Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Önümüzdeki yılın Mart ayında yapılacak yerel seçimler için, belediye başkan aday adayları belli olmaya başladı. İzmir Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Tunç Soyer, "İkinci dönemimi yapmak isterim ama tabi kararı verecek olan Genel Merkezimizdir" açıklaması yaparken, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İzmir Milletvekili Ümit Özlale'nin İBB Başkan adaylığını açıkladı. Özlale, İzmir'de sahaya inerek kendini tanıtmaya ve İBB Başkanı Tunç Soyer'in faaliyetlerini eleştirmeye başladı. 

"CHP'YE SEÇİM KAYBETTİRMEZ"

Yaşanan gelişmelerin ardından, İYİ Parti'nin İBB adayı çıkartmasının, kentte uzun yıllardır birinci parti olmayı sürdüren CHP'nin oylarını nasıl etkileyeceği merak konusu oldu. Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, konuya ilişkin soruları yanıtladı. İYİ Parti'nin İzmir'de aday çıkartmasının CHP'nin oylarına bir miktar etki edeceğini kaydeden Prof. Dr. Tosun, bu durumun CHP'ye seçim kaybettirmeyeceğini dile getirerek, "İYİ Parti'nin aday çıkarması, 2019 yerel seçimlerindeki oy miktarı ile karşılaştırıldığında, CHP'nin oylarının bir miktar düşmesine yol açacaktır. Ona şüphe yok. Oy kaybettirir ama seçim kaybettirmez" dedi.

"ÖZLALE İYİ PARTİ'NİN BÜYÜKŞEHİR'İ ALMASI İÇİN YETERLİ DEĞİŞKEN DEĞİL"

Tosun, İYİ Parti'nin adayının Özlale olmasının yaratabileceği etkileri de değerlendirerek, "Ümit Özlale ekonomi alanında, kalkınma politikaları alanında uluslararası alanda akredite olmuş, çok saygın bir bilim insanı. Önemli bir değerdir. İzlediğim kadarıyla Ümit Hoca'nın İzmir'deki temasları, seçmenin bir kısmında sempati oluşturmuş durumda. Bu açıdan bakıldığında, geçmişte İYİ Parti'ye oy vermemiş sınırlı bir kitlenin Sayın Özlale'ye yönelme olasılığı göz ardı edilmemelidir. Yani İYİ Parti açısından artı katar seçmen tabanının genişlemesine ama İYİ Parti'ye İzmir'de Büyükşehir Belediye Başkanı kazandırması için yeterli değişken değildir. İzmir'de  her koşulda CHP seçmeniyle, parti arasında kurulan  çok güçlü bir aidiyet, özdeşlik ilişkisi var, ideolojik oy verme davranışı var. Bir de İzmirli seçmen, İYİ Parti'ye bakar iken, İYİ Parti'yi sadece Ümit Özlale imajıyla değerlendirmiyor, aynı zamanda İYİ Parti'nin örgütsel yapısında hakim olan ülkücü aktörlere de bakıyor. Dolayısıyla, partiyi milliyetçi sağ olarak değerlendiren bir seçmen de var. Bu seçmen ile İYİ Parti arasında oluşan bu sosyal mesafeyi Ümit Hoca ne ölçüde kırabilir, önümüzdeki süreçte bunu göreceğiz" açıklamasında bulundu. 

"CHP'YE YAPILAN ELEŞTİRİLERE ESNEK HAREKET EDEN SICAK BAKMAZ"

İYİ Parti cephesinden CHP'ye yönelik yapılan sert eleştirilerin, siyasi partilerin tabanlarında nasıl bir sonuç yaratacağını anlatan Prof. Dr. Tosun, "İYİ parti seçmeni içinde parti sadakati çok güçlü olan, ideolojik referansla İYİ partiye oy veren seçmen açısından, motive edici bir unsurdur bu. Ancak, parti sadakati çok güçlü olmayan, esnek hareket edebilen, uçarı seçmen olarak nitelendirdiğimiz seçmen grubunda ise, CHP'ye yönelik bu yaklaşım İYİ Parti için bir dezavantaj yaratabilir. Özellikle ülkücü geçmişten gelen değil, daha pragmatik, daha merkez sağ, daha liberal seçmen için olumsuz sonuç üretebilir. Çünkü İYİ Parti'nin bu açıklamalarının özellikle iktidara yarayacağını düşünebilir bu saydığımız seçmen kitlesi. Bu seçmen için en önemli dinamik, mevcut iktidar karşıtlığı. O açıdan bakıldığında İYİ Parti tarafından iktidara yarayacak söyleme bu seçmenin iyi bakmayacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. 

CHP İÇİNDEKİ TARTIŞMALAR SEÇMENE ETKİ EDER Mİ?

CHP İzmir il kongresine sayılı günler kala, CHP İzmir'in aktörlerinden birbirlerine karşı yapılan sert eleştirileri de değerlendiren Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tosun, "Bu durumun seçmeni etkileyeceği kanaatinde değilim. Çünkü yerel siyaseti okumaya çalışırken, profesyonel siyasi aktörlerin birbiriyle arasındaki ilişkiye bakıyoruz; oysa ki seçmen gündelik hayatında kendi dertleriyle meşgul. Profesyonel siyasetçilerin ilgilendiği konularla çok fazla mesai harcamıyor. Dolayısıyla bu meseleler, parti içinde tartışılan, değerlendirilen, örgütle ilgili meseleler. Seçmen cephesinde bu tartışmaların çok etkisi olmuyor" dedi.

"CENTİLMENLİK YARIŞI OLMALI"

Prof. Dr. Tanju Tosun sözlerini şöyle tamamladı: 

Bu tür tartışmalarda kullanılan dil çok önemli, çünkü 6 ay sonra yerel seçime gidiyor Türkiye ve İzmir. 17 Eylül itibariyle yine örgüt içinde bir arada olacak bu aktörler. Dolayısıyla bunun bir centilmenlik yarışı şeklinde sürmesi parti adına daha yapıcı olur.