YEREL POLİTİKA

CHP İlçe Başkanı Kaya: “Atatürk’ün adını duyunca salonları terk etmeyin”

Cumhuriyet Halk Partisi Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya, Buca Belediyesi Meclisi’nde AK Partili meclis üyelerinin meclis toplantısına girmemesi ile ilgili açıklama yaptı. CHP’li Kaya, “Atatürk’ün adını duyunca salonları terk etmemeli aksine birbirimize daha çok kenetlenmeliyiz” dedi.

Abone Ol

AK Partili Meclis Üyesi Zülfiye Kula’nın, Buca Belediye Meclisi’nin aralık ayı ilk oturumunda kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği güne dair yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarında kadının yüz yüze kaldığı zorlukları görmezden gelmesi tepkilere neden oldu. Yaşanan tartışmanın ardından AKP’li üyeler meclisin ikinci oturumuna katılmadı.

Bunun üzerine açıklama yapan CHP Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yeryüzünde gördüğünüz her şey kadının eseridir’ sözüyle değerini ifade ettiği kadınlar, son 22 yılda AK Parti iktidarı yüzünden neredeyse tüm kazanımlarını kaybetme noktasına geldi. 

Bu iktidar döneminde, kadının sosyal statüsünde sistemli ve bilinçli bir geriye gidiş söz konusu... Kadınlar büyük bir şiddet ve güvencesizlik sarmalının içine sokuldu. Kız çocuklarının eğitiminin önüne birçok engel getirildi.

Sadece son 10 yılda 4.000 kadın cinayete kurban gitti. 

AK Parti iktidarının ilk yılında,  Anayasa Mahkemesi tarafından, reşit olmayan bir kız çocuğunu rızası dışında kaçıranların, herhangi bir zarar vermeden emniyetli bir yere getirip serbest bırakmaları halinde hapisle yargılanmalarını düzenleyen madde iptal edildi. 

2006 yılında Sağlık Bakanı Recep Akdağ, doğum kontrolü ve aile planlaması yöntemlerini hedefe koydu, ‘Nüfus planlaması ve aile planlaması kavramı bizim için rafa kalktı’ dedi. 
 
2011’de Hakimler ve Savcılar Yüksel Kurulunun hazırladığı ‘yargıda durum analizi’ isimli raporda, cinsel saldırıya uğrayan kadınlara ilişkin ‘Kadının tecavüzcüyle evlenmesi halinde dava düşürülmeli’, ‘15 yaşından küçüklere karşı rızaen cinsel ilişki suçlarının ceza miktarları düşürülmeli’ gibi öneriler olduğu ortaya çıktı.

2012’de zorunlu eğitimde 4+4+4 sistemi getirildi. Ortaokul düzeyinde imam hatipler açıldı. Bundan 4 sene sonra, 2016’da ortaokuldan mezun olan 36 bin 401 kız öğrencinin hiçbir öğretim kurumuna kaydolmadığı, açık lisede okuyan öğrenci sayısının yüzde 63 arttığı tespit edildi.

2013’te  Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’yle liseli çocukların evlenmeleri halinde açık lisede öğrenim görmesi düzenlendi. MEB eliyle lise düzeyinde kız çocuklarının evlendirilmesinin önü açıldı.

2021’de 4. yargı paketiyle çocuk istismarında ‘somut delil’ aranmaya başlandı. Aynı sene Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi tek taraflı olarak feshedildi.

2022’de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, eşi vefat eden kadınlara sağlanacak konut desteğinin en az 3 çocuğu olma şartına bağlanacağını duyurdu.

Yani kısacası, şu anki gerici, tekçi ve cinsiyetçi politikalar sadece kadınlar için değil, çocuklar için de en büyük tehlike haline geldi. Cemaatlerde, tarikatlarda her gün çocuklarımızın yaşadığı iğrenç olayları biliyoruz. Bunlar için de mücadele bekliyoruz. Hatta siz AKP'ye gönül vermiş kadınlardan destek bekliyoruz ve ‘Vatanı korumak çocukları korumakla başlar’ sözünü de dikkate almanızı bekliyoruz. 

Kadınlarımız bugün özgürce yaşıyor, gökyüzüne başını kaldırıp maviliklere bakıp, hayaller kurabiliyorsa, kılık kıyafeti için zorlanmıyorsa, bunun teşekkürü; kadınlarımıza "sürtük, çürük" gibi ifadeler kullananlara değil, “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” diyen Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e yapılmalıdır. 

Belediye meclisimizde yaşadığımız olay gibi, onun adını duyunca salonları terk etmemeli aksine birbirimize daha çok kenetlenmeliyiz.”