Hale Halime YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer döneminde başlatılan kooperatifleşme modeliyle kentsel dönüşüm kendi mağdurlarını yarattı. Hak sahipleri ve kooperatif üyeleriyle imzalanan sözleşmelerde, verilen taahhüt ile inşaat seviyelerinin birbirini tutması hak sahiplerinde tedirgin yarattı. Yargıya da intikal eden incelemeler nedeniyle ara verilen kooperatiflerde henüz inşaatı başlamamış etaplar bulunuyor.

EGEMENLİK BİNASININ ÖNÜNDE TOPLANDILAR

Bugün Burano-Murano City Kooperatifi, New Town Kooperatifi, Yaka City Kooperatifi, Gazi City Kooperatifi, Nova Life Kooperatifi, West Kordelion Kooperatifi üyeleri, Egemenlik Binası önünde toplandı.

ÖZKAN: “İNŞAATLARIN AKIBETİNDE BİRÇOK USULSÜZLÜKLE KARŞILAŞTIK”

İzmir Kooperatif Mağdurları Birliği adına konuşan Yaka City Kooperatifi Başkanı Kadir Özkan,  Bizler, "İzmir Büyükşehir Belediyesinin garantörlüğünde kurdurulan, CHP’nin il başkanlarının ve  İzmirli sanayici iş insanlarının kurduğu kentsel dönüşüm kooperatifleri üyeleriyiz. Hiçbirimiz burada  siyasi amaçlarla bulunmuyoruz. Sadece haklarımızı aramak için sesimizi duyurmak istiyoruz! Dönemin Belediye Başkanı Tunç Soyer ve dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun  övgülerine ve garanti vermesine istinaden, Türkiye’nin 3. büyük şehrinin en büyük Kamu Kurumu olan İzmir Belediyesi’ne güvenerek bu kooperatiflere üye olduk ve inşaatları finanse ettik. Zaman içinde inşaatlarımızın akıbetini araştırırken birçok usulsüzlükle karşılaştık. Bunları mevcut  Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay’a aktarmak ve çözüm bulmasını rica etmek istedik. Ancak aradan geçen 10 aylık süre içinde gördük ki Sayın Cemil Tugay yönetimindeki Büyükşehir  Belediyesinin temsilcileri, süreci adeta tıkamakta ve kooperatiflerin eski yönetimlerinin yarattığı  zararları üyelere ödetmeye çalışmaktadır. Bizler artık, yetkisiz avukat ve başkan yardımcıları aracılığıyla yürütülen görüşmelere katılarak daha  fazla zaman kaybetmek istemiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay, görsel ve yazılı basında her fırsatta üyelerin  haklarını yasal faizi ile birlikte ödeyeceğini ifade etmesine rağmen bunu nasıl yapacağını açıklamayıp, bizlere karşı farklı tavır sergilemiştir. Kendisine çağrımız bu sorunu nasıl çözeceğini hukuksal  dayanaklarıyla birlikte ve detayları ile açıklamasıdır” dedi ve şunları kaydetti:

“ASLANOĞLU, ŞAROĞLU, DENİZ, ERKOL BURADA BULUMAYA CESARET EDEMİYOR”

Zamanımız daha fazla harcanmadan; vaat edilen, paralarını ödediğimiz evlerimize bir an önce kavuşmak istiyoruz. Hal böyleyken, dün Sayın Cemil Tugay yönetimindeki İzmir Büyükşehir Belediyesi, Menemen’de  3.100 konutluk bir sosyal konut projesi yapacağını duyurdu. Sayın Başkan, bizim inşaatlarımızın garantörü sizsiniz! 15 yıl önce başlattığınız ve kentsel dönüşümde finansör olarak kurduğunuz kooperatiflerin inşaatlarını yıllardır bitiremediniz. Bizim evlerimiz yarım yamalak dururken, yeni mağdurlar yaratmak için mi  Menemen’de inşaat yapacaksınız? Vay size güvenip o projeye dahil olacaklara… Buradan tüm vatandaşlarımıza çağrımızdır: “Belediye bizim konutları bitirmediyse, onları hiç  bitiremez. Güvenmeyin!” Gönül isterdi ki bugün burada bizim gibi kooperatif üyesi olan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu,  CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, iş insanı Serdar Deniz, İZSİAD Başkanı Hüseyin Cengiz, CHP  Bakırköy İlçe Meclisi eski üyesi ve Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Özden Yerlikaya, CHP  milletvekili yakını Erdal Şaroğlu da olsaydı… Ancak onlar mağdurdan ziyade mağduriyet yaşatanlar  olduğu için olsa gerek burada bulunmaya sanırız cesaret edemiyorlar… Ne yazık ki bu isimlerden suça karıştığını düşündüğümüz, kooperatif yöneticiliği de yapmış olan  CHP’nin Ankara İl Başkanı Ümit Erkol’u, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nu ve diğer CHP’li  ya da iş insanı konumundaki bazı kişileri savcılığa şikâyet etmek zorunda kaldık. Hal böyleyken mevcut Büyükşehir Belediye Başkanının, suça karışmış her kim varsa CHP’li de olsa,  onlara arka çıkmamasını talep ediyoruz. Hatta bu kişilerin adı temize çıkana kadar görevlerinden  alınmasını Sayın Özgür Özel’den istiyoruz. Ayrıca, Başkan Sayın Cemil Tugay’dan bir diğer talebimiz, avukatımız Sayın Nilgün Dağgeçen  Hanım’ın da önerdiği, yasal zeminde hazırlanmış çözüm önerilerinin artık doğrudan kooperatif  yöneticileriyle konuşulmasıdır.

“VURGUNCULAR TESPİT EDİLSİN”

Tüm bu şartlar altında Garantör İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından mağdur edilen kooperatifler  olarak birlikte hareket etme kararı aldık. Şu anda bu alanda 6 farklı kooperatife üye olan zedeler  bulunmaktadır. Kooperatifzedelerin ortaya çıkmasında baş sorumlu garantörİzmir Büyükşehir  Belediyesidir. İzmir Büyükşehir Belediyesine güvenimiz kalmamıştır. Fakat, Başkan bunu değiştirebilir. İzmir Büyükşehir Belediyesi sebep olduğu zararları maddi ya da ayni olarak ivedi şekilde  karşılamak zorundadır. İZBETON ile yapılan sözleşmelerdeki Kooperatifler lehine olan tüm maddeler gelecekte de  korunmalıdır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay, geçen ay basında açıkladığı üyelerin  haklarını ödeyerek devralma işinin nasıl yapacağını, hukuksal dayanaklarıyla birlikte ve detayları  ile açıklamalıdır. Hakkını devretmeyip evlerine kavuşmak isteyen üyelere piyasa fiyatlarına göre ve ödenen tutarları  da göz önünde bulundurularak makul bir bedel önerilmeli ve ödemeleri vadeye yayılmalıdır. Sayın Cemil Tugay, Kooperatifzedeleri “işgalci” olarak tanımlamaktan derhal vazgeçmeli ve bu  ifadelerinden dolayı Kooperatifzedelerden yine basın aracılığı ile özür dilemelidir. Toprak sahibi konumundaki vatandaşlarımızın sorunlarını çözebilmek, ancak Kooperatifzedelerin  de sorunlarını çözmekle mümkündür. Sayın Cemil Tugay bu bilinçle hareket etmelidir. CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel, biz kooperatifzedelerin ortaya çıkmasında rolü olan  siyasileri derhal görevden uzaklaştırmalı ve bu sorumluluğa daha fazla ortak olmamalıdır! Kooperatifzedeler olarak, soyguncuların ve vurguncuların tespit edilerek hesap vermesi, hakkımız olan  evlerimize kavuşmamız için sonuna kadar mücadele edeceğimizi tüm halkımıza duyuruyoruz. Bizim paralarımızla yapılan inşaat alanlarına zorla girmekten ve oradaki haklarımızı gasp etmekten vazgeçsinler. Her türlü hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Büyükşehir Belediyesi kooperatifzedelerle anlaşmadan inşaatlara başlayamaz ve tamamlayamaz.

AV. DAĞGEÇEN: “USULSÜZ’ DENDİĞİNDE İNŞAAT DURSAYDI”

Kooperatif mağdurların vekili Avukat Nilgün Dağgeçen ise, "22 Temmuz itibariyle İzmir Büyükşehir Belediyesi İZBETON ile sözleşme yapan kooperatiflerin sözleşmelerini feshetti. En son dönemde de İmece Yaka'nın da sözleşmesini feshetti. Başlangıçtaki fesih sebebi inşaatların süresinde bitirilmemesi ya da imalatların eksik yapılması değil. İçişleri Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik Bakanlığı tarafından bir rapor düzenleniyor. O raporda, 'kooperatifleri İZBETON'un ihale yapmadan doğrudan sözleşme yapması usulsüzdür' diyor. Fakat bunu söylediği tarih 2023. Çoğu kooperatiflerde temel atılmadığı ve ruhsatların alınmadığı noktada. İzBB, bu raporu dikkate alıp inşaatları durdurmuş olsaydı üyeler aidat ödemeyecek ve bu kadar büyük mağduriyetler olmayacaktı. Buna rağmen inşaatlar devam etmiş. Bu konu Temmuz 2023'te İzBB'de tartışılmış. Meclis üyeleri, inşaatların durdurulması gerektiğini ve kamuni zemine getirilmesini istemiş. Ancak o dönemin başkanı ve meclis üyeleri bu talebi reddetmiş. Belediye İçişleri Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik Bakanlığı'nın raporuna göre hareket ettiğini söylüyor ancak sonuç itibariyle belediye zamanında bir eylem gerçekleştirmeyerek mağduriyetin artmasına sebep olmuş” ifadelerini kullanarak şu açıklamalarda bulundu:

“FİRMALARIN MÜTEAHHİTLİK KARNESİ YOK”

En son Örnekköy 3 ve 4'te 21 B'ye göre ihale yapıldı. Özel şartlar gerektiriyor. Halbuki ihalenin açık olması gerekirdi. Biz ihalenin iptali için İdare Mahkemesi'nde dava açtık. Emsal bir karar olması için elimizden geleni yapıyoruz. Üyelerin ikinci mağduriyeti ise yaptıkları ödeme ile inşaatların aynı oranda olmaması. Birçok müteahhit firma ile anlaşılmış ancak tamamının müteahhitlik karnesi yok. Çoğu daha önce hiç iş yapmamış ya yeni kurulmuş ya da bizim inşaatımız boyutunda bir inşaat yapma yeterliliği yok. İnşaatlar başlamadan ve ruhsat alınmadan yüklü miktarda avanslar verilmiş. Bir çok kooperatifin iddiası, alınan ödemenin o yılda yapılmış olsaydı, şu anda inşaatların seviyesinin yüzde 80'de olacaktı. Yüzde 80'de olsaydı 4734 sayılı yasada ayrıcalık var. İnşaat yüzde 80'i tamamlandıysa yeniden tamamlamamıza yasal olarak izin veriliyor. Binlerce insan ve aileleri mağdur. Çevre, Şehircilik bir rapor yazmış, hukuken haklı olabilir ancak manevi anlamda haklılık söz konusu değil. Bu İzmir'de bir yara haline geldi. Sadece Büyükşehir'in değil İçişleri Bakanlığı ve hükümetin de bu konuya dikkat çekmesi gerekiyor. Gerekli önlemleri alarak insanların mağduriyetini gidermeli. Bizler 8 aydır İzBB yetkilileri ile görüşmeye çalışıyoruz. Her seferinde iyi niyetli söylemlerde bulunuyorlar. 'Sizde bizim için arsa sahiplerinden farklı değilsiniz' diyorlar. Ancak iş çözmeye geldiğinde zorla şantiyeye giriyorlar, bizi oradan çıkarma çabasına giriyorlar. 'Hukuk yoluna gidip 10 sene oyalanın, enflasyon artsın paranız pul olsun o zaman öderiz' diyorlar. 'İZBETON iflas eden şirket belki alısınız' mantığı var.

“KILIÇDAROĞLU VE SOYER NİYE AÇILIŞ YAPTI?”

Bir görüşmede genel sekreter yardımcısı, 'biz işi çözmeye çalışıyoruz, siz dava açarsanız sonucuna katlanırsınız' noktasında bir açıklama yaptı. Bu açıklama çok talihsiz. Bu İzBB'nin mağduriyetidir. Şu an cevabı ise, 'yapılan sözleşmelerle ilgimiz yok' diyorlar. O zaman dönemin Belediye Başkanı Tunç Soyer ve o dönemin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu niye gelip açılış yaptı? O açıklamalarda 'belediye garantörlüğü' dediler, 'artık müteahhit yok' dediler. İnşaatın çevresi İzBB ve İZBETON logolarıyla çevrildi. İnsanlar üye olmak için koşarak geldi. 'Yıllardır aynı siyasi partinin güvencesi altındayız. İzmirli olarak CHP'liyiz' mantığıyla sıraya girdiler. Yönetimler uzlaşı ile çözmek istediler. Biz bunun mücadelesini yaptık. Bir tane kamu adına devam eden suç duyurusu var. İş insanları ve biz savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz ama o süreç de geç işliyor. Örnekköy 3 ve 4. Etap ihale edildi. Biz 1+1 ev için 2,6 milyon lira gibi rakam ödenmiş. İZBETON diyor ki; 2,6 milyon lira ve KDV ödeyim 1+1’in sahibi olun. KDV ile birlikte 6 milyon lira yapıyor ancak Örnekköy’de aynı paraya 3+1 daire alınıyor. İhale yapılıyor ancak rakamlar inanılmaz yüksek. Mahkemede tespit yaptırdılar, bilirkişi geriye kalan işin maliyetini metrekare başına yaklaşık 35 bin lira dedi. Bunu duyan müteahhit de bunun altında teklif vermesi mümkün gözükmüyor. Biz belediyeden umudumuzu yitirmek istemiyoruz ama gelinen noktada mağduruz. Yönetimlerin zararlarıyla ilgili rakamları mahkeme tespit edecek. Örneğin kimisi evini satmış, peşinat olarak koymuş. Evleri teslim edilen hiçbir kooperatif yok hatta temeli atılmayan kooperatif inşaatları var.