Hale Halime YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Bilal Çoban, depremin üzerinden geçen 4 yılda neler yaşandığını, evi hasar alan vatandaşların dönüşüm ve barınma ihtiyaçlarında gelinen son nokta ve çalışmalarını anlattı.
“DÖNÜŞÜM VE FİNANSTA YOĞUNLAŞTIK”
Görev süresi boyunca kentsel dönüşüm çalışmaları üzerinde durduğunu dile getiren Çoban, “Ben göreve geldiğimde kentsel dönüşüm çalışmalarının yapılması gerekiyordu. Depreme nasıl hazırlık yapabiliriz kapsamında çakıştık. Halk konut kuruldu. İnsanların evlerini düşük maliyetle yapabilmesi için organizasyon yaptık. Finans kapsamında Dünya Bankası kredisine ulaşım kapsamında çalışmalar yaptık, 1 yıldan beri bu kredi kullanılıyor. Bu 2 ana başlıkta yoğunlaştık” dedi.
“ASIL MESELE DÖNÜŞÜM”
Orta ve ağır hasarlı tartışmalarını değerlendiren Çoban, “7269 sayılı kanunumuz daha çok ağır hasarlıları ilgilendiriyor ama orta hasarlılara büyük bir etkisi yok. Benim nezdimde orta ve ağır hasarlı bina arasında fark yok. Orta hasarlı binaya da girilmemesi gerektiğini söylüyor kanun, ‘Burayı ya güçlendirin ya da dönüştürün’ diyor. İzmir’de zemin yapısı olarak bakarsanız, orta hasarlı bir binanın dönüşümünde zemin iyileştirmesi yapamıyorsunuz. Geçmiş dönem Bayraklı Belediye Başkanımız Serdar Sandal da ‘Ben burada güçlendirmeye izin vermeyeceğim’ demişti. Buradan yola çıkarsak orta ve ağır hasarlılara bu kanun belirli haklar veriyor ama asıl mesele dönüşüm. İzmir’in yapı stokunun yüzde 70’i zaten yenilenmeli, bunu uzmanlar söylüyor” diye konuştu.
“HALK KONUT SİSTEMİ KURULDU”
“Biz dönüşümde kooperatif modelini geliştirdik” diyen Çoban, “Kooperatif zor süreçleri olan bir yapı, biz insanları bir araya toplayalım ama aynı zamanda bir kamu gücü de olsun istedik. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin o dönemli başkanı Tunç Soyer’e düşüncelerimizi aktardık, olumlu karşıladı. Yerel yöneticilerle görüşüldü. Halk konut sistemi kuruldu. Ancak 31 Mart seçimlerinden sonra Halk Konuta gereken destek verilmedi. Buraya atanacak bürokratların çok donanımlı ve adil olması gerekiyor, bu anlamda da eksiklikler vardı. Bunu da ben çok seslendirdim. Bu yüzden beni yerel yöneticilerimiz pek sevmez. En son dönemeçte Bayraklı Belediye Başkanımız İrfan Önal ile konuştuk, kendisi çok destek veriyor ama bazı eksiklikler var yönetici bazında” ifadelerini kullandı.
“TEHDİT EDİLDİK AMA HAKLI ÇIKTIK”
Dönüşümde yüklenici firmanın önemine vurgu yapan Çoban, “Biz Halk Konutlarda yüklenicileri iyi seçmeyi hedefledik, iyi bir firmayı seçtiğinizde o firma taahhüdünün arkasında durabiliyor. Halk Konutlardan 12 tanesini gerçekten çok iyi firmalar yapıyor. Hangi firmanın iyi olup hangi firmanın olmadığı inşaatın ilerleyişinden de belli oluyor. Biz hep her ucuz işin doğru iş olmadığını anlatmaya çalıştık. Bazı firmalar tarafından da tehdit edildik. Çantacı diye tabir ettiğimiz müteahhitler geldi bölgemize. Daire başı 2 sene önce 300 – 500 bin liraya anlaşmalar oldu. Biz bu firmaların maliyeti düzgün hesaplayamadığını aktardık. Bu anlaşmaları yapanlar ya feshetti sözleşmelerini ya da 2- 3 milyon ek ödemeler çıkarıldı. İşin finalinde de biz hep haklı çıktık” açıklamasında bulundu.
“DÜNYA KREDİSİNDEN 500 KONUT FAYDALANDI”
Dünya Bankası kredisinin İzmir’e açıldığını, bu krediden evini dönüştürmek isteyen herkesin faydalanması gerektiğini kaydeden Çoban, “Dönüşümde maliyetler karşılanamaz duruma gelmişti, birçok kişi hissesini satıyordu. Müteahhitle yarı yarıya olarak anlaşıyordu. Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığımızın da Dünya Kredisi projesi vardı. Geçen sene başkanlıktan bizi davet ettiler, kredinin aktif hale geldiğini söylediler. Ancak bu kredi kooperatiflere verilmiyordu. Daire başkanlığımızla birlikte çalıştık ve krediyi alınabilir noktaya getirdik. Şu anda krediye erişim var. Şu ana kadar onaylanmış 7 Halk Konut kredisi var, yani ortalama 500 kişi bu krediden faydalandı” dedi.
“KREDİDEN HERKES FAYDALANSIN”
Dünya Bankası kredisinin İzmir’de dönüşümü hızlandıracağını aktaran Çoban, “Dünya Bankası kredisi 5 şehre tahsis edildi, 31 Mart seçimlerinden önce AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ile görüşme yaparak, bu krediye İzmir’den başlanmasını talep etmiştik. Çünkü burası dönüşümde yavaş. Sağ olsun Sayın Dağ da bize destek oldu ve İzmir’de kredi sağlandı. Umarım bu kredi dönüşümü hızlandırdı” ifadelerine yer verdi.
“EMSAL İPTALİYLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ”
Geçtiğimiz dönem İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde alınan K sınırı kararının Bayraklı haricindeki ilçelerde mahkeme kararı ile iptal edilmesini değerlendiren Çoban, “Maalesef biz odalarımızla ortak noktada buluşamadık. Çünkü tek yaptıkları sorunu söylemek. Sorunu herkes biliyor, deprem ve afet olma ihtimali için ne yapıyorlar? Bu k sınırları verilmediği, emsal verilmediği müddetçe dönüşümü hızlandıramazsınız. K planına karşısınız ama bununla ilgili alternatifiniz ne? Sadece devlet yapsın diyorlar ama siz de bir katkı sunun, fikirle gelin. Şu anda yıkılmış binalar var, devam eden inşaatlar durdu, mühürlenecek, belediyelerde ruhsatlar durdu. İnsanlar kirada bekliyor, evini yaptırmaya çalışıyor. Ne yapacak bu insanlar? Eğer siz k planına karşıysanız bize doğru yolu söyleyin ama yok. 2021 yılında Serdar Sandal bizi davet etti, oda başkanları da oradaydı. Kendileri ‘İzmir planı yapılmalı, bunun için bütçe ve zaman lazım’ dediler. Bununla alakalı bir şey yapılmadı, üzerinden 4 yıl geçti. Emsal iptaliyle ilgili ciddi çalışmalar yapıyoruz” dedi.
“İSPATI ÇOK BASİT”
İZDEDA Başkanı Bilal Çoban, “rezerv alandaki deprem konutları başkalarına satılacak” iddialarına yönelik ise şu açıklamalarda bulundu:
"Bazı iddialar ispata muhtaçtır. Biz bu konuda gerek kentsel dönüşüm başkanlığımız gerekse AFAD’la görüştüğümüzde bu kadar basit, bu kadar herkesin erişip, bilgi alabileceği bir durumda böyle bir şey yapılabilir mi? Geçtiğimiz günlerde işi yapan müteahhitlere verildiği iddia edildi, ben de bunu kentsel dönüşüm başkanlığına bizzat sordum, hayır öyle bir şey yok. Burada neden bin konutu tuttuklarını da sorduk. Bunun ispatı da çok basit. Dün de kura çekimi vardı. Orta hasarlı ya da farklı hasar grubunda olan insanlar konutlarının ağır hasarlı olduğuna ilişkin davalar açtılar. Mahkeme kararıyla konutu ağır hasarlıya dönen hak sahibi oluyor ve o insanlara buradan konut veriliyor. Orada boşta olan konut sayısı bugün 800’e düştü. Bunlar da açılan davalar için rezervde tutuluyor. Bunlar zaten ya Bakanlığın ya da AFAD’ın uhdesinde ve satması için ihaleye çıkması gerekiyor"