GÜNCEL

İzmir Spor Zirvesi'nde Özgener'den çarpıcı sözler... 2023 Avrupa Futbol Şampiyonası'na biz ev sahipliği yapalım!

İzmir Spor Zirvesi, Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde start aldı. İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu ve İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener "İzmir" ve "Spor" alanında birbirinden çarpıcı mesajlar verdi.

Abone Ol

Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) ve İzmir Ticaret Odası (İzTO) işbirliğiyle düzenlenen “İzmir Spor Zirvesi” Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Zirve’ye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu konuşmacı olarak katılırken, Türkiye’nin yıldız sporcuları, efsane teknik direktörleri ve spor dünyasının önemli isimleri de zirvede ağırlandı.

ÖZGENER'DEN İŞBİRLİĞİ VURGUSU

Programın açılış konuşmasını İzTO Başkanı Mahmut Özgener yaptı. İzmir Spor Zirvesi'nin yıllar ilerledikçe bir Vizyon buluşması olmasını sağlamayı amaçladıklarını dile getiren İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "Genç ve dinamik nüfusumuzun nasıl yönlendirileceği, onların doğru bir şekilde spor sahalarına taşınması konusunda neler yapabileceğimizi hep birlikte ortaya çıkaracağız. Doğru spor yönetiminin, yıllarca sahalarımızda, salonlarımızda en iyi şekilde mücadele eden sporcularımızı ve teknik ekiplerimizi can kulağıyla dinlediğimizde ortaya çıkacağını düşünenlerdenim.  Türkiye’de sporun yaşadığı belirli sorunların, sadece günlük skorlara bağlı olarak sporcularımız ve teknik ekiplere yüklenmesini doğru bulmuyorum. Sahada alınan bazı başarısız sonuçlar, kelimenin de doğru bir şekilde aktardığı gibi sadece sonuç. Nedenlerini doğru irdelemediğimiz sürece, spor yöneticilerinin de payını doğru tespit edip, bu konuda gerekli önlemleri almadığımız sürece, istediğimiz ve beklediğimiz başarılara ulaşmamız giderek daha da zorlaşacak. Sebep sonuç ilişkilerini doğru kurmak, spor yönetimi ve tüm ilişkili bilimlerle işbirliği yapmamız gerektiğine inanıyorum" dedi.

“SADECE SPORTİF BAŞARILAR DEĞİL!”

Toplumları birleştiren ve sosyal kalkınmayı hızlandıran en önde gelen değerlerin başında sporun geldiğine dikkat çeken Özgener, "Bu bağlamda, “İzmir Spor Zirvesi”, sporu sadece sportif başarılarla değil, toplumsal dönüşümle birlikte ele almamızı sağlayacak bir platform olacak. Bu zirve boyunca, kendi alanlarında uzmanlaşmış ve ülkemize büyük başarılar yaşatmış spor profesyonellerinden dinleyeceğimiz görüşler ve öneriler, ülkemiz sporunun geleceğini şekillendirmemize yardımcı olacak. Özellikle genç sporcularımızın nasıl daha fazla desteklenebileceği, sporda fırsat eşitliğinin nasıl sağlanacağı ve sporun tabana yayılmasında hangi stratejilerin izlenmesi gerektiği gibi önemli konuları ele alacağız. Son dönemde ülkemizde sporun gelişimi ve yaygınlaşması adına yapılan tesisleşme yatırımları, gençlerimizin ve sporcularımızın daha modern, donanımlı ve uluslararası standartlara uygun alanlarda spor yapmalarını sağlıyor. Bu yatırımlar sayesinde ev sahipliği yaptığımız organizasyonlar Türkiye'nin uluslararası alanda ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Son olarak, 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası organizasyonun İtalya ile birlikte ülkemiz ev sahipliğinde gerçekleştirilmesine karar verildi" ifadelerine yer verdi.

“ALTIN DEĞER İZMİR...”

Özgener açıklamasının devamında, "Bu organizasyon, bugüne kadar Türkiye’de yapılmış en büyük sportif etkinlik olacak. Bu önemli gelişme vesilesiyle ülkemiz adına büyük bir mutluluk duyarken, ev sahibi kentler arasına İzmir’in de olması gerektiğinin altını çizmek istiyorum.  Ülkemiz ilk kez bir Avrupa şampiyonasına ev sahipliği yaparken, gerek tarihi ve kültürel mirası, gerek ege ve akdeniz coğrafyasının buluşma noktası olması,  gerek ise sadece yurt içi değil yurt dışına da uzanan lojistik ağıyla İzmir’in “altın” değeri taşıdığına inanıyorum. Bugün bizleri bir araya getiren bu zirvenin böyle bir gelişmeye zemin yaratması en büyük temennimiz.  Elbette sporun gelişiminde sadece devlet politikalarının değil, aynı zamanda özel sektörün, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve spor kulüplerinin de önemli bir rol oynadığını unutmamalıyız. Spor ekosistemi, tüm bu paydaşların uyum ve dayanışma içinde çalışmasıyla büyür ve güçlenir" diye konuştu.

VALİ ELBAN: “SPOR AHLAKININ OTURMASI GEREKİYOR”

İzmir Valisi Süleyman Elban, "Sözü konunun uzmanlarına bırakmak istiyorum. Uzun yılar sporla ilgili konuşulduğunda her sözü eline alan 'tesisleşmek lazım, altyapı yapmak lazım, sporla ilgili nasıl gelişeceğiz' diye konuşulduğunda gündeme gelirdi. Son yıllarda Anadolu kırsalına bile sahalar yapıyoruz. Altyapı konusunda eksiğimiz kalmadı. Altyapı ile başarı gelecekti ancak henüz daha ulaşamadık. Demek ki artık başka gündemleri konuşmamız gerekiyor. Spor ahlakının oturması gerekiyor. Aziz Atatürk'ün 'ahlak' vurgusu önemli. Spor kültürünün tüm insanlara yerleştirilmesi gerekiyor. Bugün ilgi ile takip ediyoruz, neredeyse bazı sporcular yarı robot haline geldi. Fiziki gelişimini tamamladığı insanların bile hala uzatıldığı bilimsel yöntemleri düşündüğümüzde artık sporda ahlak ve kültürün yanında bilimsel yöntemleri de kullanmalıyız. Gerek takım gerekse bireyselde güzel başarılar var ancak istikrar konusunda sıkıntımız var. Sürdürülebilirlik konusu çok önemli. Spor zirvesinde artık konunun uzmanlarının bilimselliği, ahlakı, kültürü uzun uzun konuşması ve gündem yapması gerekiyor. Derinlemesine bu konuların işlenmesi gerekiyor. Doğru bir şehirdeyiz. Spor kültürünün olduğu İzmir'deyiz. Bu zirve zemin oluştursun. Bu zirvenin spor kültürüne katkılar vermesini diliyorum" ifadelerine yer verdi.

KASAPOĞLU: “BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENDİK”

Gençlik ve Spor eski Bakanı, İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu, “Dünyanın en özel en güzel şehirlerinden birindeyiz, İzmir’deyiz.  Ve çok özel bir gündemle birleştiren, iyileştiren ve dönüştüren bir olgu olan spor gündemiyle bir aradayız. Ben bu güzide birlikteliğin İzmir’imize ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Bugün burada spor dostları, spora gönül verenler var. Bununla birlikte ay yıldızımızı, şanlı bayrağımızı dünyada dalgalandırma mücadelesi veren sporcularımız, olimpik sporcularımız var… Ben her bir sporcumuzu gönülden selamlıyorum. İzmir özel bir şehir. Sadece spor alanında değil her alanda marka bir şehir. Ama İzmir’in özellikle kendisi ya da Ege için değil Türkiye içi önemli bir spor markası olduğunu hepimiz biliyoruz. İzmir’den yetişen gençler sadece futbolda değil atletizmden jimnastiğe jimnastikten yüzmeye, judoya tekvandoya her alanda spor kimliğinin inşasında çok büyük katkıları var. Ülkemizin bu anlamdaki sportif gelişimizde İzmirli sporcularının önemli etkileri var. İzmir’in spor kulüpleri, yetiştirdiği sporcular sadece İzmir’in değil Türk sporumuzun da marka değerini büyütüyor. Bugün hep birlikte Türkiye’nin spor geleceğine yön verme, İzmir’imizin spor yarınlarını güçlendirme noktasında bir araya geldik. Ve tabii ki Türkiye’nin spor kültürünü güçlendirmek ve derin, güçlü bir şekilde yarınlara taşımak amacıyla birlikte sorumluluk üstlendik. Bu sadece bir etkinlik değil ayrıca spor dünyasında nasıl bir geleceği hedeflediğimiz, vizyonu paylaştığımızın göstergesidir” dedi ve şunları kaydetti:

“SPOR BİR YAŞAM BİÇİMİDİR”

Spor denildiğinde aklımıza ilk olarak fiziksel aktivite, yarışma, müsabaka geliyor. Sadece bu tanımlama ile sporu değerlendirirsek eksik bir tanımlama yapmış oluruz. Spor aynı zamanda eğitimdir, geliştirir, gençlerimize ahlaki değerleri, centilmenliği, dayanışmayı, birlikteliği öğreten eğitim sürecidir. Spor bir yaşam biçimidir.  Fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak bizleri daha güçlü kılan hayat tarzıdır. Spor bilimdir, yeni araştırma ve bulgularla sürekli iyileştirilir. Spor ekonomidir, izleyicisiyle sporcusuyla sponsorlarıyla doğrudan ya da dolaylı gelirleriyle teknolojisiyle medyasıyla finansmanıyla altyapısıyla sürekli büyür ve ülkeler için önemli rekabet unsurlarından birisi olur. Spor aynı zamanda diplomasidir, uluslararası güçlerde yumuşak güçtür. Zaman zaman krizleri açma açısından önemli bir güçtür. Dolayısıyla spor kültürüne sahip bir ülke saydığım tüm alanlarla çok güçlü olması gerekir. Günümüzde tüm bu parametrelerin birbirine eklemlendiğini görüyoruz. Spor sadece birkaç unsurla başarıyı getirmez. Sadece finansal güçle, sponsorluklarla madalya ya da şampiyonluk kazanamazsınız. Evvela hayat tarzınızı, yaşam biçim ve kültürünüzü spor odaklı düzenlemeniz gerekiyor. İşte formülümüz sabit unsuru spor olmalı. Nüfusunuzun tamamı spora en yüksek derece erişim sağlamalı. Tabii ki yetenekli insanları bilimsel metotlar ile keşfetmeniz lazım. Paydaşlar arasında üniversiteler çok önemli.

“CUMHURBAŞKANIMIZ EN ÖNEMLİ KİLOMETRE TAŞI”

Bizim İzmir’deki akademiyi de bu süreçlere daha güçlü şekilde katmalıyız. Çünkü birbirinden değerli üniversite ve akademisyenlerimiz var. Bu sporun gelişmesi açısından çok önemli. Gençleri önce keşfedeceksiniz sonra o gençleri güçlü altyapı, modern imkanlar ve güncel yöntemler ile küresel rekabete hazırlama noktasında beceriler geliştireceksiniz. Profesyonel sporcunuzu ihtiyacı olan her alanda destekleyecek ve onu spordan soğutabilecek etkenlere karşı koruyucu gücünüz olmalı. Tüm bu basamakları tırmandığımızda başarının yakalanmaması içten değil. Tesis bu işin başlangıcıdır, tesisiniz olacak ki insanlar gelip imkanları değerlendirecek, üstüne rasyonel bir sistem inşa edeceksiniz. Tesisleşme noktasında 90’larda İspanya’nın 2000’lerde Avusturalya’nın tesis hamlelerinden bahsedilmiştir. Onların bu tesisler ile sportif başarıyı yakaladıkları spor literatüründe konuşulur. Ama Türkiye’nin 22 yıldaki süreçteki spor devrimi de apayrı bir çalışma konusudur. Bu vesile ile İzmir ve Türkiye’de spor devriminin, tesisleşme hamlesinin var olduğunu vurgulamak istiyorum. Cumhurbaşkanımızın sporun içinden gelen ve sporu, sporcuyu seven vizyonu ve ilgisi bu anlamdaki devrimin en önemli kilometre taşlarıdır. Sporda tesisleşme başta olmak üzere yürüyüşümüz devam edecek.

“İZMİR SPOR ŞEHRİ”

İzmir bir geçmişiyle de potansiyeliyle de spor şehridir. O nedenle İzmir’e olan hayallerimiz hiçbir zaman hız kesmedi ve devam edecek. İzmir’e dünyanın en güzel statlarını inşa ettik, Göztepe ve Alsancak. Sadece statlar değil İzmir’in 30 ilçesine semt sahaları, salonlar, atletizm pistleri, voleyboluyla, havuzları yoluna devam ediyor. Her zaman elimizi taşın altına koyduk, bundan sonra da hep birlikte yürümeye kararlıyız.  Yüzmede bir parantez açacağım, iki yeni tesisimiz var. Biri Halkapınar’da olimpik, Türkiye’nin en modern havuzunu inşa ettik.3 ay içinde de açacağız. Yine Alsancak’ta biri yarı biri olimpik yüzme havuzu yüzde 30’lar seviyesinde. İnanıyorum ki İzmir’de yüzmedeki başarımızı, heyecanımızı ve erişilebilirliği yok yükseklere taşıyacağız. Bununla birlikte hükümet olarak ‘Yüzme bilmeyen kalmasın’ seferberliğine çok önem veriyoruz. İlçelerde ve illerdeki havuzlarımızla bu çalışmaya da İzmir’de farklı bir kulvarda devam edeceğiz. Tüm eserler bizim için iftihar kaynağı. Her geçen gün toplumumuzu daha müreffeh kırmak için çabalarımız devam edecek. Bu çerçevede olimpiyat hazırlık merkezlerinden sporcu hazırlık merkezlerine milli sporcu bursundan yetenek taramasına kadar her bir talebenin spor branşı öğrenmeden mezun olmamasına kadar birçok projemiz var oldu ve var olmaya devam edecek.

“AMATÖR SPOR KULÜPLERİNİ DESTEKLEDİK”

Amatör spor kulüpleri noktasında her zaman destek olduk ve destekledik. Türk sporunun bel kemiği amatörlerinin her zaman yanındayız. Ve Amatör Spor kulüpleri Haftasını gönünden kutluyorum. Kadın odaklı spor ve sporlara erişimi, sporda varlığı toplum için önemli bir gösterge. Bu anlamda topluma spor alışkanlığı noktasında ivme kazandıran önemli bir hamle. Bu noktadaki kararlılığımızı en güçlü şekilde ortaya koymaya devam edeceğiz. Yüzlerce çalışma ve dinamik bir hayat süreciyle gereken yeni çalışmalar… Burada önemli bir birliktelik ve var burada büyük bir paydaş birlikteliği var. Bunun sürdürülebilirliği çok kıymetli. Her zaman yanınızda olduğumuzu belirtmek istiyorum.

Spor kültürü kazandırmak için yapılması gerekenleri ifade ettik. Bir de sporun multidisipliner pratikleri içinde barındıran olgu olması konusu var. Sporcuyu yetiştirirken sadece fiziksel gelişim ve taktik değil aynı zamanda psikolojiyi desteklemeniz, sporcunun beslenmesini motivasyonunu takip etmeniz gerekiyor. Artık elit sporcularda fiziksel rekabetin daraldığını görüyoruz. Üstünlük kurulacak alanlar daraldı. Salise ve milimetre ile kaybedildiğinde şahit oluyoruz. O nedenle bu kıran kırana rekabette sporcuları birbirine üstün kılan ya da geri düşüren unsurlarda fiziksel aktivite dışında başka unsurlar da var. Müsabaka önceki rahat bir uyku ya da takım arkadaşlarıyla gerçekleşen bir sohbetin performansı nasıl etkilediğini görüyoruz.