Koçarlı ilçesinde 2 yıl önce kansere yakalanan İhsan Keçeli, koronavirüs nedeniyle hastaneye gitmeye çekinince tedavisini ihmal etti. Aradan geçen zamanda Keçeli'nin sağ böbreğindeki kanserli hücreler önce idrar kesesine ardından da prostata yayıldı. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan başarılı operasyonla Keçeli'nin aynı operasyonda sağ böbreği, idrar kesesi ve prostatı doku bütünlüğü bozulmadan alındı.

Sağlığına kavuşan Keçeli, "Covid-19 nedeniyle hastanelere girmeye korktum. Bu korku nedeniyle tedaviyi ihmal edince kanser ilerledi. Çocuklarım İzmir'de olduğu için bu hastaneye geldim. Kanamalarım vardı. Allah razı olsun hepsini yok ettiler" dedi.

Babasının tedavisinin geciktiğini belirten Hasan Hüseyin Keçeli de, "Pandemi genel olarak kanser vakalarının tedavisini geciktirdi. Özellikle de kapanma döneminde kanser hastaları çok zorlu bir süreçten geçti. Bu nedenle tedavi gecikti ve farklı sıkıntılar oluştu. Bu tedavide moral çok önemli babamın korkuları da vardı. Babamızın bir an önce tedavi olması için gayret gösterdik. Doktorlarımız çok ilgilendi. Şu an durumu iyiye gidiyor" diye konuştu.

'CERRAHİ OLARAK ÇOK ZOR BİR İŞLEMDİ'

İhsan Keçeli'ye yapılan ameliyatın riskli olduğunu ancak ameliyat sırasında ve sonrasında herhangi bir komplikasyonla karşılaşmadıklarını ifade eden İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Yiğit Akın, hastanın 6 günde sağlığına kavuştuğunu, taburcu olmasının planlandığını söyledi. Prof. Dr. Akın, "Hastamızı genel anesteziyle uyutmadık. Belden uyuşturmayla yaklaşık 1,5 saatte ameliyatını tamamladık. Bir bütün halinde idrar kesesini, prostatını ve sağ böbreğini almak zorunda kaldık. Etraftaki lenf bezelerini de temizledik. Cerrahi olarak çok zor bir işlemdi. Bu ameliyat sıklıkla yapılan bir ameliyat değil. İleri bir cerrahi tecrübeye ihtiyaç var. Hastamızın üriner sisteminin neredeyse yüzde 50'sinden fazlasını çıkartmış olduk. Başarılı bir şekilde idrar yolunu dışarıya verdik. Bundan sonra takibe devam edilecek. İdrar kesesi ve böbreği alındığı için idrar yolunu dışarıya vermek zorunda kaldık. Herhangi bir fiziksel arıza olmadan hem günlük fiziksel aktivitelerine devam edebilir hem de günlük işlerini gerçekleştirebilir. Bununla ilgili eğitim de verdik" dedi.

'KANSER SONUNUZ OLMASIN'

Ürolojik kanserlerin düzenli takip ve erken müdahale gerektirdiğini ifade eden Prof. Dr. Yiğit Akın, en ufak bir şikayette uzmana başvurulmasını önererek, şunları söyledi:

"Ürolojik kanserler bazı öngöremeyeceğimiz işlere yol açabilir. Bazıları karşılaşabileceğimiz en kötü türlerdir. Yurt içinde ve yurt dışında yapılan çalışmalar bunu bize gösteriyor. Hastalarımız için bir sloganımız var; 'Kanser sonunuz olmasın' diyoruz. En ufak şikayetinizde mutlaka konunun uzmanına başvurulmasını öneriyoruz. Bu hastamıza da yaklaşık 4 ay önce ameliyat önermiştik. Fakat şehir dışından gelmesi ve pandemi nedeniyle süreç istediğimiz gibi ilerlemedi. Daha önceden hastaya kemoterapi verildiği için ona güvendi ve kanserden kurtulmayı umdu. Ama ürolojik kanserler ummadık sonuçlara neden olabilir. Kemoterapiye rağmen ilerleme olabilir. Yaptığımız ameliyat bir kurtarma ameliyatından çok radikal bir işlem oldu."