Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, 1 Ekim 2023-31 Temmuz 2024 döneminde Türkiye'nin su yılı yağışları, 549,3 milimetre ile hem mevsim normalinin hem de geçen yılki yağışların üzerinde gerçekleşti. Mevsim normali 533,7 milimetreyken geçen yılın aynı dönemindeki yağış miktarı 517,3 milimetre olarak ölçülmüştü.
Prof. Dr. Halim Orta AA muhabirine, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de suyun büyük bir kısmının tarımda kullanıldığını ve bu kullanımın daha verimli hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'de suyun yüzde 74 ila yüzde 75’inin tarımsal sulamada, yüzde 13’ünün evsel kullanımda ve yüzde 13’ünün ise sanayide tüketildiğini bildiren Orta, tarımsal sulama yöntemleri modernize edilerek su israfının azaltılabileceğini kaydetti.
Türkiye'de tarımsal sulamanın ağırlıklı olarak yüzey sulama yöntemleriyle yapıldığını aktaran Orta, bu yöntemde suyun açık kanallar üzerinden taşındığını, bu nedenle buharlaşma ve sızma yoluyla ciddi su kayıpları yaşandığını anlattı.
Orta, şöyle devam etti:
"Kaynaktan alınan suyun sadece yarısı bitkinin kök bölgesine ulaşabiliyor. Yani, tarımsal sulamada kaynağımızdan aldığımız 100 litre suyun yalnızca 50 litresi bitkiler tarafından kullanılabiliyor. Yağmurlama, damla sulama ve hatta toprak altı damla sulama gibi gelişmiş yöntemlere geçmeliyiz. Bu yöntemler suyun doğrudan bitki kök bölgesine iletilmesini sağlayarak israfı önler. İletim hatlarımızı kapalı boru sistemlerine dönüştürmeliyiz, bu sayede tarımda kullandığımız 40 milyar metreküp suyun yarısını tasarruf edebiliriz. Bu miktar, sanayi ve şehir kullanımından daha fazla suya denk gelir."
Evlerde ve sanayide su tüketimi
Şehirlerde suyun yaklaşık 3'te 1'inin eski altyapı sistemleri, kaçak su kullanımı ve kontrolsüz bahçe sulamaları nedeniyle kaybolduğuna değinen Orta, "Suyu verimli kullanmak için bina saçaklarına ve beton zeminlere düşen yağmur suyunun tek damlasını dahi kaybetmememiz gerekiyor. Site bahçelerinin altına devasa su depoları inşa ederek bu suları kullanmalıyız. Evlerde mutlaka çift deşarj hattı bulunmalı; biri sebze, meyve yıkadığımız temiz suyu sifon ve bahçe sulaması gibi işlerde kullanmak için, diğeri ise tekrar kullanılamayacak atık sular için olmalı." dedi.
Sanayi sektöründe de su kullanımında ciddi sorunlar yaşandığını işaret eden Orta, eski teknolojilerin kullanımı nedeniyle su israfının arttığını vurguladı.
Sanayide kullanılan suyun geri kazanımı konusunda ciddi eksiklikler olduğuna dikkati çeken Orta, "Kullandığımız ve atık suya dönüşen suyun sadece yüzde 5’ini arıtabiliyoruz. Eski teknolojiler, yeni teknolojilere göre birkaç kat daha fazla su kullanarak üretim yapıyor, bu nedenle suyu daha verimli kullanmamız ve atık suyun arıtılması için gerekli yatırımları yapmamız gerekiyor." diye konuştu.
Fabrikaların suyu tek bir işlemde kullanmak yerine, ABD ve Avrupa'da olduğu gibi 18-20 farklı işlemde kullanıp arıtarak doğal kaynağına geri bırakması gerektiğini ifade eden Orta, bu yöntemin hem su tasarrufu sağlayacağını hem de çevre kirliliğini azaltacağını dile getirdi.
Yağmur suyunun daha etkin kullanılması gerektiğinin altını çizen Orta, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gelecekte su kıtlığıyla karşılaşmamak için bugünden önlemlerimizi almalıyız. 2040 yılında ülkemizde ciddi bir kuraklık afeti bekleniyor ve bu göçlere neden olabilecek düzeyde bir kuraklık olabilir, bu nedenle suyun her damlasını korumalı ve israfı önlemeliyiz. Ekosistemi bozmayan baraj ve göletler inşa edilmeli, buralarda yağmur suyunu toplayarak içme, kullanma ve tarımsal sulama gibi ihtiyaçlar giderilmeli. Şehirlerde, sitelerde sarnıç benzeri sistemler yapılmalı ve yağmur suyu bu sistemlerde toplanarak havuzlarda, bahçe sulamasında ve yangın koruma tedbirlerinde kullanılmalı. Türkiye’nin su kaynaklarını verimli kullanabilmesi için, su yönetiminde modern ve sürdürülebilir yaklaşımların benimsenmesi gerektiği ortaya konuluyor. Bu doğrultuda atılacak her adım, gelecekte su kıtlığı ve kuraklık gibi felaketlerin önlenmesine katkı sağlayacaktır."