Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Üyesi Levent Pekimrekli, süt ve süt ürünlerde yapılan taklit ve tağşişe yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu. Piyasada bulunun süt ürünlerindeki taklit ve tağşişin yasalardaki açıklar kullanılarak, yasalara uygun hale getirildiğini ve market raflarında tüketiciyle buluştuğunu anlatan Pekimrekli, "Ayçekirdeği çeşnili" ifadesine dikkat çekti.
KONYA KIRMASI VE KAŞARA DİKKAT!
Pekimrekli, geleneksel damak tadının göz önünde bulundurularak "Sarımsaklı tereyağı, kekikli peynir" gibi gıda ürünleri için yasalarda yer alan "Çeşni" sınıfının, "Ayçekirdeği çeşnili" ibaresiyle süt ürünlerine "margarin" karıştırmak amacıyla kullanıldığını, piyasada bulunan başta Konya kırması peyniri ve kaşarlarda bu nitelikte taklit ve tağşişin üst düzeyde olduğunu kaydetti.
"DURUM KANUNLARA UYGUN HAL ALIYOR"
Pekimrekli'nin açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Taklit ve tağşişin en üst düzeyde olduğu süreci yaşıyoruz. Taklit ve tağşişin bu kadar yoğunlaştığı dönemi hiç görmedim. Maalesef biraz taklit, tağşiş dönemini de geçti, bu durum kanunlara uygun bir hal alıyor gibi...
"KAMU OTORİTESİ TAKLİT VE TAĞŞİŞE ANLAYIŞLI YAKLAŞIYOR"
Aslında taklit ve tağşiş her zaman vardı ve çok da yaygındı, ancak taklit ve tağşişle mücadele eden bir kamu otoritesi de vardı. Dolayısıyla taklit ve tağşiş ürünler biraz daha marjinal boyutlarda kalabiliyordu. Ancak son 2 senedir taklit ve tağşiş yapan firmalar, ki bunlar çok dinamik firmalardır, yasalardaki boşlukları iyi görür, hızlı hareket ederler. Kamu otoritesi son zamanlarda taklit ve tağşişe daha anlayışlı yaklaşır halde. Dolayısıyla bu konu son senelerde daha büyük bir sorun olarak karşımıza çıktı.
"MARGARİNLİ KAŞAR YİYORUZ"
1 sene kadar önce önceki Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli'nin de olduğu bir toplantıda Konya kırması peyniri ya da yaprak kırma diye ifade edilen bir ürünün ayçekirdeği çeşnili ifadesiyle sanki yasalara uygunmuş gibi yaygınlaştığını ve satıldığını, önüne geçilmesi gerektiğini ifade etmiştik. Ancak kamunun denetimlerle yapması gereken etki biraz yumuşatılınca ve üzerine gidilmeyince bunu yapan firmalar çoğaldı. Eskiden bir yerin etinden emin değilsek orada kaşarlı tost yerdik maalesef şu anda kaşar diye yediğiniz şeyin içeri yağ. Tamamı değilse de ekseriyetle piyasada margarinli kaşarı yiyoruz. Bu da ayçekirdeği çeşnili ürün olarak ifade ediliyor. Dolayısıyla herhangi bir denetimden de geçiyor. Bu ürünler sadece margarinle yapılabilir hale geldi.
"MARGARİNLİ ÜRÜN SÜRECİ YAŞIYORUZ"
Bu konuda bizler hem il hem de Bakanlık ile diyalog halindeyiz. Ancak bir arpa boyu yol alamadık. Sektörümüz ciddi darbe alıyor, üreticiler dertli, hatta üreticiler 'Bunu herkes yapıyor, ben yapmazsam ayakta kalamayacağım' dediği margarinli ürünlere yönelik bir süreç yaşıyoruz.
BAL TAKLİT VE TAĞŞİŞTE FENOMEN
Süt ürünlerinde yaşanan durumun bir benzeri de balda yaşanıyor. Bal taklit ve tağşişte adeta bir fenomene döndü. Eskiden taklit tağşişi yapan üretici bunu satmak için yer arardı ama her zaman ensesinde kamu otoritesi bulunurdu. Şu anda ise Türkiye'de taklit tağşiş kategorisindeki sahte ballar, Türk gıda kodeksi kriterlerini geçer nitelikte. Eskiden bunlar geçmezdi, ya polenden sınıfta kalırdı ya C4 karbon testinden kalır, tüketici ile buluşmazdı. Bugün marketlerde enflasyona karşı direnen tek ürün bal. 10 TL'lik alışveriş yaparsanız 52,90'a 850 gram bal alabiliyorsunuz. Şeytan bunun neresinde derseniz, şeytan bunun içinde.