Alım gücünün, ağır enflasyon baskısı altında ezildiği tüm ülkelerde moda haline gelen DINK (Dual income, no kids / Çift gelirli çocuksuz aile) konsepti, en azından evlililiğin ilk yıllarında, çocuk yetiştirmenin ağır sorumluluğu altında ezilmek istemeyen yeni evli çiftlerin tercihi.
25 yaşındaki Natalie ve kocası 30 yaşındaki Keldon da bu yaşam tarzının tadını çıkarmaya çalışan çiftlerden biri.
Her ikisi de teknoloji sektöründe çalışıyor ve yıllık kazançları 200 bin doları (yaklaşık 6 milyon TL) buluyor.
Fakat onlar, bu miktarın kendileri için yeterli olmadığını iddia ediyor...
GENÇ ÇİFTİN MUHASEBE DEFTERİ
Yanlış duymadınız, ABD'li çifte göre bu miktar yeterli değil, ikili hayat pahalılığı krizi nedeniyle harcamalarını kısıyor.
Seattle'da bir içerik yaratıcısı olan Natalie, enflasyondan dolayı, "gelirleri artmasına rağmen daha rahat yaşamadıklarını", bir zamanlar Alaska, Meksika ve Roma gibi dünya kentlerinde lüks tatiller yaparken, artık ince hesaplar yaptıklarını söylüyor.
Natalie ve Keldon'un, iki yatak odalı dairelerinin kirası ayda 2 bin 378 dolar (yaklaşık 70 bin TL) ve faturalarının toplamı da bin 163 doları (yaklaşık 35 bin TL) buluyor.
Her ay dışarıda yemek yemek onlara 300 dolara (yaklaşık 9000 TL) mal olurken, market alışverişi de harcamalarına 200 dolar (yaklaşık 6000 TL) daha ekliyor.
Toplamda, ayda yaklaşık 4 bin dolar (yaklaşık 120 bin TL) harcama yapıyorlar. Bu da yılda 48 bin dolar (1,5 milyon TL) eder ki bu da toplam maaşlarının yaklaşık dörtte birine tekabül ediyor.
Çift ayrıca, özel günler için de yıl içinde toplam 20 bin dolar (yaklaşık 600 bin TL) harcamış, ancak bu masraf onları biraz olsun tutumlu olmaya itmiş.
"PARAMIZIN NEREYE GİTTİĞİNİ BİLMİYORUZ..."
LadBible'da yer alan habere göre Natalie, o zamandan beri güzellik harcamalarını kısmış. Genç çift, lüks spor salonu üyeliklerini iptal ettirmiş ve artık çok sık dışarıda yemek yemeyi tercih etmiyorlar.
Natalie, "Geçen yıl bizim için biraz anormaldi, masraflı bir evlilik yaptık. Çok seyahat ettik ve çok fazla harcama yaptık, bu yüzden pek fazla birikim yapamadık. Şu sıralar, gereksiz harcamalarımızı azaltmaya çalışıyoruz" diyor ve şöyle devam ediyor:
"Eşimle kurduğumuz aileyi orta sınıf olarak görüyorum. Seattle'da yaşıyoruz ve ikimiz de teknoloji sektöründe sabah 9:00 akşam 5:00 çalışıyoruz. İkimiz de yıllık 100 bin doların üzerinde kazanıyoruz ve daha fazla kazanmaya başladıkça harcamalarımızda iyice açıldık. Yaşam tarzımızı kısıtlamaya karar vermemizin en büyük nedeni, paramızın nereye gittiğini bilmememizdi..."
ÇİFT GELİRLİ ÇOCUKSUZ AİLE (DINK) KONSEPTİ NEDİR?
DINK, İngilizcede "Çift gelirli çocuksuz aile" anlamına gelen "Dual income, no kids" kalıbının baş harfleridir.
Bu hanelerde kreş ücretleri, okul yemekleri gibi çocuk bakım masrafları olmadığı için harcanabilir gelir genellikle daha yüksektir ve tatile gitmek istediklerinde ekstra ödemeler için çocuklu aileler kadar düşünceli olmaları gerekmeyebilir.
Los Angeles Times'ta yayınlanan bir makalede bu terim incelenmiş ve bu ailelerin yükselişinin, bir önceki kuşağın "enflasyon ve gelir durgunluğunu yenmesinin" bir sonucu olduğu belirtilmiştir.
Ulusal İstatistik Ofisi'ne göre, 2022 yılında Birleşik Krallık'ta doğan çocuk sayısında 2021 yılına kıyasla yüzde 3,1'lik bir düşüş yaşanmıştır.
TÜRKİYE'DE "DOĞURGANLIK HIZI" DÜŞTÜ
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2022 yılına ilişkin doğum istatistiklerine göre, Türkiye'de toplam doğurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 çocuk iken 2022 yılında 1,62 çocuk olarak gerçekleşti.
Doğumlarını 2001 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı 26,7 iken 2022 yılında 29,2 oldu. Bu durum, doğurganlığın "nüfusun yenilenme düzeyi" olan 2,10'un altında kaldığını gösterdi.
Toplam doğurganlık hızının Avrupa Birliği (AB) üye ülkeleri ortalaması, 2021 yılında 1,53 çocuk olurken, AB üyesi 27 ülkenin toplam doğurganlık hızları incelendiğinde, 2021 yılında en yüksek toplam doğurganlık hızına sahip olan ülkenin 1,84 çocukla Fransa olduğu, en düşük toplam doğurganlık hızına sahip olan ülkenin ise 1,13 çocukla Malta olduğu görüldü.
Toplam doğurganlık hızı 2021 yılında binde 1,71 olan Türkiye, Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında 6. sırada yer almıştı.