YEREL POLİTİKA

İYİ Partili Kırkpınar'dan hükümete: Gençlerimiz, nasıl oluyor da birer ‘suç makinesi’ haline dönüşüyor?

İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, son zamanlarda yaşanan şiddet olaylarını meclis gündemine taşıdı. Gençlerin suça ve şiddete eğilimini artıran sebeplere dikkat çekerken, hükümeti etkili önemler almaya çağırdı.

Abone Ol

Son günlerde vahşete dönüşen şiddet olayları ve cinsel saldırılar ülke genelinde infial uyandırdı. İYİ Partili vekil Kırkpınar, ardı ardına yaşanan cinayetlerle toplumu sarsan olayları Meclis Genel Kurulunda dile getirdi. Kırkpınar, “Suça yönelen genç, ailedeki ve toplumdaki düzensizliklerin bedelini önce ödeyen, sonra da bunu topluma ödeten kişi oluyor.” ifadelerini kullandı. Yoksulluğun ve maddi kaygıları gençlerin suça karışmasındaki en önemli faktörlerden biri olduğunun altını çizdi. Okuldan uzaklaşan, eğitimden koparılan gençlerin suç eğiliminin arttığını, kaybedilecek zaman kalmadığını belirten Kırkpınar, “Suçluluk yaşının Z, hatta alfa kuşağına kadar indiği ve şiddet sarmalının genç çeteleşmesine ve mafyacılığa evrildiği bir dönemde artık yeni şeylerin söylenmesi, etkili tedbirlerin alınması şart.” diyerek hükümeti önlem almaya davet etti.

Gençlerimiz nasıl “suç makinesine” dönüşüyor? 

Kırkpınar, “Türkiye’de son zamanlarda genç yaştaki erkekler yüzünden yaşanan şiddet olayları, vahşi cinayetlere kadar vardı. Katil Semih Çelik’in Ayşenur Halil’i katlettikten sonra öldürdüğü İkbal Uzuner’in ardından kendisinin de intihar ettiği olay, hepimizin kanını dondurdu. İstanbul'un göbeğinde iki genç erkek, genç bir kıza tecavüz etmeye kalkışıyor. 19 yaşında, 26 ayrı suç kaydı bulunan Yunus Emre Geçti, polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit ediyor. İstanbul Sarıyer 15 çocuk,16 yaşındaki Emir Koçhan’ı döverek öldürüyor. 15 çocuğun 7’sinin suç kaydı var. 17 yaşındaki Erdoğan Özdemir,Ata Emre Akman'ı 25 yerinden bıçaklayarak öldürüyor.Buradaki asıl soru: okul çağındaki çocuklarımız ve gençlerimiz, nasıl oluyor da bir ‘suç makinesi’ haline dönüşüyor” dedi.

Hangi adalet sistemi, suçlayıcı mı onarıcı mı?

“Önceki yıllara göre artan genç yaşta işlenen suçların tek değil çoklu sebebi var. Yoksulluk ve maddi kaygılar gençlerin suça karışmasındaki en önemli faktörlerden biri. Bir diğeriyse,  okul çağındaki çocukların, okuldan uzaklaşması. TÜİK verilerine göre suça sürüklenen çocukların karıştığı olay sayısı, 2010'dan 2024'e kadar, 83 bin 393'ten 178 bin 834'e çıktı. Çocuklara isnat edilen 3 suçtan 2'si yaralama ve hırsızlık oldu. Yaralama olayına karışan çocuk sayısı, 2023'te 71 bin 244 olarak kayıtlara geçti. Suça sürüklenen çocukların hırsızlık olayı da 10 yılda 37 bin 233'e yükseldi.2023'te çocuklara isnat edilen suçlardan bazılarının sayısı şöyle: Öldürme 1.110, yaralama 71 bin 244, cinsel suçlar 6 bin 258, hırsızlık 37 bin 233, yağma (gasp) 4 bin 375, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak, satın almak 8 bin 752. Islah etme yönü olmayan, tamamen ceza odaklı bir adalet sistemi mi, yoksa gençlerin suç işlemesine yol açan sebeplerin önüne geçen onarıcı bir adalet sistemi mi?” sorusunu yöneltti.

Kırkpınar, açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı:

“Hükümetin, çocuklarımızı ve gençlerimizi her türlü ihmal ve istismardan korumak, suça karışmalarını önlemek ve suça karışmalarının sebeplerini ortadan kaldırmak gibi çok ciddi bir sorumluluğu var.  Suçluluk yaşının Z, hatta alfa kuşağına kadar indiği ve şiddet sarmalının genç çeteleşmesine ve mafyacılığa evrildiği bir dönemde artık yeni şeylerin söylenmesi, etkili tedbirlerin alınması şart. Yaşanan vahşetlerin karşısında kaybedilen her an, insanlık onuruna kazınan büyük bir leke olacaktır.”