Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti Karaburun İlçe Başkanı Adem Avcı tarafından, "Görevi kötüye kullanma ve evrakta sahtecilik" iddiasıyla Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. Daha sonra konu mahkemeye intikal etmişti. Davanın duruşması 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davacı avukatları doğrudan temin yöntemiyle yapılan meydan düzenlemesi, bordür ve parke işinin önce ortakları arasında CHP Karaburun Meclis Üyesi Sercan Sefer Çiğdemoğlu'nun da bulunduğu Üstündağ firmasına verildiğini, meclis üyesi ortaktan dolayı yasal sorun oluştuğunu bu sebeple işin başka firmaya verilmiş gösterildiğini iddia etti.
Taraflar AK Parti Karaburun İlçe Başkanı Adem Avcı ve Başkan Erdoğan duruşma salonunda hazır bulundu.
ÇELİK: SUÇ İŞLEMEDİM"
Sanık Burçin Çelik dinlendi. Karaburun Belediyesinde İnşaat Mühendisi olarak görev yapan Çelik, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, "İddialara itiraz ediyorum, herhangi bir suç işlemedim" dedi. Hakim ise, doğrudan teminle ihalesiz olarak parke bordür işi verildiğini kaydederek, "İş bu firma tarafından yapılmış, ödemesi de yapılmış ancak daha sonra bazı ortakların yasal engeli bulunması sebebiyle başka bir firma adına ödeme belgesi düzenlediği gösterilmiş" diyerek davalı tarafın iddialarını sordu. Çelik ise, "Meydanda kilit parke yapım işi tekliflerini aldık, Başkanın onayıyla en başında o firmaya (Üstündağ Petrol) verildi. Savcılıkta verdiğim ifadem aynen geçerlidir. Hakkımda yapılan iddialara itiraz ediyorum, suç işlemedim. Piyasa araştırma görevlisi olarak doğrudan temin işinde görev aldım. Alınan tekliflerden sonra başkanın oluruyla Ramazan Güngör'ün firmasına verildi. İşin kontrolünü yapıp teslim almada görev aldım" dedi.
DAVACI AVUKATINDAN "İFADELER ÇELİŞİYOR" SUÇLAMASI
Davacı avukatı söz alarak, dosya içinde mevcut ön inceleme raporu kapsamında Burçin Çelik'in 28.10.2019 tarihli ifadesi ile şu an verdiği ifadenin birbiriyle çeliştiğini aktararak 'Çalışan işçiler, Ramazan (Güngör) Bey'in işçileriydi ama işin başında Sercan Bey vardı. İş bittikten sonra fatura geldi ve evraklar sonradan hazırlandı. Bu iş Ramazan Bayramına yetişsin diye aceleye getirildi. Sercan Bey işi bizden aldıktan sonra çevredeki firmaları aradı. Ramazan Bey ile anlaştı ancak bu işlemler resmi olarak yapılmadı' şeklindeki beyanı, sanığın şimdiki ifadesi ile çelişkilidir. Doğrudan temin işleminde teknik şartnameyi kendisinin hazırladığından bahsediyor, şimdi hazırlamadığını söylüyor, kimin hazırladığı konusunda bilgisi var mıdır. 2 teklif listesi var, bu araştırmayı nasıl yaptığı konusunda açıklama yapsın" dedi.
ÇELİK: "SERCAN BEY İŞİ SİYASİ OLARAK ÜSTLENİP TAKİP ETTİ"
Çelik ise, "Üzerinden zaman geçmiştir, çok hatırlamıyorum. Tam olarak bu şekilde olduğunu ifademin sanmıyorum" diye konuştu. Hakim, Çelik'in daha önce verilen ifadesine bakarak davacı avukatının okuduğu ifadenin doğru olduğunu söyledi. Çelik ise, "Benim orada ifade ettiğim, Sercan Bey'in siyasi olarak işi üstlenmesiydi, belediye meclis üyesi olması sebebiyle işi sahiplenip takip etmesi olarak söylemişimdir. Ben müfettişe evrakların sonradan hazırlandığı şeklinde beyan verdiğimi de hatırlamıyorum. Doğrudan temin ihale değildir, teknik şartname hazırlama zorunluluğu yasada yoktur" diye konuştu.
Sanıktan "Gülay Güngör imzasıyla ödeme yapıldığı gözüküyor, eksik evrakla ve imzayla ödeme yapar mıydı" diye soruldu, Sanık Çelik ise, "Ben Gülay Hanımla 6 yıl birlikte çalıştım asla eksik evrak ya da imzayla ödeme yapmazdı. İmzaların tamamlanmasını isterdi" ifadelerini kullandı.
TANIK DEMİRCAN: "SADECE BANKAYA YAZI YAZDIM"
Tanık Esra Demircan dinlendi. Demircan, "Yaklaşık 18 yıldır belediyede çalışıyorum. Üstündağlar'a yapılan ödeme ile ilgili Haziran ayıydı, belediyede ben ödemeleri hazırlıyorum, Gülay hanım fatura teslim etti ödenmesi gerektiğini söyledi ben de alt evrakları olmadığını söyledim, tamamlayacaklarını söylediler, ben ödeme evrakını hazırlayıp Müdürüm Gülay Hanım'a (Muhasebe Müdürü) gönderdim. Ödeme yapıldıktan sonra evrakların tamamlanması için Fen İşlerine gitmesi gerekiyordu çünkü evrakların altında hiçbir şey yoktu. Evraklar gelmedi bize 2 ay bekledik, Gülay Hanım, İlker Beyi (Fen İşleri Müdürü) arayıp evrakların gelmesi bilgisini verdi. Ağustos ayı gibi Gülay Hanım yıllık izin için gitti, beni izindeyken de arayarak evrakların gelip gelmediğini sordu, ben de gelmediğini söyledim. Faturanın başkanda olduğunu söyledi Gülay Hanım bana, ona da İlker Bey böyle söylemiş. Belediyenin Avukatı Bahadır Mete aracılığıyla fatura Gülay Hanıma gitti, Gülay Hanım bize teslim etti, ben de başkanlığa bilgi verdim. Başkandayken evrak Gülay Hanıma nasıl gitti o konuda bilgi sahibi değilim. Ben sadece o gün verilen talimatla bankaya o ödeme yazısını yazdım" dedi.
"FATURAYI MECLİS ÜYEMİZ GÜLAY HANIMA TESLİM ETTİ"
Müşteki Vekili tanığın müfettişlere verdiği ifadeyi hatırlatarak, "Faturayı meclis üyemizin getirerek Gülay Hanıma teslim ettiğini gördüm. Fatura bize geldikten sonra evrakların tamamlanması için Fen İşlerine gönderildi' diye ifadeniz var" dedi. Tanık ise avukatın sualini, "Savcıya ifade verirken, sorular üzerinden devam ettim. O verdiğim ifadeler doğru, herhangi bir çelişkim yok. Hangi evrakların olduğu konusunda; 3 tane teklif alınması gerekiyordu, talep müzekkeresi, görevlendirme yazısı, yaklaşık maliyet, onay belgesi, piyasa araştırması, teslim alındığına ve bittiğine dair evraklar olmalıydı, bunların hiçbiri yoktu" ifadelerini kullandı.
YILDIZHAN: "İŞ RAMAZAN BEY'İN FİRMASINA VERİLDİ"
Tanık İlker Yıldızhan, "Fen İşleri Müdürlüğüne vekaleten bakıyordum. Seçim sonrası dönemde meydan düzenlemesi işiydi. Benim bu işlemde herhangi bir görevim yoktu. En düşük teklif Serkan (Sefer Çiğdemoğlu) Bey'indi ama meclis üyesi olması nedeniyle 2. en düşük teklifi veren Ramazan Bey'in firmasına iş verildi. Başkan da uygun görüş verdi. Faturalarla ilgili herhangi bir bilgim yok. Gülay Hanım ödemeyi yaptıktan sonra evraklar konusunda telefon konuşması oldu, evraklar bana gelmedi, alt evrakların hazırlanması yönünde bir telefon görüşmesi oldu" dedi.
GÜNGÖR, "İŞİ YAPAN İŞÇİLERİN SGK'SI YOK"
Meydan düzenleme işini yaptığını savunan ancak davacı tarafın yapmadığını savunduğu firmanın sahibi Ramazan Güngör SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Güngör, "İş gereği sanıkları tanıyorum. Benden sadece Karaburun belediyesine teklif vermemi istediler. Fiyat verdim, bayrama yakındı, belediyeden teklif geldi işi yapmamız için, ben de teklifi değerlendirdim, bu her firmaya bu şekilde gider. Belediyeden beni aradılar işin bizde kaldığına dair, ben de ekibimi toplayıp işi yaptım. İşin daha önce Üstündağ Petrole verildiği yönünde bilgim yok, bu firmanın yetkililerini de tanımıyorum. Sercan Bey'i tanıyorum, başkanım (İlkay Girgin Erdoğan) bizi tanıştırmıştı ama Karaburun Belediyesi'nde tanıştık. Kilit Parke işini benim çalışanlarım yaptı. Bu çalışanların SGK girişi yok, çünkü iş kısa süreliydi. 10 günlük işlerde SGK'ya başvuruda bulunmuyorum, uzun süreli işlerde bulunuyorum. Ödeme için faturamı kestikten sonra ödeme gecikti, Başkanın yanına çıktım, ödeme talimatı verdiğini söyledi, muhasebeye gittim, başkanım arkamdan geldi ama Üstündağ olarak hiçbir bilgim yok benim" ifadelerini kullandı.
"NEDEN SGK GİRİŞİ YAPMADINIZ?"
Müşteki Avukatı sanığın ilk ifadesini sorarak, "İş bittikten 2 ay sonra neden fatura kesmiş, yasal düzenlemeler gereğince 1 gün bile çalışma var ise SGK zorunludur. Neden böyle bir kaydı yapmadı, bu iş uzun bir süreyi kapsıyor" dedi.
"İNŞAAT SEKTÖRÜ BU SİSTEMLE ÇALIŞIYOR"
Güngör, "SGK konusunda genel olarak bu sistem çalışıyoruz. Muhasebecimiz biraz faturayı geç kesti. Ben diğer çalıştığım yerlere de iş biter bitmez fatura kesmiyorum. Ben devamlı işin başındaydım. Belediye görevlileri tarafından çekilen fotoğrafları hatırlamıyorum ama kendi ekibimin çektiği fotoğraflar var. Başkan, ödeme emrinin değil çekmecede evrakların olduğunu gösterdi bana ama muhasebeye ödeme emrini verdiğini söylemişti bana" yanıtını verdi.
MUHASEBE MÜDÜRÜ, "İŞİN PARASINI MECLİS ÜYESİ İSTEDİ"
Dönemin muhasebe müdürü Tanık Gülay Güngör ise duruşma salonuna tekerlekli sandalye ile geldi. İfadesini yazılı olarak da vermek isteyen Güngör'ün talebini duruşma hakimi böyle bir yöntem olmadığını ifade ederek reddetti. Güngör, "Mali Hizmetler Müdür vekiliydim. Mordoğan Meydan Düzenlemesi ile alakalı Sercan Sefer Çiğdemoğlu tarafından fatura geldi. Evrakları önce Fen İşlerine gönderdik, İlker Yıldızhan vardı Fen İşlerinin başında. Bu yapılan işte belediyenin malzemeleri kullanıldı diye iddialar vardı, işe ilişkin 3 teklif vardı. Ödemenin ardında da 3 teklif vardı, 20 Haziran tarihli fatura kesildi, Sercan Bey geldi para istedi benden, ben de başkanıma sordum. Ben 39 yıllık meslek hayatımda hiçbir ödemeyi başkanıma sormadan yapmadım. Bunu Karaburun halkı bilir. Bu iş Sercan Bey'e yaptırıldı. Ben 1 Ağustos'ta izne ayrıldım ve bu tarihten sonra bir daha işe dönmedim. Ben ayrıldıktan sonra benim ödeme yaptığım firma parayı tekrar belediyeye yatırdı diye biliyorum. İşin aciliyeti açısından başkan onay verdikten sonra ödüyorduk, evraklar daha sonra tamamlanıyordu. Bunda da o şekilde oldu, bana 3 teklif ve fatura iletildi, bana faturanın iletilmesi için talepte bulundum, getirmezlerse suç duyurusunda bulunacağımı söyledim. Bana fatura geri geldiğinde 3 teklif gitmişti" açıklamasında bulundu.
"ŞİFRELERİ TESLİM ETTİNİZ Mİ?"
Sanık avukatları, eski Muhasebe Müdürünün husumet için olduğunu bu sebeple bu suçlamalarda bulunduğunu savunarak, "Telefonlara cevap vermemiş, belediyeye ait şifreleri teslim etmemişsiniz, bu konuda tutanak var, şifreleri ne zaman teslim ettiniz" diye sordu;
"FATURAYI SERCAN BEY'E VERDİM"
eski Müdür Güngör ise, "Ben bütün telefonlara cevap verdim, başkanın ben sizin yerinize birini buldum, siz bundan sonra onun altında çalışacaksınız demesi benim zoruma gitti. O yüzden Handan Hanıma cevap vermedim ama onun dışında herkese cevap verdim. Eski belediye başkanına da tüm bilgileri verdim. Ben 39 yıl üstüne bunları hak etmedim, o yüzden işe dönmedim. Faturanın tarihi 20 Haziran, ödeme de aynı gün yapılmış. Sonradan tamamlanıyor o evraklar, biz sadece İlkay Hanıma soruyoruz, 'ödeme yapılsın' dediğinde yapıyoruz ve sonradan evrakların tamamlanması için ilgili birime gönderiyoruz. Zaten ilk önce ben imzalıyorum. Sercan Bey'den faturayı geri aldım. Dosyada tutanak var. Belediye avukatı Bahadır Mete'nin yanında Sercan Bey'den faturayı alır almaz verdim" diye konuştu.
GÜLGÖR İÇİN HUSUMET İDDİASI
Sanık avukatı, "Adem Bey'in açtığı davada bu bahsettiğiniz evraklar var, Adem Beyle bu evrakları siz mi paylaştınız" diye sordu, Tanık Gülgör ise, "Hayır ben paylaşmadım" dedi. Sanık avukatları Gülay Güngör'ün husumet içinde olduğunu savundu.
AVUKATLARDAN TALEPLER
"RAMAZAN GÜNGÖR SANIK OLARAK YER ALMALI - TOPÇU DİNLENMELİ"
Müşteki Avukatı, "Ramazan Gülgör hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz, sahte olarak düzenlendiği belirtilen belgeler Ramazan Gülgör ile ilgilidir. Sanık olarak yer alması gerekmektedir" dedi.
Sanık avukatı, "Süleyman Topçu'nun dinlenmesini isterim. 'Bizzat gittim, Gülay bana dikte ettirdi ben yazdım' dedi. Bu davanın seyrini değiştirebilir" talebinde bulundu.
Dava ileri bir tarihe ertelendi.