Hale Halime YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - Ege İhracatçı Birlikleri ve İZSİAD işbirliğiyle “Yeni dönemde Türkiye – Suriye Ticari İlişkileri” ile ilgili Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Tayfun Kılıç’ın katılımıyla toplantı düzenlendi. Ege İhracatçı Birlikleri ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda 2 ülke arasındaki ticaretin mevcut durum görüşülerek, işbirliği imkanlarıyla karşılıklı ticaretin geliştirilmesine yönelik bilgi paylaşımında bulunuldu.

CENGİZ: “2 DİYAR BİRBİRİNE KULAÇ MESAFESİNDE”

Toplantının açılış konuşmasını yapan İZSİAD Başkanı Hüseyin Cengiz, “Bugün burada, tarihin derinliklerinden süzülüp gelen bir dostluğun, ticaretin ve dayanışmanın yeni bir çağda nasıl yeniden filizleneceğini konuşmak için toplandık.  Bir yanda, Ege’nin maviliklerine yaslanmış, limanlarıyla ve medeniyetiyle Anadolu'nun dünyaya açılan  kenti İzmir; diğer yanda, doğunun kadim topraklarında kök salmış, zanaatkârlığı, ticareti ve medeniyetiyle bin yıllardır Mezopotamya’nın kadim ülkesi olan Suriye. Bu iki diyar, geçmişte olduğu gibi bugün de aslında birbirine bir kulaç mesafesinde. Ticaret, yalnızca alım satımdan ibaret değildir; o, halkları yakınlaştıran, kültürleri birleştiren, dostlukları pekiştiren bir sanattır. Ve bizler, bu sanatın yeni dönemini hep birlikte yaşamak istiyoruz. İki ülke arasındaki ticaretin mevcut durumunun görüşüleceği, iş birliği imkanlarıyla karşılıklı ticaretin geliştirilmesine yönelik bilgi paylaşımında bulunulacak olan bu toplantıda IBF Uluslararası İş Forumu Başkan Yardımcısı Sayın  Ghazwan Al-Masrı (Gazi Mısırlı) Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı SayınTayfun KILIÇ ve Ticaret Bakanlığı Ticaret Uzman Yardımcısı Sayın Onur SAYAR bizlere Suriye’de yapılabilecek yatırımlar ve kurulabilecek iş birlikleri hakkında bilgiler paylaşacaklar” dedi.

“KOMŞU ÜLKEMİZİN KÜLLERİNDEN DOĞMA ZAMANI”

Cengiz açıklamasını şöyle sürdürdü:

Bizler yurtta sulh cihanda sulh sözünü kendimize şiar edinmiş bir toplumuz. Bu söze olan sadakatimizle, ülke olarak komşumuzdaki iç savaşın sonlanması için büyük çabalar sarfettik. Savaşın ağır şartlarında yaşama imkanı kalmayıp ülkemize sığınan insanlara kapımızı ve yüreğimizi açtık. Ağır kayıplar ve geri gelmeyecek canları toprağa verdiğimiz bu iç savaş uzun yıllar sonra  nihayet sonlandı. Şimdi komşu ve kardeş ülkemizin yeniden kendi küllerinden doğmasının zamanı.  

Anka kuşunun hikayesini hepiniz bilirsiniz.  Zümrüdü Anka kuşuna inanıp onun peşinden giden dostları  Kaf Dağı’na vardığında,  Zorlu vadilerden geçen 30 kuş, Zümrüdü Anka kuşunun “otuz” demek olduğunu öğrenirler. Yani kalan kuşların hepsi Simurg’tur. Kurtarıcı, bilge, mükemmel kuş; bu yedi vadiyi geçen kuşların tamamıdır.

“EGOSUNU EĞİTEN KUŞLAR SİMURG’TUR”

İradesine hakim olan, körü körüne bağlanmayan, düşünen, kendini geliştiren, kendine ve başaracağına inanan, hep birlikte hareket edilmesi gerektiğini bilen, yalnız olmayı tercih etmeyen, ve en önemlisi egosunu eğiten kuşlar Simurg’tur. Bizler de bin yıldır aynı ortak kaderi yaşayan Simurg olduğumuzun bilincindeyiz.  Geleceğin mutluluk ve huzur vadilerini birlikte aşacağımıza inanıyoruz. Suriye'de kurulan yeni hükümet ve rejim ile Türkiye Cumhuriyeti iktidarının yakın ilişkiler içinde olması, bu komşu ülkemizin inşasında ve dayanışmasında Türk firmalarına ve iş insanlarına da önemli görevler yüklemektedir. İzmir ve Suriye’nin ticari ilişkilerine bakarken tarihin eski sayfalarını çevirdiğimizde, Osmanlı döneminde Halep ve Şam’ın, İzmir’in limanlarıyla nasıl sıkı bir bağ kurduğunu görürüz. Halep’in meşhur sabunları, baharatları, kumaşları, İzmir çarşılarında değer bulurken; İzmir’in incirleri, zeytinyağları, dokumaları Suriye pazarlarında yoğun talep görmüştür.

“LİMAN ŞEHRİ İZMİR DEVREYE GİRİYOR”

O zamanlar, kervanlar baharat ve ipeği taşırken, yalnızca ticaret değil, kültürel bir alışveriş de gerçekleşiyordu. Bugün de aynı ruhla, ama modern çağın imkanlarıyla, bu bağı güçlendirme vakti gelmiştir. Bugün, Suriye’nin uzun süren savaş yıllarının ardından toparlanma sürecinde olduğu bir dönemdeyiz. Yeniden yapılanma, ekonominin canlanması ve halkların refah içinde yaşayabilmesi için yeni iş birliklerine ihtiyaç var. İşte tam da bu noktada, İzmir gibi bir liman şehri devreye giriyor. Ayrıca, İzmir yalnızca bir liman değil; Türkiye’nin sanayi, tarım, lojistik, turizm ve ticaret merkezidir. Geldiğimiz noktada, İzmir’in üretim gücü ve Suriye’nin ihtiyaç duyduğu hammadde ve sanayi ürünleri, karşılıklı bir denge içinde birbirine akmaya hazır. İzmir toplumsal yapısı, siyasal duruşu ve çok kültürlü anlayışı ile Türkiye’nin birçok kentinden ayrılan bir şehir. Bu anlamda çok şapkalı yapısıyla da öne çıkan bir kent.

“SURİYE EKONOMİSİ İÇİN SORUMLULUK ALABİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM”

Bu noktada İzmir'in kent anlamında aktif bir rol alarak Suriye’nin altyapısının tekrar tesis edilmesinin yanında tarımsal tecrübesi ve birikimiyle bu alanda da  Suriye ekonomisinin ayağa kaldırılmasında sorumluluk alabileceğimizi düşünüyorum.  Suriye’nin ayağa kaldırılması elbette ticari bir yatırım fırsatı sunmakla beraber bir komşu ülke olarak insani bir sorumluluğumuzdur.  Bugünkü toplantının, yeni iş birliklerinin temelini atacağına, Suriye'nin yeniden yapılanması sürecinde Türkiye'nin ve kentimiz İzmir’in öncü rol üstleneceğine inanıyorum.  Bugün burada konuşulanlar, yalnızca bir ticari ilişkiler meselesi değildir. Bugün, iki kadim medeniyetin, iki kardeş halkın, iki güçlü ekonominin yeni bir geleceğe adım atışının başlangıç noktasıdır. Tüccarlarımızın cesareti, girişimcilerimizin vizyonu ve halklarımızın dayanışmasıyla, bu ilişkiler daha da güçlenecek, Akdeniz’in iki yakasında refah, barış ve dostluk yeşerecektir.

ESKİNAZİ: “SAMİMİYET TESTİ SÜRECİ SURİYE’DE”

Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Jak Eskinazi, “Türkiye ve Suriye tarih boyunca köklü bağlara sahip olmuştur. Savaş öncesi insanlar akın akın Halep ve Şam’ı ziyaret ederdi. 13 yıllık iç savaşın sona ermesi umut verici olsa da önümüzde yeniden yapılanma süreci bulunuyor. Türkiye milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yaptı, Suriye’nin eski günlerine dönmesi için işbirliğini artırmalıyız. Halep’te başkonsolosluğumuzu açtık, Türk Havayolları uçuşu başladı, Şam’da başkonsolosluğumuzu açtık. Yeni Suriye yönetiminin Türkiye ile dost, dünya ile barışık olmasını temenni ediyoruz. Samimiyet testi süreci Suriye’de. Suriye’nin yeniden inşasına tüm ülkeler destek olmalıdır. Ekonomik toparlanma zaman alacak bir konu, 2007 yılında yürürlüğe giren serbest ticaret anlaşması 2011’de askıya alınmış ve iş dünyamız önemli fırsatlar kaybetmiştir. Bugün daha kapsamlı yeniden hayata geçirilmesi için mutabık kalındı” dedi.

“TÜRKİYE’Yİ TEHDİT EDECEK UNUSRLAR OLMAMALI”

Eskinazi, Suriye’nin özgürlüğünü savunduklarını dile getirerek, “Gümrük prosedürlerinin kolaylaştırılması, bürokratik gecikmelerin kaldırılması gibi konular da gündemimizde olacak. Kuzeyde Türkiye’yi tehdit edecek unsurlar olmamalı. Türkiye ve Suriye olarak değişim rüzgarını doğru değerlendirip ülkemizin ekonomik potansiyelini en üst seviyeye çıkartabiliriz” açıklamasında bulundu.