Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine 10 gün kala, siyasi atmosferi yorumladı. AK Parti ve Millet İttifakının İzmir mitingleri, kararsız seçmen ve güncel anket sonuçlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Tosun, 14 Mayıs seçimlerinin, bugüne dek yapılan seçimlerin içinde sonucu öngörmenin en zor olduğu seçimlerden biri olduğunu kaydetti. 

"İTTİFAKLAR ARASINDAKİ MAKAS ÇOK DAR"

"Geçmiş seçimlerle karşılaştırıldığında, belki 1983'ten bugüne 12'nci seçime gidiliyor. Seçim sonucunda ne olacağına ilişkin bir öngörüde bulunacak olursak, geçmiş 11 seçimi dikkate aldığımızda en zor seçimlerden bir tanesi. Özellikle Cumhurbaşkanı seçimi örneğinde bakıldığında ittifaklar arasındaki, adaylar arasındaki makas bir hayli dar" dedi. 

"KILIÇDAROĞLU 3 - 4 PUAN ÖNDE"

Türkiye'de yüzde 10 seyrinde kararsız seçmen kitlesi olduğunu anlatan Tosun, "Bu kadar kararsız seçmen kitlesinin olduğu bir süreçte, seçime 10 gün kala bugünden seçimin ne olacağını öngörmek mümkün değil ama çok net ki Kemal Kılıçdaroğlu, Recep Tayyip Erdoğan karşısında en az 3-4 puan daha önde görünüyor, çoğu güvenilir anket sonuçlarına göre. Kararsızlar eşit oranda, adayların oy oranında dengeli bir şekilde dağıtılırsa, birinci turda bile Kemal Bey kazanabilir ama öngörmek dediğim gibi çok zor. Seçim ikinci tura kalırsa da sürpriz olmaz" ifadelerini kullandı. 

"CUMHUR İTTİFAKI MESAJLARINDA 'KORKU ÇEKİCİLİĞİNİ" KULLANIYOR"

Kutuplaşmanın ciddi boyutlara ulaştığını aktaran Tosun, "Özellikle Cumhur İttifakı tarafının, ikna edici mesaj stratejisi olarak 'Korku çekiciliği' mesajları verdiğini görüyoruz. Korku çekiciliği nedir; 'mesajlarda ileri sürülen tavsiyelere uyulmazsa çok büyük olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir' diyerek, bir anlamda korku yoluyla ikna etmeye çalışıyor. Mesaj tekniği açısından bu dikkat çekiyor. Bu mesajların adrese ulaşıp, buradan bir sonucu değiştirme anlamında yararı olmaz. Bu kutuplaşma ortamında oy geçişleri de çok yüksek düzeyde değil. Kararsızlara bakmak gerekiyor. Kararsızların tercihinde de acaba bu korku çekiciliğine dayalı mesajlar mı  yoksa güven, umut, yani pozitif mesajlar mı etkili olacak. Ben pozitif mesajların daha etkili olabileceğini düşünüyorum bu kutuplaşma ortamında ama sonucu bugün itibariyle söylemek mümkün değil. 'Seçim birinci turda biter' ya da 'mutlaka ikinci tura sarkar' demek, en azından bilimsel anlamda bizim için kolay değil" dedi. 

"KILIÇDAROĞLU'NUN MİTİNGİ DAHA KALABALIKTI"

AK Parti ve Millet İttifakı'nın İzmir mitinglerini yorumlayan Tosun, "İzmir'de partilerin, ittifakların, sosyolojik tabanları itibariyle bakıldığında; mitingler o sosyolojiyi yansıtıyor. Tabi ki Kemal Bey'in, Millet İttifakının mitingi daha kalabalıktı. Sayın Erdoğan'ın mitinginde de belirli bir kitle var idi tabi ki... Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakının mitingi kentin daha merkezindendi ve kitlesel bir katılım söz konusu iken, benim izleyebildiğim kadarıyla Erdoğan'ın mitingine merkezden ziyade çevreden katılım vardı. Bu da partilerin, ittifakların seçmen sosyolojisi anlamında anlaşılabilir bir şey" diye konuştu. 

"MİLLETVEKİLİ DAĞILIMINDA MİLLET İTTİFAKI DAHA ŞANSLI"

Prof. Dr. Tosun, milletvekili dağılımlarına ilişkin, "Ülke genelindeki kutuplaşma ortamının İzmir'e de sirayet ettiğini, İzmir'i de eklediğini görüyoruz. Oldukça taraflar arasında sert siyasal diyaloglar üzerinden işleyen bir rekabet söz konusu. Bu rekabetin sonucunda ne olur, mevcut tabloda bir değişim yaşanabilir. Bu değişimin yaşanması durumunda burada Millet İttifakı ve CHP'nin daha şanslı olduğunu düşünüyorum. Çünkü özellikle iktidar blogunun ülke genelindeki oy kaybı kaçınılmaz biçimde İzmir'e de yansıyor, İzmir'i de etkiliyor. Dolayısıyla bir miktar oy kaybı, yani AKP başta olmak üzere Cumhur İttifakı'nın bunun da milletvekili dağılımına etkisi Millet İttifakı'nda ise bir miktar oy artışı ve bunun milletvekili dağılımına yansıması sürpriz olmayacaktır" dedi. 

"İYİ PARTİ BİR MİKTAR MERKEZ SAĞ SEÇMENİ ÇEKMEYİ BAŞARDI"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, İzmir mitinginde yaptığı "Her aileden 1 oy istiyorum" çağrısını yorumlayan Tosun, "Her aileden oy isteyebilir Meral Hanım ama her aileden değil de 2 -3 aileden birinden alır muhakkak. Çünkü İYİ Parti'yi Türkiye'deki diğer illerle karşılaştırdığımızda, İzmir örneğinde şöyle bir avantajı var; bugün CHP çok belirgin biçimde seçmen desteğine sahip olmakla birlikte, İYİ Parti'nin de merkez sağda konumlanmaya çalışan bir parti olarak, yakın dönemde İzmir'de merkez sağ seçmeni bir miktar kendine çekmeyi başardı. Gerçi o masadan kalkması tekrar oturması oylarında bir miktar düşüşe yol açtı olarak görülüyor. 14 Mayıs gecesi çıkacak tablo, İzmir seçmeninin İYİ Parti'yi merkez sağda, önümüzdeki süreçte net olarak konumlandırıp konumlandırmayacağına ilişkin mesaj da vermiş olacak. Bir miktar oy kaybı muhtemelen yaşamıştır ama bu kayıp telafi edilebilir, özellikle Meral Hanım'ın masaya tekrar döndükten sonraki performansını dikkate alırsak ifadelerini kullandı.