyorsunuz. Ondan sonra da kirletmeye devam ederken gelin temizleyin diyorsunuz. Ya kirletme önce. Kirletmeyi, deşarjı bırak, engelle. Çiğli arıtma tesisi dördüncü fazını hayata geçir. Oradan çıkan çamuru başka bir yere naklet ya da o çamuru kurut. Yok, ne varsa demagoji.