GÜNDEME BAKIŞ - DİSK/GENEL-İŞ SENDİKASI İzmir 1,2,3 VE 9 No’lu Şubeleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin maaşları tam yatırmamasına yönelik eylemini sürdürüyor.
Basmane’de DİSK Ege Bölge Temsilciliğinin önünde toplanan işçiler, belediyeye yürüdü. Sendika temsilcileri burada açıklama yaptı. “Bizler İZENERJİ ve İZELMAN şirketlerinde çalışan emekçiler olarak İzmir Büyükşehir Belediyesine ve İzmir halkına hizmet eden; gece gündüz demeden, alt yapısından üst yapısına, doğumdan ölüme kadar kesintisiz hizmet veren işçileriz” diye başlayan açıklama şöyle:
“YILBAŞINA PARASIZ GİRDİK”
Ancak maaş ve sosyal haklarımızın ödemesini, alın terimizin ve emeğimizin karşılığını zamanında alamayan işçileriz. Merkezi iktidarının özellikle yerel seçimlerin ardından kaybedilen Belediyeleri kast ederek Cumhurbaşkanı‘nın silkeleyin çıkışından sonra hazineden gelen belediye paylarında SGK ve VERGİ borçlarından dolayı kesinti yapılması ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarının çözüm üretememesinden kaynaklı yıl sonu alacaklarımız olan ikramiye ve eğitim yardımı alacaklarımız maalesef ödenmemiştir. 31 Aralık Salı günü Basmane Meydanında İZENERJİ ve İZELMAN emekçileri olarak yaptığımız iş bırakma eyleminde Merkezi İktidara karşı tepkimizi sert bir şekilde göstermiştik. Yılbaşına herkes mutlu ve huzurlu girerken maalesef biz İZENERJİ ve İZELMAN emekçileri ailemize ve çocuklarımıza huzurlu bir ortam yaratamadan parasız ve mağdur edilerek buruk bir şekilde girdik.
“BİZİ YALANCI DURUMUNA DÜŞÜRDÜ”
Yaptığımız eylemde ve basın açıklamasında bizler hazineden gelen paranın 1,5 milyar kesintiye uğradığını söylememize rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Cemil Tugay‘ın basına yaptığı açıklamada ‘bir kesinti yapılmayacağını düşünüyoruz’ söylemi; biz sendikacıları sanki yalan söylüyoruz pozisyonuna düşürmüştür. Bizler yaptığımız açıklamaları belediye bürokratlarının vermiş olduğu ve mali işlerden aldığımız net bilgiler üzerine paylaşıyoruz. Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay’ın vergi borcundan kesinti yapılan paranın kurtarılması ve bu borcun yapılandırılmasını kabul edilir umuduyla belediyeye geri iade edilmesi yönünde beklentisi olmasından dolayı yaptığı açıklamayı düzeltmesini talep ediyoruz. Çünkü bu paranın kesintiye uğradığını hepimiz net bir şekilde bilmekteyiz. Yapmış olduğunuz bu talihsiz açıklama bizleri zora sokmakla beraber üyelerimize karşı yalancı pozisyonuna düşürmüş olup ayrıca bu kenti yöneten belediye başkanını tartışılır hale getirmiştir. Varsayalım ki sizin dediğiniz gibi olsun, madem bir kesinti yoktu neden işçilerin sosyal haklarını yılbaşından önce yatırmadınız ve binlerce emekçiyi mağdur ettiniz çıkın bunu bütün işçi arkadaşlarımıza şeffaf bir şekilde açıklayın.
“İVEDİLİKLE ÖDEYİN!”
Bu süreçte iktidarın suçu ve payı olsa da yaşanılan bu sürecin muhatabı İzmir Büyükşehir Belediyesidir. Bizler sosyal haklarımızın ödemelerinin ivedi bir şekilde yatırılmasını beklerken maalesef tarihinde bir ilk olarak İzmir Büyükşehir Belediyesinde çalışan binlerce emekçinin maaş ödemelerinde sıkıntı ile karşı karşıya kalınmıştır . Böyle bir şeyi asla kabul etmiyoruz ve bir an önce maaş ve sosyal haklarımızın ödemesini talep ediyoruz aksi takdirde eylemliklerimiz gün geçtikçe büyüyerek devam edecektir. Çünkü biz işçilerin maaşının zamanında ödenmemesi demek ¸ev kiramızı, kredilerimizi ve faturalarımızı ödeyemez hale getirecektir. En vahimi de bir anne baba olarak okula giden çocuğumuzun cebine harçlık koyamamak demektir. Geçmiş yönetimin yaratmış olduğu bu krizin faturası biz emekçilere kesilemez. Paranın kesildiği günden bugüne kadar herhangi bir çözüm için bir çalışma yapılmamıştır. Bu işin muhatabı olan İzmir Büyükşehir Belediyesi her ne kadar tasvip etmesek de bu krizi çözmek için gerekirse kredi çekerek ya da taşınmazları satışa çıkararak çözüme kavuşturmak zorundadır. Çünkü alacaklarımız her geçen gün artmakta ve bu ödemelerin zamanında yapılmamasından dolayı bu hayat pahalılığı karşısında geçinmekte zorlanmaktayız. Biz işçilerin yıllardır maaşından kesilen VERGİ VE SGK borcu ödenmemişse bunun sorumlusu biz emekçiler değiliz. Buradan son bir kez daha uyarıyoruz, maaşımızı ve sosyal haklarımızın ödemelerini ivedi bir şekilde gerçekleştirin ve bu işçiyi mağdur etmekten vazgeçin. Maaş ve Sosyal haklarımızın ödemesi yapılmadığı takdirde eylemliklerimiz büyüyerek devam edecektir. Bizim derdimiz Belediyemizi ve İzmir halkını eylemlikler ile mağdur etmek değildir! Ancak mağduriyetimiz giderilmezse alacağımız kararları uygulamak zorundayız. Bu kaosun son bulmasının ve ortadan kaldırılmasının bir tek yolu var oda alacaklarımızın ödenmesidir.
“İŞÇİLERİN ALIN TERİNİ HEDEF ALAN POLİTİKALARA SON VERİN!”
Diğer bir açıklamada ise Büyükşehir Belediyesinin parasına el koyan İller Bankası ve hükümete yönelik yapıldı.
“İKTİDARIN BELEDİYELERİ SIKIŞTIRMAK İÇİN UYGULADIĞI POLİTİKALAR!”
Açıklama şöyle:
Son dönemde, iktidarın muhalif belediyeleri mali açıdan sıkıştırmak için uyguladığı politikalar, ülkenin dört bir yanında çalışan emekçilerin sırtında ağır bir yük haline gelmiştir. Belediyelerin hizmet üretebilme kapasitelerini daraltan ve işçilerin hak ettiği ücretlere ulaşmasını engelleyen bu uygulamalar, halkın ve emekçilerin yaşamını daha da zorlaştırmaktadır.
“ESKİ YÖNETİMİN BIRAKTIĞI BORÇLAR!”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan bu mali sıkıştırma politikaları da asıl olarak işçileri vurmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kamuoyuna açıkladığı üzere, yalnızca 31 Aralık 2024 tarihinde hesaplarına yatması beklenen 3 Milyar 713 milyon TL Maliye Payı’ndan 1 milyar 573 milyon TL’lik bir kesinti yapılacağı belirtilmiştir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bu tutarı “emanet hesabında” tutma kararı, işçilerin alın terine dayalı hizmetlerin aksamasına ve hak edilen ücretlerin ödenmesinde gecikmelere yol açmaktadır. Üstelik bu süreç, eski belediye yönetiminin bıraktığı borçlar gibi yüklerin de emekçilere ödetilmesi anlamına gelmektedir. Bu adaletsizlik kabul edilemez!
“BELEDİYELER ÇÖZÜM ÜRETMELİ”
Bir kez daha hatırlatıyoruz. İşçilerin ücretleri ve alın teri üzerinden yürütülen hiçbir maliye politikası meşruiyet taşımamaktadır. Belediyeler, geçmiş yönetimlerin bıraktığı borç yükünün ve merkezi yönetimin yarattığı finansal baskının bedelini çalışanlara ödetemez. İktidar, muhalif belediyelere yönelik cezalandırıcı mali politikalarına derhal son vermeli, belediyelerin mali bağımsızlığını ve hizmet üretme kapasitelerini güçlendirecek adımlar atmalıdır. Belediyelerin mevcut ekonomik koşullar altında zorluk yaşadıklarının farkındayız. Ancak, çalışanların alın teri kutsaldır ve bu kutsal hak hiçbir gerekçeyle ihmal edilemez. Belediyeler, bütçelerini işçilerin haklarını gözeterek yeniden planlamalı ve emekçilerin ücretlerini eksiksiz ve zamanında ödeyebilmek için acil çözümler üretmelidir.
“EMEĞİN ONURUNU SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Bizler hem işçilerin haklarının korunması hem de belediyelerin bu süreçte desteklenmesi için her türlü dayanışmayı göstermeye hazır olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz. Bu noktada bu haksız uygulamalara karşı Belediye Başkanlarını da etkin mücadeleye çağırıyoruz. Emekçilerin haklarını gasp eden bu politikalara karşı duracak, emeğin onurunu savunmaya devam edeceğiz!
