GÜNDEME BAKIŞ - Menemen’de 1930’da Cumhuriyet karşıtları tarafından katledilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ve devrim şehitlerin ilçede düzenlenen törenlerle anıldı.
Menemen Kaymakamlığı tarafından, saat 10.00’da düzenlenen resmi anma töreni ile başlayan gün Demokrasi ve Laiklik Yürüyüşü devam etti.
Ardından Yıldıztepe’de bulunan Kubilay Anıtı önündeki anma programının devamı gerçekleştirildi.
Törene CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP'li ilçe belediye başkanları, Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, sivil toplum örgütleri, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve çok sayıda vatandaş katıldı.
ÖZEL: KUBİLAY BAŞ VERİRİZ AMA SİZİN GİBİLERE BAŞ EĞMEYİZ DİYORDU!
Törende konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel sözlerine, “Bu yıldönümümde en üst düzey katılımı göstermeyi son derece önemsiyorum. Türkiye tarihindeki 19 Mayıs 1919 olmak üzere, Sivas Kongresi’ne kadar, TBMM’nin açıldığı güne kadar teker teker tuğlaların üzerine koyulduğu tüm yıldönümlerinde çok önemli engel olmazsa oralarda olmaya çalışıyorum. Bir de cumhuriyete yapılmış kalkışmalarda kararlılığımızı göstermeyi önemsiyorum. Şehitlerimizin anısına sahip çıkmak için bir araya gelen Menemen’imizin güzel insanlarını ayrı ayrı selamlıyorum. Birilerine kaygı vermek üzere buradayız. Kubilay ve iki silah arkadaşı 94 yıl önce bugün gericiler tarafından katledildi. Kubilay Menemen’e geldiklerin manda ve himaye yanlısı olan ellerinde şeriat bayrağı olan ve bu bayrak cumhuriyeti yıkmak üzere dalgalandıranların karşısında cumhuriyeti korumak üzere dikilmişlerdi. Atatürk’ü ellerinden gelse öldürmeyi planlayana bir gözü dönmüş çetenin karşısındaydılar. Derviş Mehmet yönetiyordu bu isyanı. Burayı isyancılarla kuşatmıştı. Derviş Mehmet’i durdurma görevi Kubilay’ındı. Ateşle karşılık verdiler. Kubilay yaralandı. Yaralı halde mücadeleyi sürdürdü. Kaymakamlık binasının avlusunda katledildi. Kubilay’ın başını kestiler, başını göstererek genç cumhuriyete meydan okuyorlardı. Kubilay oysa kesik başı ile onlara meydan okuyorlardı. Kubilay bu başı veririz yine de sizin gibilere baş eğmeyiz diyordu” diye başladı.
ERDOĞAN'A İKİ SEÇENEK SUNDU: TARAFINI SEÇ!
Özel şöyle devam etti:
Bugün de Kubilaylar hepimize ümit vermek durumundadır. Bugün hepimizi fevkalade gururlandıran bir törenin şahidi olduk. Her sene kara, denize ve hava harp okullarından mezuniyetler oluyor. Onlar ordunun taze teğmenleri. Bu yıl ilk kez üçünün de birincisi genç kadın teğmenlerdi. O gün hepimizin duygulanarak izlediği o tören oldu bitti, sosyal medyada, trol orduları bir linç kampanyasına giriştiler. Toplumsal tabanı olmayacağından emindik. Siyasette benimseneceği ve teğmenlerin yapmış oldukları antı sanki bir disiplinsizlik gibi gösterileceği aklımın ucundan geçmezdi. Atatürk’ün görev yaptığı koltukta oturan Erdoğan bu işi sekiz gün sonra siyaset konusu yapmaya, teğmenlerin emeklerini çöpe atmaya küçücük bir siyasi çıkar için tenezzül etti. Onun yaptığı tenezzül aslında hangi duyguda ayrıştığımızı gösteren bir ayraçtı. Erdoğan’a sesleniyorum, teğmenler Mustafa Kemal’in askerleriyiz dedi. Onların komutanı Mustafa Kemal’dır. O ordu Yunan ordusunu yenerek İzmir’den denize dökmüştür. Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyenler yerine, birlikte siyaset yaptığınız, cenazesine 5 vakan yolladığınız, Fesli Deli Kadir’e “Keşke Yunan kazansaydı’ diyordu. Burada herkes tarafını gösterecek. Ben genç teğmenlerle beraber Mustafa Kemal’in tarafındayım. Siz Fesli Deli Kadir gibi Trikopis’in tarafında mı duracaksınız yoksa Atatürk’ün tarafında mı duracaksınız. Erdoğan’a sesleniyorum, eğer o teğmenler görevlerinden uzaklaştırılırsa yanlış tarafta durduğunuzu ilan etmiş olacaksınız. Bu 31 Mart seçimlerinde milletin gönlünden düşmüştünüz. Başarırsanız gönlüne girersiniz. Bu hareket sizi milletin gözünden düşürür. Atatürk’ün kurduğu ülkenin cumhurbaşkanı, onun kurduğu ülkenin ordusunun selamın durmuş teğmenini siyaset uğruna feda ederseniz bunun hesabını günü gelince mutlaka sorarız.
MENEMEN BELEDİYE BAŞKANI PEHLİVAN'A YÜKLENDİ
Menemen böyle bir sembolken, Yusuf Tekin’in yaptığı ÇEDES projesi ile küçük çocukları aldılar Kubilay’ı aldılar sözde şeyhin türbesine götürdüler. Menemen’in belediye başkanı aynı türbeyi ziyaret ederek hem de bu törene günler kala hepimizin vicdanlarını sızlattı. Sonra da bugün kalktı geldi törene katıldı. Bu törende Menemen halkı adına çelengi buraya koydu. O görüntüde bulunan birinin orada mı burada mı samimiyeti olduğunu Menemenlilere bırakıyorum. Hepimize ders olsun ki genel başkan bana, il başkanına, milletvekillerine ders olsun ki 31 belediye başkan adayımızdan 29’unun seçildiği bir atmosferde biz Menemen’de o çelengi koyacak bir CHP’li seçemiyorsak bu ayıp da bize yeter. Bunun özeleştirisini ben veriyorum. Menemen’de bütün Atatürkçüler versin. Ve ant olsun ki o çelengi Atatürk’ün kurduğu partiden birisi gelip de Menemen halkı adına koyana kadar içimin bir yerinde bir ateş hep yanacak. Sizin de yansın. Bundan sonra kimse bu kadar büyük bir hatayı yapmasın.
TUGAY: YILLAR GEÇSE DE UNUTULMAYACAK
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay şu ifadeleri kullandı:
Ulusumuzun bağımsızlık yolundaki zaferi sonrasında saltanatın yıkılışı ve hilafetin kaldırılışı ile Türkiye’nin çağdaşlaşma yolunda aldığı mesafe ve uyguladığı yurttaşların eşitliği politikası, önceden imtiyaz ve nüfuz sahibi olan bazı kesimlerin imtiyazlarını ve nüfuzlarını kaybetmelerine sebep olmuştur. Sahip olduğu imtiyazları kaybeden bazı şeyhler ve aşiret reisleri, Cumhuriyet rejimine ve devrimlere cephe almışlardır.
İsyancılar, doğrudan rejimi hedef almışlar, hedefleri Cumhuriyet rejimini yıkmak ve kaybettikleri imtiyazları geri kazanmak olmuştur.
Cumhuriyet kolay kurulmadı değerli yurttaşlarım. Ve kurulduğundan beri de az badireler atlatmadı. Cumhuriyetimizi hedef alan sembol olaylardan birisidir 23 Aralık 1930’da Derviş Mehmet ve bir grup gericinin Menemen’de gerçekleştirdikleri kalkışma. Ne yazık ki bu olayda öğretmen yedek Subay Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki hiç birimizin vicdanınca kabul edilemeyecek bir şekilde vahşice katledilmişlerdir. Hem cumhuriyetimize karşı sembol bir kalkışma olması hem de kahraman asker ve bekçilerimizin şehit edilmeleri nedeniyle Kubilay olayı üzerinden yıllar geçse de nesiller boyu toplum hafızasından silinmeyecek niteliktedir.
Her 23 Aralık günü, bu elim olayı hatırlarken, şehitlerimizi saygıyla yad etmenin yanında hepimize düşen cumhuriyetimizi korumak ve ilelebet yaşatmak için görevlerimizi bir kez daha hatırlamaktır.
Türk ordusunun yiğit ve cesur neferi, öğretmen yedek subay Mustafa Fehmi Kubilay ile Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’nin bir gerici ayaklanma sırasında şehit edilişlerinin 94. Yılında aziz hatıraları önünde bir kez daha eğiliyoruz.
Yiğit Cumhuriyet şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.
Ruhları şad olsun. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!