Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB), EGEÇEP, İzmir Yaşam Alanları, Çeşçep temsilcileri İzmir Tabip Odası’nda açıklamalarda bulundu. Kamuoyunda ‘Çeşme Projesi” olarak Çeşme Turizm Bölgesi Projesi’nin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul kararı ile iptal edilmesine yönelik yapılan açıklamayı, grup adına Baro Başkanı Sefa Yılmaz yaptı.
“DEVASA ARAZİYİ KAPSIYOR”
“Kamu menfaatinin zaferi” sloganıyla yapılan açıklama şöyle:
Bilindiği gibi 12.02.2020 tarihli Resmi Gazete, İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesinin sınırlarının yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararı yayımlanmıştı. Bu karar; Çeşme Yarımadasında mevcut devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların tümünü, 47 Km kıyı alanını, deniz alanlarını ve bu alanlardaki beş adet adayı, 5.000 hektar orman alanını, içme suyu koruma havzalarının tamamını, bölgedeki doğal koruma alanlarını, nitelikli tarım alanları ile zeytinlikleri, kültürel ve arkeolojik miras alanlarını, yarımadada yerleşim alanları dışında kalan
alanların tamamını içeren 16 bin hektar (22.400 futbol sahası büyüklüğünde) devasa kamu arazisini kapsamaktadır. Bu devasa kamu arazisi ve deniz alanları yatırımcılara irtifak hakkı tesisi suretiyle tahsis edilerek bu alanın tümünde ve deniz alanlarında halkımızın girişine kapalı imtiyazlı bir azınlığın kullanımına özgülenmiş, girişi denetimli, bağımsız özel bir yetki alanı oluşturulacaktır.
“LÜKS KONUT VE REZİDANSLAR YAPILACAKTI”
Bu devasa kamu arazisinin ve deniz alanlarının irtifak hakkı sahibine devri karşılığı alınacak bedel kamu harcamaları için kullanılamayacak sadece alanın alt yapı yatırımlarına harcanabilecektir. Yani irtifak bedeli dahi kamuya değil yatırımcının hizmetine sunulacaktır. Tahsis edilecek kamu arazisi ve deniz alanları nadir bir ekosistemi barındırmaktadır. Alan, Doğal sit alanları, su koruma havzaları, orman alanları ile çok özel niteliklere haizdir. Ancak alanın bu çok özel niteliklerine müdahale edilerek, imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulmak üzere; mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konut ve rezidanslar vb. yapılacaktır. Kurumlarımız ve çok sayıda duyarlı yurttaş; halkımızın yaşam alanlarına, nadir ve korunması gereken habitat alanlarına müdahale içeren ve hukuka aykırılığı daha önce de yargı kararı ile belirlenmiş işleme karşı Danıştay 6. Dairesi nezdinde dava açmış, ancak mahkemece gerekçesiz olarak davanın reddine karar verilmişti.
“KAMUNUN MENFAATİNE HAREKET EDİN”
Hukuka aykırı bu karar temyiz edilmiş Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun geçen hafta avukatlarımıza tebliğ edilen kararı ile deniz alanlarını da kapsayan bu denli büyük bir alanın gereklilikleri açıklanmadan turizm bölgesi ilan edilmesi hukuka aykırı bulunarak Danıştay 6. Dairesinin kararı bozulmuştur. İdari Yargılama Usulü Kanunu gereğince Danıştay Dairesinin, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul kararına karşı direnme hakkı bulunmamaktadır. Danıştay Dairesi, bozma kararı doğrultusunda karar vermek zorundadır. Bu nedenle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul kararı ile Çeşme Turizm Bölgesi ilanına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının kesin olarak iptal edilmiş olduğunu kamuoyuna müjdelemek isteriz. Kamuya ait devasa alanları kamunun elinden alıp imtiyazlı azınlığın kullanımına terk edecek bu işlemin iptal edilmiş olması ile kamusal sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Halkımıza ve tüm İzmirlilere armağan olsun. Çeşme yarımadasının potansiyeli şu anda bile mevcut turizm ve ikinci konut yükünü karşılayamayacak ölçüde tükenmiş durumdadır. Son kalan kamuya ait orman alanlarını ve nitelikleri alanları turizm yapılaşmalarına açmak kamu menfaatine olmadığı gibi yarımadayı yaşanılamaz kılacaktır. Buradan Bakanlığa ve idareye seslenmek isteriz. Çeşme yarımadasının son kalan kamu alanlarına turizm bahanesiyle el atmaktan vazgeçin. Yargının yarımadaya müdahaleyi engelleyen kararlarına uyun. Hiç değilse bu sefer imtiyazlı azınlığın değil kamunun menfaatine hareket edin.