Partisinin İzmir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında koskoca bir ülke halkının füze gibi fırlayan fiyatların peşinden koştuğunu kaydeden Kılıç, “İktidar ise enflasyon bu kadar yüksek seviyelerde seyrederken, ekonomik gidişatın ve halkın alım gücünün sürekli düşmesinin sorumluluğunu yükleyecek adres arıyor. Şaşırdık mı? Tabi ki hayır. Hayat pahalılığı artık inkâr edilemez noktaya ulaşınca ve vatandaşın da bir numaralı gündemi haline gelince, bu kez ‘günah keçileri’ icat edip suçu onlara yıkma yoluna gittiler. Bu durumun ilk örneğini birkaç sene önceki patates-soğan için kurulan çadırlarda gördük. Bugün ise hayat pahalılığı perişanlığının sorumluluğundan kurtulmak için yine bir günah keçisi icat etti. Hain ve vurguncu zincir marketler. Verilmek istenen mesaj, her zamanki gibi siyasi iktidarın yaşanan olumsuzluklarda hiçbir sorumluluğunun olmadığı, marketçilerin ve benzeri lobilerin siyasi iktidarı zorda bırakmak için fiyatları bilinçli olarak fahiş şekilde yükselttiğiydi. Oysa elbette ki bu teorilerin akılla, mantıkla ve izanla açıklanması mümkün değil.” dedi.
İktisadi gerçeklere aykırı
İktidarın bir yandan marketlere saldırırken öte yandan ise kendi kontrolündeki elektrik, doğalgaz, mazot, benzin, harçlar, vergiler ve ceza kalemlerine yüzde 200 ile 300 oranında zam yaptığına dikkat çeken Kılıç, “İktisadi gerçeklere aykırı uygulamalardaki manasız ve sorumsuz ısrar resmi enflasyonu yüzde 64’e taşırken, sokağın enflasyonunun bu rakamın çok ötesinde olduğunu her vatandaş, her gün bizzat yaşayarak görüyor. Biz de Saadet Partisi olarak her sene, yıllık enflasyon oranlarının açıklandığı bugünlerde bu çalışmayı yapıyor ve kamuoyu ile paylaşıyoruz. ‘Aile enflasyonu’ olarak nitelendirdiğimiz tanım kapsamında hayatı sürdürmek için gerekli olan temel tüketim maddelerini baz alıyoruz. Bir yıl boyunca gerçekleşen fiyat artışlarını takip ediyoruz. Tabiri caizse ‘hakiki enflasyon’ olarak da bunu açıklıyoruz.” şeklinde konuştu.
En az yüzde 133
Gıda maddeleri başta olmak üzere zorunlu mal ve hizmetlere ilişkin fiyat artışlarını gözler önüne seren Saadet Partili Kılıç, “Şeker yüzde 213, zeytin yüzde 150, beyaz peynir yüzde 189, çay yüzde 111, pirinç yüzde 154, makarna yüzde 124, deterjan yüzde 94, tuvalet kâğıdı yüzde 109, dana eti yüzde 111, tereyağı yüzde 111, salça yüzde 324, bulgur yüzde 146, kuru soğan yüzde 307, nohut yüzde 167, süt yüzde 100, kuru fasulye yüzde 155, domates yüzde 100, yoğurt yüzde 88, kömür yüzde 160, elektrik yüzde 90, doğalgaz yüzde 157, ekmek yüzde 100 oranında zamlanmıştır. Yaptığımız bu çalışmaya göre temel maddelerdeki ortalama artış yüzde 130 dolaylarındadır.” ifadelerini kullandı.
Hayatları kemiren canavar
Açıkladıkları tablonun TÜİK’e yapılan eleştirileri haklı çıkardığını vurgulayan Şerafettin Kılıç, sözlerine şöyle devam etti: “Ak Parti iktidarı döneminde uygulanan yanlış iktisadi politikalar, halkın çok büyük bir bölümünü korkunç bir hızla, korkunç bir oranda fakirleştirmiştir. Kötü ekonomi yönetimi nedeniyle oluşan acı tablonun sorumluluğunu hiçbir şekilde kendinde görmeyen kafa yapısıyla, ne enflasyonla mücadele edilebilir ne de ekonomi yönetilebilir. Sadece sofraları değil, hayatları da kemiren bir enflasyon canavarı. Ve karşımızda gerçeklerin üstünü kapatmaya çalışan çaresiz, sıfırı tüketmiş bir yönetim. Ama biz Saadet Partisi olarak, Türkiye’yi bu uçurumdan çıkarmaya kararlıyız. Enflasyonla mücadelede daha etkin önlemler ve yapısal düzenlemelerle bu tabloyu düzeltmeye, ekonomik yıkıma son vermeye talibiz.”