İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.
Akşener konuşmasında, hafta sonu yapılan CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı’nda, “Sırtımda hançerlerle seçime girdim.” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’na yanıt verdi.
“Sayın Kılıçdaroğlu hançerden bahsetti. Eğer o ben isem, ben hiç kimsenin arkasından hançer vurmadım.” diyen Akşener, “Ölümüne bir şeyi isteyip çevreyi görmüyorsan elbette hançerlenirsin.” ifadelerini kullandı.
"BUNDAN SONRA ZOR"
CHP’deki değişim sonrası ittifak konusundaki tutumunu değiştirip değiştirmeyeceği merak edilen Akşener bu konuda da mesajlar verdi.
CHP kurultayı için, “Herkeslere selamlar gitti, biz hariç.” diyen Akşener, “Zaten sadece o, yan yana gelmenin bundan sonra zor olduğunun işaretidir.” diye konuştu.
Akşener, “Bundan sonra kendimizden başka kimseye kefil olmayız. Siz isteseniz bile ben olmam.” dedi.
İSRAİL TEPKİSİNİ SÜRDÜRDÜ
Meral Akşener, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepkisini de sürdürdü.
“Filistin’de Netanyahu vahşeti, hız kesmeden devam ediyor. Filistinliler adeta bir ateş çemberinin içerisinde sıkışmış durumda.” diyen Meral Akşener, Filistinlilerin Gazze’den çıkarılmaması gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye’nin bu noktada garantör ülke olması gerektiğini söyleyen Akşener, “O insanları oradan çıkarttırırsanız bir daha Gazze diye bir şey konuşamazsınız. Umarım bu yanlışlığı yapmazlar.” dedi.
Akşener konuşmasında şunları söyledi:
Biz bu eğri düzeni değiştireceğiz. İsterse en yakınım olsun, vallahi değiştireceğim. En yakınım olsun, en güvendiğim olsun, kazık atan herkesi buradan silmezsem adımı değiştireceğim. Göreceğiz hep beraber. İyiler hareketi, her türlü pisliğin karşısında, her türlü garibanı ezen anlayışın karşısında sırtında yara olmayan, tertemiz insanlardan oluşan bir sistemdir. Bunun dışında davrananların içimizde yeri yoktur.
Gariban kız çocuklarını, gariban delikanlıları üzenleri, onları istismar edenleri silmezsem adiyim. Önce yerelde, sonra da tüm Türkiye’de…
"NETANYAHU VAHŞETİ, HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR"
Filistin’de Netanyahu vahşeti, hız kesmeden devam ediyor. Filistinliler adeta bir ateş çemberinin içerisinde sıkışmış durumda. Dünya ise bu ateş çemberinin etrafında adeta dans ediyor. Bu zulme sebep olanlar, bu zulümden siyaset üretenler resmen bir saadet zinciri oluşturdular. Maalesef hala ne insan haklarına ne de uluslararası hukuka uygun olarak atılan somut bir adım yok.
BM’nin genel sekreteri bile katil Netanyahu’nun Gazze’de sebep olduğu mezalimin karşısında sadece dehşete düştük demekle yetiniyor.
Türkiye batı ile doğunun iki yüzlülüğü arasında bir tercihe zorlanamaz. Türkiye yalnız ve yalnızca, dünyanın unutmuş gözüktüğü, vicdanın, hakkın ve adaletin tarafı olmalıdır. İsrail ile Filistin arasındaki çatışmanın çözümü; Filistin’i Hamas’ın, İsrail’i de Netanyahu’nun zihniyetinden kurtarmaktır.
"GAZZE'DEN ÇIKMASI GEREKENLER MASUM FİLİSTİNLİLER DEĞİL, KATİL NETANYAHU'DUR"
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, geçtiğimiz günlerde ülkemizi ziyaret etti. Açıklamada, bir nokta özellikle dikkatimizi çekti. Gazze’den sivillerin çıkarılması noktasında, farklı bölge ülkelerini ziyaret etmişler. Ve önemli adımlar atılmış. Şunu söylemek isterim; Netanyahu’nun Filistin’de yol açtığı mezalimin karşısında çözüm yolu sivilleri bölgeden çıkarmak değil, katil Netanyahu’yu bir an önce durdurmaktır.
ABD’nin de adeta emir eri olan Netanyahu’yu durdurmaya gücü yeter. Kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın. AK Parti iktidarının Türk milletine karşı alışkanlık haline getirdiği kuzuyu yeyip, çobanla sohbet edip acıyı paylaşmak rolünü bu ülkeden kaldıracağız.
Türkiye olarak şüphesiz ki, gereken her adımı atmak zorundayız. Ama Gazze’den çıkması gereken masum Filistinliler değil, katil Netanyahu’nun ta kendisidir.
İsterse de Mısır’a gitsin. Gazze’deki o insanları birinci öncelik orada tutup can güvenliklerini sağlamaktır. Türkiye bu konuda garantör ülke olmalıdır. Ciddi bir ülke olarak, batılıları dünya üzerindeki her insanı deşifre etmeli ve onları Gazze’nin kurtuluşu için ikna etmelidir.
O insanları oradan çıkarttırırsanız bir daha Gazze diye bir şey konuşamazsınız. Umarım bu yanlışlığı yapmazlar.
YEREL SEÇİM MESAJLARI
İYİ Parti belediyelerinde şaibeli iş olmayacak. Yönettiğimiz belediyeler, bağımsız denetim firmalarınca denetlenecek. Tüm ihaleler, şeffaf ve kapalı zarf usulüyle yapılacak. Özellikle büyükşehirlerimizi çağın gerekliliklerine göre yeniden tasarlıyacağız. Trafik alt yapısını, yeni nesil ulaşım çözümlerini destekleyecek biçimde yeniden düzenleyeceğiz. Şarj istasyonlarını yaygınlaştıracak, ana yolları da otonom sürüşe uygun haline getireceğiz.
İYİ Parti belediyeleri, sığınmacı istilasına karşı etkin mücadele edecek. Sığınmacılara kira ve mülk satışına izin vermeyecek. Kayıt dışı istihdamın önüne geçeceğiz. İYİ Parti’nin yönettiği şehirler, Türk milletinin rahat ve huzurlu yaşadığı şehirler olacak.
Pahalı törenlere değil, kalıcı eserlere kaynak aktaracağız. Yeşil alan sponsorları bulacağız. Yer altı otoparkları ile araç kirliliğini azaltacağız. Şehir mobilyası ve hız bariyerleri gibi unsurları standart hale getireceğiz. İYİ Parti’nin her bir belediye başkan adayı bu vizyonun bir elçisidir.
Önümüzdeki yerel seçimlerde milletimizi bu vizyonumuzun ortağı yapacağız. Değerli dava arkadaşlarım, yerel seçimlere 5 aydan kısa bir süre kaldı. Vizyonumuz, projelerimiz, kadrolarımız hazır. Tek ihtiyacımız olan, milletimizin bize bir fırsat vermesi. O fırsatı yakaladığımızda önce yerelde sonra da tüm Türkiye’de İYİ Parti iktidarının ayak seslerini duyuracağız.
CHP KURULTAYI YORUMU
Biz fırsatları geri tepen değil, o fırsatı sonuna kadar değerlendiren bir partiyiz. Biz, önce kendimiz değil önce Türkiye diyen bir siyasi partiyiz. ‘Önce ben’ diyenlerin aramızda işi yoktur haberiniz olsun. Biz, milletiyle kulağını tıkayan değil, omuz omuza ilerleyen bir partiyiz.
Sözlerimiz her zaman açık ve şeffaf oldu. Sözlerimiz kimisine karın ağrısı yaptı. Birilerini rahatsız etti. Bazıları da bizi kendine düşman gördü.
Ne ilginçtir ki; 2023 seçimlerinde Türkiye’yi değiştirmek için gösterdiğimiz çaba karşısında bizi oyunbozanlık ve hainlikle suçlayanlar, parti içi hesaplarını Türkiye’nin önüne koyanlar, hafta sonu itibariyle değişim havarisi oluverdiler.
Eskiden Gırgır diye bir dergi vardı. Orada ‘bir güldüm, bir güldüm’ şeklinde bir şey vardı. Ben de bir güldüm, bir güldüm, bir güldüm. Hem Saraçhane’de, hem ayın 3’ünde… Hakkımda söylenmeyen kalmadı. Allah’ım sen ne büyüksün. Her şeyi yaşarken gösteriyorsun. Ahirete hiçbir şey kalmıyor.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktık diye bize demediğini bırakmayanlar yeni genel başkan Özgür Özel’in en büyük ‘fan’ları oldu. Ben vatan haini, her şeyi bozan…
Yahu hani Kılıçdaroğlu size göre yüzde 60’la kazanıyordu, hani kola kutusunu koysanız kazanıyordu. İnanamadım. İki rekat şükür namazı kıldım. Kral öldü, ama 2023’e damga vuran o garip anlayış aynen yerinde duruyor.
Tüm kurultay süreci boyunca, Türk sağına ve bizlere bol miktarda hakaret edildi. Hançer edebiyatları, İYİ Parti eleştirileri havalarda uçuştu.
KILIÇDAROĞLU'NA HANÇER YANITI
Sayın Kılıçdaroğlu hançerden bahsetti. Eğer o ben isem, ben hiç kimsenin arkasından hançer vurmadım. Ben hak ettiği takdirde hançeri, kalbine vururum. Arkadan işim yoktur. Ben kul hakkından çok korkarım. Gücün getirdiği kul hakkından çok korkarım.
Ölümüne bir şeyi isteyip çevreyi görmüyorsan elbette hançerlenirsin. O hançerlerin sahiplerini karşında bulursun. Ben kimseyi hançerlemem. Bana öğretilen, yüze karşı açık konuşmak ve gereğini yapmaktır.
6 kişinin içinde net bir şekilde konuşmuş şahısım. Karşılığında ölmüş anama sövüldü. Ben olmadığıma göre hançerler kimin? Benim sırtımda hançer yok. Elini kaldıranın elini kırarım.
"YAN YANA GELMENİN BUNDAN SONRA ZOR OLDUĞUNUN İŞARETİ"
Herkeslere selamlar gitti, biz hariç. Zaten sadece o, yan yana gelmenin bundan sonra zor olduğunun işaretidir.
Bundan sonra kendimizden başka kimseye kefil olmayız. Siz isteseniz bile ben olmam. Kişisel ikbal siyasetini de, ittifak diye paketlenen menfaat ilişkilerini de tek tek yıkacağız. Bize İYİ Partimizi kurduran, memleketi sokak sokak gezdiren, bize durmayı yasaklayan inadımız işte bundandır.