GÜNCEL

Tugay Körfez'deki Alglere dikkat çekti, uzmanı uyardı! Sadece balıklar değil insanları da etkileyebilir

Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı'nda Uzman Prof. Dr. Hasan Baha Büyükışık, İzBB Başkanı Tugay'ın balık ölümleri ve kokuya yönelik açıklamalarını değerlendirerek, "Algler küresel ısınmayla birlikte tropikal bölgelerden akıntı sayesinde her yere yayılıyor, ülkemize de geliyor. Bunun için devlet eliyle çalışma yürütülmesi gerekiyor. Zehir içeren algler insanları da etkileyebilir" dedi.

Abone Ol

Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Yıllardır tartışmalara neden olan İzmir Körfezinin kirliliği, başta Bayraklı olmak üzere komşu ilçelerde ağır koku sorununa neden olmuş ve uzun yıllardır yaşanan koku sorunu toplu halde balık ölümleriyle İzmir’in gündemine yerleşmişti. İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) ve onun iştiraki İZSU ekiplerinin bölgedeki yoğun çalışması sonucunda koku hafiflemiş olsa da İzmir gündemindeki yerini korumaya devam ediyor.

İzBB Başkanı Cemil Tugay, konuyu tüm yönleriyle ele alan açıklamasında körfezin kirliliğine, suyun son yılların yüksek ısı derecesine ulaştığına ve gemilerin başka ülkelerden getirdiği deniz suyuyla mikro alglere, denizlerimizde mikroorganizmaların arttığına ilişkin uyarılarda bulundu. Tugay’ın evsel ve sanayisel atıklara da dikkat çektiği konuşmasında kamuoyunda en çok yankı uyandıran sözleri ise başka ülkelerden gemiler vasıtasıyla gelen deniz suyundaki algler oldu.

 KÜRESEL ISINMAYA DİKKAT ÇEKTİ

Deniz Biyolojisi, Çevre Biyolojisi, Hidrobiyoloji, ekoloji, yaşam bilimleri, biyolojik oşinografi gibi alanlarda birçok araştırma yapmış, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı’nda uzun yıllar öğretim görevlisi olarak çalışmış Prof. Dr. Hasan Baha Büyükışık’a, İzmir’de yaşanan koku, balık ölümleri ve İzBB Başkanı Cemil Tugay’ın açıklamalarını sorduk. Prof. Dr. Büyükışık, Tugay’ın gemilerle gelen mikro algler açıklamasının buzdağının görünen yüzü olduğunu, küresel ısınma nedeniyle alglerin akıntılarla birçok ülkeyi gezdiğini ve ülkemize geldiğini söyledi. Büyükışık, tek hücreli canlılar olan alglerin Ege Denizi’nde hızla arttığına dikkat çekti.

“ALGLER TROPİK BÖLGELERDEN ÜLKEMİZE GELİYOR”

Prof. Dr. Büyükışık, “Algler sadece gemilerle değil, denizdeki akıntılarla çok uzaklardan taşınıp geliyor. Şu anda küresel ısınmayla ilgili yapılan çalışmalar, akıntılar yoluyla tropik bölgedeki alglerin kuzeye ve güney yarı küreye gittiğini gösteriyor. Çünkü soğuk yerler de ısınıyor ve organizmalar her yere gidiyor. Buna kimse engel olamaz. Ancak temiz tutmak mümkündür fakat o bile tehlike. Bunlar büyük kitleler halinde yayılıyorlar” uyarısında bulundu.

“ZEHİRLİ ALGDEN İNSANLAR DA ETKİLENEBİLİR”

Alglerden bazılarının zehirli olduğunu ve insanlara bile zarar verebileceğini kaydeden Büyükışık, “Bunların bazıları zehir içeriyor ve balık ölümlerine neden oluyor. Hepsi zehir içermiyor, bir iç bir de dış zehir içerenler var. Dış zehir taşıyan algler, denizde rüzgar çıktı ve dalgalar oluştuğunda, her patlayan kabarcıkta binlerce su damlacığı oluşuyor, denizde milyonlarca su damlacığı oluşuyor ve kıyıya vuruyor. Denizde milyonlarca kabarcık var ve bu deniz kenarında dolaşanları da etkileyebilir dış zehir içeren bir alg olursa… Zehirleri kuvvetlidir bunların, bunlar daha çok ekvator bölgesinde ama artık oradan buralara yayılıyor. Okyanustaki sular birbirine karışıyor” dedi.

“DEVLET ELİYLE ÇALIŞILMASI LAZIM”

Alglerin tamamen yok edilmesinin bakterilerinin çoğalmasına neden olacağına da dikkat çeken Büyükışık, denizdeki denge çalışmasının belediye tarafından değil devlet tarafından yapılabileceğini anlatarak, “Burada devlet eliyle çalışma yapılması lazım. Temizlik işleri pahalı işler. Ancak suyu tertemiz yapmak da doğru değil. İtalya, Yugoslavya bunu deneyerek gördü. Adriyatik Denizi’nde her yeri salya kapladı, azotu arıttılar, diğer bileşenleri arıttılar, fosfatı da arıttılar. O zaman da bakteriler çoğaldı. Evet algler çoğalamadı ama bakteriler çoğaldı ve bu defa da müsilaj yaptı. Konsensüs yaparak denizi  temizlemek için büyük çaba harcamayalım, sadece mezoterapik olarak kalsın diye bir karar aldılar. Yani tamamen arıtmaya kalktıklarında bakteriyel problemler baş gösterdi. Bakterilerin bir kısmı da toksin içeriyor” diye konuştu.

“ALGLER DE BESLENMELİ AMA ÇOK DEĞİL”

Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı alanında uzman Prof. Dr. Büyükışık açıklamasını şöyle sonlandırdı:

"Az bir şey arıtma gerekiyor, yani fosfatı, azotu sıfır yapmayacaksınız, birkaç bileşeni azaltırsanız algler azalır ama sıfır yaparsanız bakteriler artar. Yani algler de beslenecek ama biraz beslenecek. Karşılıklı etkileşimi canlıların iyi korunmalı, bu da belediyeler eliyle değil devlet eliyle yapılabilir"