Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Biyolog Prof. Dr. Barbaros Çetin, Gündeme Bakış’a koronavirüsle ilgili birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çetin, bir hastanın vücudunda 2 farklı türde Korona virüsü tespit edildiğine dikkat çekerek, “Bu virüsün ülkemizden ne zaman gideceğini bilemiyoruz. İzlanda bir ada, bu adada özel bir laboratuvar karşılıksız, para almadan devlete yardımcı oldu. Sadece bir adada 40 mutasyon tespit etti. Televizyon programlarında konuşan birkaç profesör, ‘Efendim virüs mutasyona uğramıyor’ dedi. Öyleyse neden ada olan İzlanda’da bu virüs 40 mutasyona uğramış? Bir de korkutucu olan şu ki bir insan vücudunda virüsün 2 farklı Suş’u tespit edildi. Birisi sakin olan suş! diğeri ise İzlanda’da yayılan öldürücü olan suşu. Bu dünyada ilk kez tespit edildi. Dolayısıyla da şunu söyleyebiliriz, her geçen virüsün yeni yeni özellikleri çıkıyor. Bugün yine Wuhan’dan bir haber geldi. Hasta tedavi edildikten sonra da virüsün insan vücudunda 1 – 8 gün kaldığı söylendi. Bu tespit sonrası Çin’de hasta tedavi edildikten sonra da 15 gün karantina durması önerisi getirildi. Bu da farkında olmadan, vatandaş sağlıklıyım sanarak dışarı çıkıp virüsü yayabileceği anlamına geliyor. Biz diğer virüslerde olduğu gibi Korona virüsünün de mutasyona uğraya, uğraya zaman içinde zayıflayacağını ve kendiliğinden kaybolacağını düşünüyorduk, izlenimler ve alınan sonuçlar bunun öyle olmayacağını gösteriyor. SARS mutasyona uğrayarak, kendiliğinden gitti. Onun akrabası olan, Arabistan’dan çıkan Korona virüsü grubundan MERS’te mutasyona uğradı. Korona virüsü maalesef önlenemez bir hızla yayılıyor’’ dedi.
‘’BU VİRÜSÜ NEREDE DURDURABİLECEĞİMİZİ BİLEMİYORUZ’’
Koronavirüsünün Sars’tan bin kat daha güçlü olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Barbaros Çetin, “Ben Korona virüsünün SARS’tan 10 kat daha öldürücü bir virüs olduğunu söylemiştim. Amerika’dan da bir müddet sonra benim yaptığım açıklamanın aynısı yapılmıştı. Çin’de yapılan yeni bir çalışma korona virüsünün SARS’tan bin kat daha güçlü olduğunu ortaya çıkardı. Daha güçlü patojenik bir öldürücü bu virüs. Yani insanların başı büyük belada, önümüzü göremiyoruz. Nerede biz bunu durduracağız bilemiyoruz. Amerika’da da çok hızlı yayılmaya başladı, insanlık önünü alamıyor’’ dedi.
‘UZUN SÜRE EVDEN ÇIKILMAMASI GEREKİYOR’
’Artık biyologları dinleyin’’ çağrısında bulunan Prof. Dr. Çetin, “Dünya genelinde bu virüs karşısında yapılması gereken tek şey izole olmak, evde olmaktır. Kesinlikle toplu alanlara gitmekten kaçınmalıyız. Evden çıkmaya mecbur kaldığımızda sosyal mesafemizi korumalı, eldiven ve maske kullanmalıyız. Mecbur kalınan gıda alımları dışında uzun bir süre evimizden dışarıya hareket etmememiz gerekiyor. Türkiye’nin her yerinden görüntüler geliyor, toplu mezarlar kazılıyor. Bu görüntüleri inkar ediyorlar ama nereye kadar inkar edecekler? Neden İzmir’de tüm hastaneler Korona hastanesi ilan edildi? Şehirlerarası seyahat durduruldu, uçuşlar durduruldu. Önlenemez bir durum var ki bunlar yapılıyor. Çok üzgünüm ben bir biyolog olarak bunları söylemek istemezdim ama ben 40 yıldır bu işin içindeyim. Biyologları artık dinleyin, kurullara alın. Onlar virüsü, bakteriyi yıllardır takip ediyorlar. Fakat bu ülkede biyologlar adam yerine konmuyor’’ dedi.
‘’VİRÜS İLE İLGİLİ GERÇEĞİ YANSITMADILAR’’
Koronavirüs ile ilgili gerçeğin yansıtılmadığını ifade eden Biyolog Prof. Dr. Barbaros Çetin, “Bizi 2 ay önce dinleselerdi insanlık vahamete kapılmazdı. Baştan her şey saklandı. ‘Virüs aldığınız tedbirlerden daha güçlü değildir’ denildi, virüs ile ilgili gerçeği yansıtmadılar. Ülkemizde 3-4 yıl önce biyolog unvanını kaldırdılar. Dünya biyolojinin, ekolojin önemini artık anlamalı, öğrenmeli. Gezegenimizin bu hızla kirletilmesi sonucu virüsler de mutasyona uğruyor. Biyologlar hiçbir zaman hiçbir kurumda yer almıyor. Korona Bilim Kurulu’nu bırakın dünya ekosistemini hayatları boyunca inceleyen biyologlar, sistemdeki tüm canlıları inceleyen biyologları devletimizin yapısı bizim ülkemizde kabul etmiyor. Amerika’da ise CIA’den tutun NASA’ya kadar karar mekanizmalarında biyologlar var. Çünkü ekosistem ile insan, homosapien arasında bağlantıyı kuran biyologlardır. Yani bizler bir nevi doğanın sözcüleriyiz. Son yıllarda NOBEL ödüllerinin çoğunu da biyologlar alıyor. Bu virüs vahşi kapitalizmi çökertti ve dogmayı yani dinsel öğretiyi çökertti. Dünyanın ekolojik bir gerçeği var’’ dedi.