İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz'ın başkanlığında aralık ayı olağan meclis toplantısı, İzmir Ekonomi Üniversitesi Konferans Salonu'nda gerçekleşti.
İZTO Başkanı Özgener, buradaki konuşmasında, 2024 yılının pandemi sonrasında enflasyonun düştüğü yıl olması bakımından önemli olduğunu söyledi.
2025'te resesyonun görülmediği, yumuşak iniş senaryosunun gerçekleştiği ekonominin ortaya çıkmasını beklediklerini ifade eden Özgener, "Faiz oranlarının 2025'te düşmeye devam edeceği, ancak 2010'lu yıllara göre bu düşüşün sınırlı olacağı düşünülüyor. Geçen hafta Fed'in yaklaşımında gördüğümüz üzere, verilen mesajlar kalıcı iyimserlik için erken olduğunu hatırlatıyor. Enflasyonu düşürme mücadelesi her ekonomi için zorlayıcı bir süreç. Merkez bankaları bu çerçevede politika tepkilerinde temkinli değişikliklere gidebiliyor. Böyle bir durumda, piyasa dalgalanmalarının reel piyasaları etkileme ihtimalinin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Özgener, 2025'te yapay zeka ve yüksek teknoloji kullanımının ülke ekonomileri ile şirketlere önemli etkilerinin olacağını dile getirdi.
Türkiye'de ekonomi programıyla kazanımlar elde edildiğine işaret eden Özgener, şöyle devam etti:
"Merkez Bankası rezervlerinin artması, Kur Korumalı Mevduat'ın azalması, Türk Lirası varlıklara olan ilginin artması ve cari açığın iyi bir seviyeye gelmesi, ekonomik anlamda umut verici gelişmeler. Öte yandan enflasyonun azalmaya başladığını ama dezenflasyon sürecinin yeterince etkili olmadığını görüyoruz. 2025'in ana konusu yine enflasyonla mücadelenin devamı ve enflasyonla mücadeleyi belirli bir seviyeye getirmek. Buna bağlı olarak da faizlerin ne zaman ve ne hızla düşeceğini de tartışacağız. Enflasyonla mücadelemiz devam ediyor ve trend olarak bazı alt kalemlerde olumlu gelişmeler olduğunu görüyoruz."
Özgener, milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren asgari ücretin yüzde 30'luk artışla 22 bin 104 lira olarak belirlendiğini hatırlattı.
Asgari ücretlilerin çalışanların yüzde 43'ünü oluşturduğuna dikkati çeken Özgener, şöyle devam etti:
"Asgari ücret 2025 yılı artışının yüzde 30 olarak belirlenmesi, doğrudan etkilerinin yanı sıra dolaylı etkileri açısından da önemlidir. Yüzde 30 ücret artışın, yüzde 45 civarında gerçekleşecek 2024 sene sonu enflasyonunun, gelecek yıl Merkez Bankası'nın beklediği yüzde 21 enflasyonun ortalaması alınarak hesaplandığını anlıyoruz. Yani 2025 asgari ücret artış hızı, geçmiş enflasyona endeksli değil ama tamamen de beklenen enflasyona endeksli değil. Fiyatlandırma ve ücretlendirme kararlarının nasıl alınacağı kritik önem taşıyor. Özel sektördeki ücretlendirmelerin ve hizmet sektöründe fiyatlandırmaların, asgari ücret artışının üstüne çıkmaması gerekiyor."