Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen İliaz, dünya genelinde yaklaşık 936 milyon yetişkinin bu rahatsızlıkla mücadele ettiğini belirterek, tedavi edilmemesi halinde ciddi nörolojik hastalıkların ortaya çıkabileceğine dikkati çekti.

Uyku apnesi sırasında solunum durmasının beynin yeterince oksijen almasını engellediğini kaydeden İliaz, "Araştırmalar, bu durumun hafıza ve öğrenmeden sorumlu olan hipokampusta büyümeye ve beyaz madde kaybına yol açtığını gösteriyor. Beyaz madde değişiklikleri, alzaymır gibi hastalıkların gelişimini hızlandırabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Uyku apnesinin yalnızca nörolojik hastalıklarla sınırlı kalmadığını vurgulayan İliaz, yüksek tansiyon, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar gibi ciddi sağlık problemlerine de yol açabileceğini belirtti.

Prof. Dr. Sinem İliaz, uyku apnesi tedavi edilmesiyle, hem uyku kalitesi iyileşeceğini hem de demans gibi ilerleyici beyin hastalıklarının önlenmesine yardımcı olunacağının altını çizdi.

Geceleri horlama, gündüz aşırı uyku hali, gece nefes durması, sabah yorgun uyanma ve gece sık tuvalete kalkmanın, uyku apnesinin en yaygın belirtileri olduğunu aktaran İliaz, "Bu belirtiler, yalnızca yaşam kalitesini değil, iş ve sosyal yaşamı da olumsuz etkileyebilir. Tedavi edilmezse depresyon, sinirlilik ve iş başarısızlığı gibi sorunlar ortaya çıkabilir." ifadesini kullandı.

Horlamanın, uyku apnesinin önemli bir belirtisi olduğuna işaret eden İliaz, "Horlama tedavi edilmediği takdirde beyin ve kalp sağlığını olumsuz etkileyebilir." bilgisini paylaştı.

Uyku apnesi şüphesi olan bireylerin bir uzmandan yardım alarak test yaptırmaları gerektiğini vurgulayan İliaz, "Uyku Bozuklukları Merkezi'nde, uyku apnesi tanısı ileri teknolojik cihazlarla koyulmakta ve kişiye özel tedavi planları oluşturulmaktadır. Sağlıklı bir uyku, sağlıklı bir hayatın temelidir. Uyku apnesi tedavi edilebilir bir hastalıktır. Erken tanı ve tedaviyle hayati risk barındıran pek çok hastalığı önleyebilirsiniz." açıklamasında bulundu.