Bu süreçte en kaygılandığımız ve bir o kadar da kızdığımız yaşlılarımız...Eve girmiyorlar diye kızıyor bir o kadar da kaygılanıyoruz onlar için. Ancak bu sürecin bizden daha çok onlar için zor olduğunu da fark edemiyoruz. Bir önceki yazımda empati ve anlayıştan bahsetmiştim. En çok ihtiyacımız olan da buydu çünkü bu süreçte.
İnsan sosyal bir varlıktır. İletişim, yaşamımızın en önemli unsurlarından da birisidir. Bizler, teknolojiyi iyi kullanan bir nesil olarak iletişim ağlarımızı ne sevdiklerimizle ne de Dünya’yla koparmadık. Videolar izliyor, görüntülü olarak birbirimizle konuşuyor, yeni gelişmeleri takip ediyoruz. Ancak yaşı ileri olanlarda teknoloji kullanımı bu denli yaygın değil. Onların sosyalleşme ortamı parklardaki banklar, kahvehanelerde karşılıklı içilen bir bardak sıcak çay ve belki de komşu ziyaretleri…
İnsan yaşamı kuşkusuz sonludur ve bunu yakınlarınca deneyimlemiş olan ileri yaşlı bireylerin bu gerçekliği ilk etapta kabul etmek istememeleri son derece normal ve savunma mekanizmalarının da bir gereğiydi. Bu gerçekliğin onlara daha yakın olduğunun içsel olarak farkındalar. Bu nedenle de evde yalnız kalmak onlara bu gerçekliği hatırlatıyor ve bu düşüncenin getirisi olarak da gerçeklikten kaçmayı ve ikazlara kulak asmamayı tercih ediyorlar.
Çünkü bu gerçeklik onları yeni tehdit etmeye başlamadı, uzun zamandır bu yaşamlarındaydı. İletişim ağlarını güçlendirip yaşamı hissediyorlardı ve şimdi bu alışkanlıklarını hemen değiştirmelerini istiyoruz. Fark etmeliyiz ki bu süreç onlar için çok daha zorlayıcı.
Peki ne yapmalıyız?
Öncelikle onları anladığımızı onlara şefkatle anlatmalıyız. Ardından da virüsün bulaşma ağlarını ve özellikle de ileri yaşı tehdit ettiğini ancak tedbirli olursak bundan korunabileceklerini onlara korkutmadan anlatmalıyız. Sert bir üslupla anlatmak, korkunç senaryolarla anlatmak kaygı seviyelerini arttıracak ve tepki göstermelerine neden olacaktır.
Onlara olan duygularımızı açıkça ifade etmeliyiz. “Anne-baba seni çok seviyorum ve sana olan sevgimi daha uzun yıllar sana ifade etmek istiyorum, sana ihtiyacımız var bu nedenle hem kendin hem de bizim için evde kalmanı istiyorum” demek iyi bir alternatif olabilir.
Bu süreçte onlardan ayrı yaşıyorsanız sık sık telefonla arayabilir, telefon konuşmalarını uzun tutabilirsiniz. Özellikle varsa eğer torunlarından haber almak onlara çok daha iyi hissettirecektir. Bu süreç bittikten sonra neler yapabileceğiniz üzerine planlar kurabilirsiniz onlarla birlikte. Morallerini yüksek tutmak için de şakalar yapabilir, yaşanan komik olaylardan bahsedebilirsiniz. İleri yaşlı bireyler anılarını ve geçmiş tecrübelerini anlatmaktan büyük haz duyarlar. Çünkü bu onlara yaşamda düşünceleriyle hala var olduklarını ve tecrübeleriyle yeni bireyler yetiştirdikleri hissini verir. Bu süreçte onların çeşitli konulardaki tecrübelerini dinleyebilirsiniz.
Evde onları bulmaca çözmeye, örgü örmeye ve çeşitli yayınları izlemeye de teşvik edebilirsiniz.
Bu süreçte daha fazla anlayış ve daha fazla empati hepimize çok daha iyi gelecek.
Sevgiler