Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir’in merkezi konumunda bulunan otogar (İzotaş), geçtiğimiz yıllarda İzmir gündeminden düşmemişti. 145 bin metrekare üzerinde kurulu 120 bin metrekarelik kapalı alana sahip olan 1998 yılında hizmete sunulan otogar, yap – işlet -devret yöntemiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından ihaleyle İZOTAŞ firmasına yaptırılmıştı. Büyükşehir ile İZOTAŞ arasında bir sözleşme yapılmış ve 25 yıllık işletim hakkı da firmaya verilmişti.
2023 yılının Aralık ayında firmanın 25 yıllık sözleşmesi sona erdi. Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, mevcut otogarın yıkılacağına yönelik açıklamalar yaptı, ancak İZOTAŞ firmasının otogarı inşa ederken Büyükşehir Belediyesi ile yaptığı sözleşmede, “Sözleşmenin bitiminde otogar için çıkılacak yeni ihalede mevcut işletici firmanın öncelik hakkı” olduğuna ilişkin madde bulunuyor. Soyer, İZOTAŞ’ı otogardan çıkarmak için birçok hukuki süreç başlatmış olsa da, mahkemeler İZOTAŞ firmasını haklı buldu. Tahliye süresi 7 yıl uzatıldı. Firmadan birçok defa otogarı yenileyebilecekleri, günün koşullarına uygun hale getirebilecekleri, bu kapsamda da Soyer ile defalarca görüşme talebinde bulundukları ancak Soyer’in görüşme taleplerini yanıtsız bıraktığına ilişkin açıklamalar yaptı.
TUGAY “EKSİKLER GİDERİLECEK İZOTAŞ DEVAM EDECEK” DEDİ
Soyer, 31 Mart yerel seçimlerinde partisi tarafından yeniden aday gösterilmedi. 31 Mart yerel seçimlerini CHP’li Cemil Tugay kazanarak, İzmir’in yeni Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Geçtiğimiz 5 yıl boyunca en çok tartışılan ve Soyer tarafından kentteki billboardlara bile taşınan konuya Tugay’ın bakışı merak konusu iken Tugay, “Bir şartname hazırlanıyor. Orada vatandaşın şikayetine konu olan problemler belirtilecek ve bunların düzeltilmesi istenecek. Bu şartname ile birlikte yeniden bir ihale yapılacak. Ancak daha önceden yapılan sözleşmede mevcut işletici olan İZOTAŞ’ın sözleşmede öncelik hakkı var o nedenle muhtemelen yine onlar devam edecek” açıklamasında bulundu.
Kentin planlanması, kent suçlarının engellenmesi ve kentin yaşayanların ihtiyaçlarına yanıt verecek, sağlıklı koşullarda gelişimini sağlaması için çalışan Türk Mimar ve Mühendisleri Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Sekreteri Aykut Akdemir, Soyer döneminde gündeme gelen otogarın taşınması, yıkılması tartışmalarını değerlendirdi.
“BÖLGEYİ YAPILAŞMAYA AÇMAK İSTEDİLER”
“Otogar şu an kentin ihtiyaçlarını karşılıyor” diyen Akdemir, “10 yıldır merkezi hükümetin rantçı, talancı politikalarından kaynaklı ranta karşı direnci düşüyor. Afete karşı da kentin direnci düşüyor. Gökdelen kavramı üzerinde bir kentleşme süreci var. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Planlama ilkelerine aykırı. Bu kentin demografik yapısının gelişim süreci önünde ciddi bir engel. Taşınmasını isteyenlere otogarın olduğu yer çok cazip geliyor. Yanında çimento fabrikası, sanayi tesisleri var. O bölgeyi yapılaşmaya açmak üzerine bir mekanizma işletilmek isteniyor” dedi.
“OTOGARI KALDIRIP YÜKSEK BİNALAR YAPACAKLAR”
Konum olarak otogarın kıymetli bir konumda yer aldığına dikkat çeken Akdemir, gökdelenlerle alanın sadece bir grup insanın kullanımına açılacağını ancak şu anda tüm halkın kullanımına açık bir alan olduğunu vurgulayarak, “Olay bir soylulaştırma hikâyesine dönüşüyor. Biz buna itiraz ederiz. Kentsel dönüşümden anladığımız şey zenginler gelsin, fakirler çeperlere gitsin değil. Herkes kendi yerinde kalacak. Otogarı kaldıracağız derseniz o gökdelenleri yaparsınız. Buca-Onat tüneli direkt otogara bağlanacak. Bu alanın tüm İzmir halkının kullanımına uygun alan olması gerekiyor. Otogarı kaldırıp yüksek binalar yapacaklar. Soylulaştırma dediğimiz şey bu... Rantçılık, faizcilik, faşizm bu" dedi.
“HİKAYEDE AKIL TUTULMASI VAR”
Bölgede bulunan çimento fabrikalarından yayılan maddelerin halk sağlığını olumsuz etkilediği yönündeki iddiaları değerlendiren Akdemir, Soyer döneminde fabrikaların kent dışına çıkartılmasına yönelik girişimlere ilişkin soruları da yanıtlayarak şu açıklamalarda bulundu:
O cadde İzmir'i doğuya bağlıyor. O caddenin tarihine baktığımız zaman en yüksek vergi ödeyen ilçe sıralamasında Kadıköy birinci, Bornova ikinciydi. Her şey bu cadde üzerindeydi. Pınar, çimento fabrikası, ilk kamyon üreten fabrika BMC, demir-çelik fabrikası... O alan böyle bir sanayi alanı. Çimento fabrikaları kentin içinde de üretim yapabilir. Çimento fabrikaları hammadde neredeyse orada kurulur. Çimento fabrikasını kapatırsanız kentsel dönüşüm nasıl yapılacak? İzmir'in her yerinde kentsel dönüşüm sözü var. Hikayede akıl tutulması var. Şehir dışına taşınamaz. Çimento Fabrikası hammadde neredeyse orada kurulur. Terimlerle insanların kafasını karıştırmasınlar.
“RANTÇILARIN KILICINI SALLAYANLARLA BİZİM SÖZLERİMİZ AYNI DEĞİL”
Hak sağlığı üzerinden bir çalışma yaparsınız ve verilerle değerlendirirsiniz. Toz kavramı belediye denetimiyle ilgilidir. Çimento toz üretir ancak mühendisliğin o tozu izole edecek kadar aklı vardır. Denetlemeden bu ahkamı kesenler aymazlardır. Rantçıların kılıcını sallayanlarla bizim sözlerimiz aynı değil. Bizim sözlerimiz tekniktir, nettir, bilim dilidir.