Halsizlik, öksürük, ateş ve vücut ağrıları gibi şikayetlere neden olan üst solunum yolu hastalıkları küçük büyük herkesi ele geçirdi.

Bir anda artan ve sonu gelmeyen grip, RSV ve Covid’in adeta birbirine karıştığını belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Vefa Öztürk, ancak testle ayırt edilebilen ve iyileşme süreçleri de hayli uzun süren bu hastalıklarla ilgili şu bilgileri verdi:

En çok hangisi görülüyor?
Grip ve RSV (Respiratuar Sinsityal Virus) şu anda mevsim itibariyle çok görülen hastalıklar. Son sırada ise Covid enfeksiyonları var. Bu hastalıkların ortak belirtilerinin ve başlangıç zamanlarının aynı olması, kışın artması bu hastalıkların birbirine karışmasının en önemli sebebidir. Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, ateş, geniz akıntısı, öksürük, halsizlik, vücut ve eklem ağrılarına yol açan bu hastalıklar biraz ilerlediklerinde nefes darlığı, balgam, göğüs ağrısı ve baş ağrısı gibi belirtilere de neden olur. Nadiren de mide bulantısı, karın ağrısı ve ishal de yapabilirler.

Riskli gruplar nelere dikkat etmeli?
Hamileler ve 65 yaş üstü bağışıklık sistemi zayıf olan hastalar için bu hastalıklar daha ciddi seyredebilir. Onlar için korunma önlemleri çok daha önemlidir. Bu yüzden mümkün olduğunca bu hastalıklara yakalanmamak için çaba göstermeleri gerekir. Kapalı alanlarda maske kullanmaları; grip ve soğuk algınlığı gibi hastalığı olan kişilerden uzak durmaları; hastalandıklarında belirtiler bir haftayı geçerse mutlaka bir doktora görünmeleri; nefes darlığı, öksürük, koyu renkli balgam, bilinç bulanıklığı, uykuya yatkınlık gibi şikayetleri varsa bir an önce hastaneye ve göğüs hastalıkları bölümüne başvurmaları gerekir. Çocuklar ve kronik hastalığı olanlar da aynı şekilde korunma yöntemlerine dikkat etmeli.


Tedavi yolları nelerdir?
Üst solunum yolu enfeksiyonlarında tedavi istirahattir. İstirahat demek sadece evde dinlenmek demek değil, bunun yanında ağır streslerden de uzak durmaktır. Dolayısıyla hastalara mutlaka istirahat verilmeli ve bu 3 günden az olmamalıdır. Hastanın düzenli beslenmesi, bol sıvı alması, iyi ve düzenli uyuması, sigara ve havayı kirleten etkenlerden uzak durması en önemli, en temel tedavi yöntemleridir. İnfluenza enfeksiyonuna özel enfeksiyonun kontrol altına alınması amacıyla kullanılan antiviral ajanlar bulunmaktadır. Ancak bunların tedaviye katkısı hâlâ tartışmalıdır. Kolit hastalarında özellikle pıhtılaşma riski yüksekse kan sulandırıcı ajanlar kullanılmalıdır. Verilebilecek diğer ilaçlar ise genellikle şikayet gidericidir. Ağrı kesici ateş düşürücüler, soğuk algınlığı ilaçları, öksürük azaltıcılar, alerji ilaçları, burun açıcı spreyler kullanılmaktadır.

Akciğerler etkilenirse ne yapılmalı?
Bu hastalıklarda genellikle hastanede yatış gerekmemektedir. Ancak buradaki en önemli kriter bu hastalıkların akciğeri etkileyip etkilemediğidir. Hastalıklar zatürreye sebep olursa ya da direkt olarak akciğerde zatürre yapmayıp bakteriyel akciğer enfeksiyonlarını tetiklerse hastaneye yatış gerekir. Bunun yanı sıra nadiren de olsa; direkt akciğerde solunum yetmezliği gibi durumlar yaşanırsa hastaya yatış vermek gerekir. Bu hastalar genellikle 65 yaş üstü veya bağışıklık sistemi zayıf kişilerdir.

Hayatımıza yeni giren JN1 varyantı tehlikeli mi?
JN1 varyantı, Omicron’un BA.2.86 varyantının spike proteininde türeyen, Covid-19’un yeni varyantıdır. Artan JN1 vakaları nedeniyle ve JN1’in baskın varyant haline gelmesi nedeniyle koronavirüs JN1 varyantı Dünya Sağlık Örgütü tarafından “dikkat edilmesi gereken varyant” olarak sınıflandırılmıştır. Bu varyanta yakalanan hastalar, eski varyantlara yakalandıklarında nasıl etkilendiyse aynı derecede etkilenmektedir. En çok görülen belirtileri; burun akıntısı, burun tıkanıklığı, ateş, halsizlik, boğazda yanma, ağrı ve nadiren de olsa koku kaybı gibi şikayetlerdir. Bu nedenle bu varyant ile ilgili endişe edilecek bir durum bulunmamaktadır.