Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Karşıyaka Belediye Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Cemil Tugay, GÜNDEME BAKIŞ TV'ye konuk olarak önemli değerlendirmelerde bulundu.
"KENDİMİ BÜYÜKŞEHİR ADAYLIĞI İÇİN HAZIRLIYORUM"
Aday belirleme sürecine ilişkin Genel Merkez'de titiz bir çalışma yürütüldüğünü anlatan Tugay, "Ben kendimi Büyükşehir Başkanlığı için hazırlıyorum. Olası bir adaylık durumunda ve sonrasında halkımız teveccüh gösterir ve beni seçerse bu görevi en iyi şekilde yapmak istiyorum. Ama onun dışında yakın zamana kadar kendimi tanıtma anlamında yoğun çalışma içinde olmadım. Bundan sonra biraz daha aktif tanıtım süreci hedefliyorum. Genel Merkez özenli ve dikkatli bir çalışma yürütüyor, belediye başkanlarının geçen dönemle ilgili performansları ölçülüyor. Bunun yönlendirmesiyle karar verileceğinin altını çiziyorlar. Örgütün de görüşünün alınacağını ifade ediyorlar. Örgütün görüşleri her zaman çok değerli. Bu çerçevede doğru karar vereceklerine inanıyorum. 2-3 hafta içinde adaylık belirlemesi olacağını düşünüyoruz. Ben Genel Merkezimize ve örgütümüzün sağ duyusuna güveniyorum. Her ne karar alırlarsa alsınlar hayırlı olsun" dedi.
"ZİYARETLER SONUCU PEK DEĞİŞTİRMEZ"
Aday adaylarının süreçte Genel Merkez ziyaretlerini sıklaştırdığına ilişkin görüşlerin sorulması üzerine konuşan Tugay, "Bu aralar sakin genel merkezimiz, bütçe görüşmeleri nedeniyle tüm partililerimiz mecliste. Genel Başkanımız saha ziyaretleri yapıyor. Arka planda yerel seçime hazırlanan kalabalık bir ekip var. Zaman zaman ziyaretlere gidiliyor. Her gittiğimizde aynı şeyi söylüyoruz, kimsenin bireysel inisiyatifine değil partinin genel değerlendirmesi sonucunda uygun gördüğü adaylığa gidecek iş. O yüzden yapılan ziyaretler sonucu çok değiştirecek gibi gözükmüyor, parti objektif değerlendirme yapacak" açıklamasında bulundu.
"DEĞİŞİM HERKESE UMUT VERDİ"
CHP'de aday adaylığına gösterilen yoğun talebi, partide yaşanan değişimin ateşlediğini anlatan Tugay, "Partimizdeki değişim herkese umut verdi, herkes katkı koymak istiyor. Bu bence olumlu bir şey. Aday zenginliği olduğu zaman seçenekleriniz daha fazla olur, en iyisini bulma şansınız artar. Toplumda şu anda CHP'nin siyasi mücadelesine katkı koyma isteği yoğun şekilde varsa biz bundan mutluluk duymalıyız. Bundan sonraki süreçte de bu ilginin devam etmesini diliyorum. Aday olamayan arkadaşlarımızın da yine bu mücadelenin içinde olmasını diliyorum" dedi.
"ÇOK SAYIDA ADAY ADAYININ OLMASI OLUMLU"
"İzBB aday Adaylığına uzun yıllar sonra ilk kez bu kadar çok müracaat yapıldı. Bu kapsamda mevcut başkanın değişeceğine ya da değişmesi gerektiğine yönelik bir akım mı söz konusu" sorusunu yanıtlayan Tugay, "Bazı illerde daha fazla adaylık başvurusu olduğu belli. Muğla'da da öyle ama İstanbul'da Ekrem İmamoğlu var, alternatif düşünülmedi ve adaylık başvurusu olmadı. Daha fazla sayıda insanın göreve talip olması, partinin değişim politikasıyla ilgili bir durum, bu da olumlu bir şey. İzmir'de de CHP'nin çok güçlü bir örgütü var, önemli siyasi deneyimi var. Uzun zamandır İzmir'i CHP'li belediye başkanları yönetiyor. O nedenle burada daha fazla aday adayı çıkması olağan" diye konuştu.
"ASIL RAKİPLERİMİZ CHP DIŞINDA"
Aday adaylarının çalışmalarını saygıyla karşıladığını aktaran Tugay, "Takdir ettiğim çalışmalar var, söylemleri dikkatle izliyorum. Eminim onlar da benim söylemlerimi dikkatle takip ediyorlar. Burada bir yarış var ama insanların birbirlerini üzdükleri ya da kırdıkları bir yarış yok. Bu süreci olgunlukla, parti içinde nazik bir yarış olarak götürmeye çalışıyor herkes. Bizim mücadelemiz parti dışına yönelik. CHP'nin iktidarını amaçlıyoruz, seçim kazanmayı amaçlıyoruz. Asıl rakiplerimiz CHP'nin dışında. Biz de bu bilinçle hareket ediyoruz" dedi.
"KARŞIYAKA'DA MEMNUNİYET ORANI YÜZDE 71"
Tugay'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Kendimle ilgili anket çalışmalarını ihtiyaç duyduğum zaman yaptırdım. Çok iyi sonuçlar gördüm, son ankette yüzde 71'lik çok memnunum ve memnunum oranı var. Karşıyaka'da halkımızın bana olan desteğiyle ilgili bir sorun olmadığına eminim. Şu anda bir anket çalışması yaptırmadım çünkü Genel Merkezimiz yaptırıyor. Benim bundan sonra talip olduğum görev İzBB Başkanlığıdır ve bu çerçevede anket yaptırmadım. Bunun yapılabilmesi için yeterli zaman da geçmedi. Genel Merkezimiz yapacak.
"PİŞMAN DEĞİLİM, OLUMLU SONUÇLARINI GÖRDÜM"
Vatandaşın sosyal medya aracılığıyla belediyeye ilettiği sorun ve taleplere şahsen yanıt veren Tugay konuya ilişkin şunları anlattı:
Yaptığım bu davranıştan pişman değilim, olumlu sonuçlarını da gördüm. İnsanların sorunlarıyla doğrudan ilgilenebilme şansım oldu. Belediye Başkanı halkın kendisine yakın görmek istediği kişi. Sosyal medya iletişim anlamında eğer art niyetli kullanılmazsa iletişimi kolaylaştıran sağlıklı bir yol. Randevulaşıp buluşamayacağınız insanlarla gecenin bir saati sosyal medya üzerinden yazışarak iletişim kurabiliyorsunuz. 4,5 milyonluk bir şehirde Büyükşehir Belediye Başkanı olarak insanlarla iletişim kurmak çok kolay değil. 350 bin nüfuslu bir şehirde daha kolay olsa da orada da her zaman mümkün olmuyor. Doğrusu belediyenin bu sistemi kurmasıydı. Biz Karşıyaka Belediyesi olarak ÇÖZMER ismiyle bu sistemi kurmuştuk. Bazen ben cevap veriyor ve direkt ilgileniyordum ama çoğunlukla belediyedeki ilgili birimimiz ilgileniyordu.
"İNSANLAR BELEDİYE BAŞKANINI KENDİNE YAKIN GÖRÜYOR"
İzBB'de de HİM var. Orada da çok güzel bir yapı var, onun geliştirilip, ekibin yoğunlaştırıldığı bir versiyonla, eğer o görev bana verilirse halkla olabildiğince yakın olmak, doğudan iletişim kurmaya devam etmeyi istiyorum. Bu çok önemli, insanlar en çok belediye başkanlarını kendilerine yakın görüyorlar. Sorunların çözümünde en yakın kurum belediye çünkü Bakanlıklara ulaşmak çok zor. Şikayet hatları var ama herkes biliyor ki; şikayetler havada kalıyor. Belediye başkanları ise komşunuz, kendi ailenizden insanlar gibi... Bu rolü doğru benimsemek gerekir, gereğini yerine getirmek gerekir. Birebir iletişim kurmaya çalışan herkese kapımızın, gönlümüzün açık olması gerekir. Herkesin sorunu önemli, yapabiliyorsak derhal çözüm getirmek, yapamıyorsak da gerekçelerini açıklamak gerekir. Böyle bir bakış açım var. Hangi pozisyonda olursam olayım aynı şekilde devam edecek.
"ANLAŞMAYI SEÇMENLE YAPMALIYIZ"
Tugay'ın ittifaklara görüşmelerine yönelik gelişme ve tartışmalara ilişkin sorulara verdiği yanıtla ise şöyle:
İttifaklar Genel Merkezler düzeyinde görüşülür. Bu konuda bir şey söylemek istemem, yetkili değilim. Kendi şehrimizde diğer partilerin seçmeni olan vatandaşların, herkese eşit bakacağımızı ve herkese eşit hizmet götüreceğimizi bilmelerini isterim. Ben bütün partilerin seçmenlerine, seçmenlerin oylarına talibim. Karşıyaka Belediye Başkanlığı görevim sırasında kimseyi partisine göre ayırmadım, kimseye özel ihtimam göstermedim. İhtiyacı, talebi olan herkese eşit hizmet götürdüm. Başka partilere oy vermiş vatandaşlarımızın da ilgisini ve sevgisini gördüm. Bu benim için çok mutlu edici. Yerelde de, İzBB adaylığımda da seçim kampanyası sırasında halkımıza bunu söylemeyeceğim. Ben herkesin siyasi görüşüne saygılıyım, belediye başkanlığımda herkese eşit hizmet götürmeyi amaçlıyorum, o yüzden herkesin oyuna talibim. Bunun için kimseyle özel bir anlaşma yapmamız gerektiğini düşünmüyorum. Seçmenle anlaşma yapmalıyız. Seçmen, kendisine belediye başkanı olarak benim iyi hizmet vereceğimi düşünüyorsa, oyunu verecektir.
"İNSANLARIN GÜVEN VE SEVGİSİNİ KAZANDIĞIMI BİLİYORUM"
Oy oranları ve yüzdeler sıkça konuşulur. Ben Karşıyaka'da yüzde 70,85 oyla herhangi bir ittifak yapmadan seçildim. Bu tabi ki gurur ama daha önemli olan sonraki süreçte, gösterdiğiniz performansla insanların güvenini, sevgisini kazanmak ve bir sonraki seçimde size oy vermeyi düşünmeleri sağlamak. Bunu başardığımı biliyorum, vatandaşlarımızdan duyuyorum. Bu nedenle doğru işler yaptığımı düşünüyorum. Aynı durumu İzBB adayı olarak gösterilirsem göstermeye devam edeceğim.
"İZMİRLİ İLE CHP'NİN GENETİK UYUMU VAR"
Her şart altında İzmir'i CHP kazanır cümlesi kurulmaz, bu seçmene saygısızlık olur ancak İzmir'in CHP İle genetik uyumu olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu uyum; dünya görüşümüz, Cumhuriyet'e bağlılığımız, Atatürk'e bağlılığımız, demokrasiye, özgürlüğe olan inancımız, adalet talebimiz ve CHP'nin siyasi ve kurumsal duruşudur. Bizler, İzmirliler her zaman demokrat, sosyal demokrat, Cumhuriyetçi partilere yakın olduk. Bu çerçevede ben İzmir seçmeninin ilk tercihinin CHP'den yana olacağına inanıyorum. Ancak tabi ki adaylar burada belirleyici olacaktır. CHP'mizin en doğru adayı göstereceğine inanıyorum. Tercih edilecek olan aday da partiyi en iyi şekilde temsil edecektir. Adayın parti örgütümüzü birleştirmesi, örgütün de partinin kurumsal kararına saygı göstermesi durumunda çok başarılı sonuç alacağımıza inanıyorum. Diğer partilerden adayların da hizmet etme düşüncesine saygı duymak gerekir. Kim görev alırsa alsın, halkımız kimi seçerse seçsin hepimiz İzmir'e hizmet için yola çıkmış insanlarız. Bundan sonraki süreci bu inançla sürdürürsek bundan İzmir kazanacak. İzmir'in bu birlik ve beraberliğe ihtiyacı var, kutuplaşmaya, çatışmaya ihtiyacı yok. İzmir insanı hoşgörülüdür. O yüzden milyonlarca insan İzmir'e göçmüş, kültürünü benimsemiş ve İzmirli gibi yaşamaktadır. Türkiye'nin ihtiyacı olan hoşgörü, huzur ortamı İzmir'de var, o yüzden herkes İzmir'de yaşamak istiyor. Sorunlarımız var bunların çözümleri de var. Ulaşım, trafik, altyapımız düzelir ama en önemlisi bizim sahip olduğumuz İzmirlilik kültürünün kapsayıcılığını korumamız.