Sivilceler, birçok insan için sadece fiziksel bir rahatsızlık değil, aynı zamanda psikolojik bir yük de olabiliyor. Özellikle ergenlik dönemindeki gençler, ciltlerinde oluşan sivilceler nedeniyle özgüven sorunları yaşayıp, sosyal ilişkilerde kendilerini çekingen hissediyorlar.

Bu dönemde başlayan hormonal değişiklikler, stres veya bazı ilaç kullanımı, yağ bezlerinin aşırı çalışmasına neden oluyor. Bu aşırı yağ, gözeneklerin tıkanmasına yol açıyor ve bu da bakterilerin üremesi için uygun bir ortam oluşturuyor. Gözeneklerin tıkanması ve bakterilerin artışı, iltihaplı sivilcelerin ortaya çıkmasına neden olurken genetik yatkınlık, yanlış cilt bakım ürünleri kullanımı ve çevresel faktörler de sivilce oluşumunu etkiliyor.

Ancak son bir haftadır gençler sosyal medyada sivilceleri için bakım kremleri sürmek veya ilaç almak gibi tipik akne ve leke karşıtı tedavileri uygulamak yerine, UV ışınlarının sivilcelerini ve kabarıklıklarını yakmasına izin veriyor.

‘GÜNEŞ YANIĞI SİVİLCELERİ GEÇİRİYOR’

19 yaşındaki içerik üreticisi Haley Wenthold, 1,7 milyondan fazla TikTok görüntülemesi alan bir video paylaşarak, güneş yanığının sivilcelerini geçirdiğini iddia etti. Wenthold, Z kuşağının bu yöntemi uyguladığını söyleyerek, “İşe yarıyor. Güneşte kalmak sivilceleri geçiriyor” dedi.

Güneş yanığı bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından çılgınlık olarak nitelendirilse de tamamen saçma bir öneri değil. Çoğu dermatoloji uzmanı, UV ışınlarının bağışıklık sistemini baskıladığı ve iltihap giderici etkiler yarattığını belirtiliyor.

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak da bu görüşü destekledi ancak çok önemli detaylara dikkat çekti.

“Yapılan çalışmalar UV ışınlarının böyle bir etkisi olduğunu gösteriyor” diyen Doç. Dr. Tatlıparmak, “Yine de genel bir doğru olarak kabul edilmemekle birlikte iltihaplı sivilceye sahip bazı kişiler, güneşe maruz kaldıklarında cilt durumlarının iyileştiğini gözlemleyebiliyor. Ancak bu dönemsel trendlerin ötesinde unutulmamalıdır ki, güneşe aşırı maruz kalmak hem yüzeysel hem de hücresel düzeyde cilde büyük ölçüde zarar verir” dedi.


GÜNEŞİN DAHA DİK AÇIYLA GELDİĞİ 10.00-16.00 SAATLERİ ARASINA DİKKAT!
Peki, bu olumlu etkiler için güneş ışınlarına maruz kalma süresi ne kadar önemli?

Bu soruma, “UV indeksinin yüksek olduğu zaman dilimlerini, güneş ışığına maruz kalmak için en tehlikeli zaman dilimleri olarak düşünmeliyiz” cevabını veren Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak, şu bilgilerin altını çizdi:

“Güneşe orta düzeyde maruz kalındığında ciltte iyileşmelerin olduğunu söyleyebilirim. Fakat bunun dışında tehlike artar. Örneğin güneşin daha dik açıyla geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında güneşe çıkmamaya, doğrudan güneş ışığına maruz kalmamaya herkes özen gösterilmeli. Bu saat aralığında dışarıda olunması gerekiyorsa güneşten korunmak son derece önemli. UV ışınlarından korunmak için ilk ve en önemli adım ise güneş kremi kullanımı. Güneş maruziyetinden 15 dakika önce muhakkak güneş koruma faktörü (SPF / Sun Protection Factor) en az 15 veya daha yüksek olan geniş spektrumlu bir güneş koruyucu kullanmak gerekiyor.”


‘GÜNEŞE DOĞRUDAN MARUZ KALMAK CİLDİN KURUMASINA NEDEN OLUYOR’
Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak yine yapılan araştırmalara değinerek, güneş ışınlarına doğrudan maruz kalmanın cildin kurumasına neden olabileceğini de vurguladı.

“Cilt kuruluğu meydana geldiğinde yağ bezleri (cildin ihtiyaç duyduğu yağları veren sebumu üreten) aşırı çalışmaya başlar ve sebore olarak bilinen bu aşırı sebum üretimi gerçekleşir” diyen Doç. Dr. Tatlıparmak, “Bu durum ciltte meydana gelen lekelerin oluşmasındaki temel aşamalardan biri. Yani sivilcelerden kurtulma amacıyla yapılan bu uygulama cilde geri dönüşü çok daha zor hasarlar bırakabilir” dedi.

DNA HASARINA NEDEN OLABİLİR

Ultraviyole ışınlarının cilt lekelerine ve hassas ciltlerde reaksiyonlara neden olabileceğinin de altını çizen Doç. Dr. Tatlıparmak, “Güneşe maruz kalmak, serbest radikal üretimini artırarak kolajen ve elastin liflerinin parçalanmasına ve DNA hasarına neden olur” dedi ve ekledi:

“Yine yapılan çalışmaları ışığında söylemeliyim ki deri yaşlanmasının yaklaşık yüzde 80-90’ı UV kaynaklı. Burada değinmemiz gereken en önemli nokta güneş koruyucu kullanılmayan cilt, UV ışınlarından yalnızca 15 dakika gibi kısa bir sürede zarar görebiliyor. En önemli nokta ise yapılan araştırmalar güneşe maruz kalmanın, cilt kanseri gelişimi için önemli bir risk faktörü olduğunu da belirtiyor.”


Sosyal medyadaki yeni trend şaşırttı: Sivilcesi olanlar çareyi güneş yanığında buldu ‘Böyle bir etkiden söz edilebilir ama…’


GÜNEŞ KREMİ SİVİLCE OLUŞUMUNU ENGELLİYOR MU?
Güneş kremlerinin sivilcelere veya lekelere iyi geldiğine dair de sosyal medyada sıklıkla paylaşımlar yapılıyor. Bu doğru mu yoksa abartılıyor mu?

Bu soruma “En iyi Anti-aging güneş kremidir” cevabını veren Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak, şu bilgileri paylaştı:

Burada bilinmesi gereken temel nokta şu ki; SPF 30 korumaya sahip bir güneş kremi , UVB ışınlarının yaklaşık yüze 3’ünün cilde ulaşmasına izin verirken, SPF 50 korumaya sahip bir güneş kremi ise yaklaşık yüzde 2'sinin ulaşmasına izin verir.

Özetle yeterli korumaya sahip bir güneş kremi kullanmak, ciltte güneşe bağlı elastozis, kırışıklıklar ve pigmentasyon değişikliklerini (ciltte meydana gelen renk farklılıklarını) önlemede büyük rol oynar. Yani ideal bir cilt bakımının en temel noktası mevsim fark etmeksizin güneş kremi kullanmayı ihmal etmemek.