İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, 11 Haziran’da yaptığı açıklamada depreme dayanıksız okulların tamamının yıkıldığını ve yeniden yapıldığını bildirse de hâlâ bazı okullar kendi binalarına dönemedi. Dolayısıyla mevcut okullardaki öğrenci sayıları hızla arttı, sınıf mevcudu 60’a kadar çıktı.

Buca ilçesinin Göksu ve Gediz mahallelerinde sınıflardaki yoğunluk eğitimcileri de öğrencileri de mağdur ederken Bayraklı’da Yamanlar, Karşıyaka’da Örnekköy ya da Konak’a bağlı Gültepe’de de durum çok farklı değil. Bu bölgelerdeki öğrenciler yeni eğitim-öğretim döneminde de en az 40 kişilik sınıflarda ders görmeye devam edecek.

ÖĞRENCİLER MAĞDUR

Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Savaş Candemir, deprem sonrası 300’ün üzerinde okulun hasar gördüğünü ve yıkıldığını belirtti. Candemir, “Okullarda yoğunluk oranı arttı. Bu artışın önüne geçmenin yolu yeni okul yapılmasıydı. Okulların tadilatının tamamlanması ve birleştirilen okulların taşınması gerekiyordu. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hızlı bir adım atılmadı” ifadelerini kullandı. Deprem güvenilirliği sebebiyle 200 okulun birleştirildiğini dile getiren Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “60 öğrencinin tek öğretmenle ders işlemesi mümkün değil. Gizli bir özelleştirme yaşıyoruz. Veliler kursağından kesiyor ve çocuklarını özel okullara gönderiyorlar. Son 5 yıldır gizli özelleştirmeyle özel okullar teşvik ediliyor” dedi. CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, “Karşıyaka Hilmi Öz İlkokulu’nun yıkım kararı sonrası önce Nebahat Alparslan Karadavut İlkokulu ve Mavişehir İlkokulu’na yönlendirilen öğrencilerin, Mustafa Reşitpaşa İlkokulu’na yönlendirildiği üzerine çokça şikâyet alıyoruz. Daha uygun okullar varken ulaşımın zor, yıkım kararı alınan okuldan daha eski ve mevcudu 600 olan bu okula çocuklarımız neden yönlendirildi?” dedi.

EĞİTİM MASRAFI %88,8 ARTTI

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu eğitim masraflarının yüzde 88,8 arttığını tespit etti. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Mali Sekreteri Hasan Kütük şöyle konuştu: “Ankara’da 137 kalem üzerinden yaptırmış olduğumuz araştırmalarda geçen yılla bu yıl arasında yaptığımız bir kıyaslamada ortalama artışın yüzde 88,8 olduğunu gördük. Asgari ücretin 17 bin TL olduğu, memur emeklilerine ve memurlara yüzde 19 zam yapıldığı bir yerde bir çocuğun okula başlamasının maliyetinin geçen yılla bu yıl arasındaki artışı yüzde 88,8 olmuştur. İktidar, Milli Eğitim Bakanlığı’na yeterli bütçeyi ayırmadığında okul idareleri bu giderleri karşılamak için velilere yükleniyor. Oradan bunun karşılanması için çeşitli adlar altında veliler ödeme yapmak durumunda kalıyor. Veliler müşteri, öğretmenler tahsildar, okullar ticarethane haline gelmiş.” (İlayda Sorku / BirGün)