'DESTANSI MÜCADELELER BAŞLADI'
Vali Elban, "Maalesef başta Avrupa topraklarındaki çekilişimiz hızlıca devam etmeye başladı. 19. yüzyılın ortalarına geldiğimizde Avrupa başkentlerinin koridorlarında Osmanlı için 'hasta adam' deyimi kullanılmaya başlandı. Birinci Dünya Savaşı'nda yedi düvele karşı verdiğimiz mücadele sonunda maalesef bulunduğumuz blokla birlikte büyük kahramanlık göstermemize ve acı çekmemize rağmen yenik sayılıp, Mondros Mütarekesi'ni imzalamak zorunda kaldık. Bununla birlikte artık düşman, arzu ettiği şartların oluştuğunu düşündü. Çünkü yıllardan beri savaşlarla bitap düşmüş bir millet, orduları dağıtılmış artık savunmasız bir toprağa çok rahat girebileceklerini düşündüler. Son noktayı koyabilmek için yedi koldan Anadolu coğrafyasına saldırmaya başladılar. Ama onların bitkin gördükleri milletle ilgili bilmedikleri bir şey vardı. O da bu millet; vatanını, milletini, ezanını, bayrağını, kutsal değerlerini canından ve her şeyden üstün tutardı. Bunun için gözünü kırpmadan, her türlü fedakarlıkta bulanacağını hiç hesaba katmadılar. Hesaba katmadıkları bir şey daha vardı. Eğer bu millet, inandığı ve güvendiği bir lider olursa, onun etrafında birleşip dünyaya şan şöhret gösterebileceğini hiç hesaba katmadılar. Gazi Mustafa Kemal önderliğinde Anadolu'da ulusal kurtuluş mücadelesi başladığında millet, 'Aradığım lideri buldum' dedi ve onun etrafında kenetlendi. Anadolu'da destansı mücadeleler başladı. Ne kahramanlık hikayeleri yazıldı ve sonunda bu güzel vatanımız, düşman işgalinden kurtulmuş oldu. Bu millet yok olmanın eşinden dönmüş oldu" diye konuştu.
Vali Elban, "Maalesef başta Avrupa topraklarındaki çekilişimiz hızlıca devam etmeye başladı. 19. yüzyılın ortalarına geldiğimizde Avrupa başkentlerinin koridorlarında Osmanlı için 'hasta adam' deyimi kullanılmaya başlandı. Birinci Dünya Savaşı'nda yedi düvele karşı verdiğimiz mücadele sonunda maalesef bulunduğumuz blokla birlikte büyük kahramanlık göstermemize ve acı çekmemize rağmen yenik sayılıp, Mondros Mütarekesi'ni imzalamak zorunda kaldık. Bununla birlikte artık düşman, arzu ettiği şartların oluştuğunu düşündü. Çünkü yıllardan beri savaşlarla bitap düşmüş bir millet, orduları dağıtılmış artık savunmasız bir toprağa çok rahat girebileceklerini düşündüler. Son noktayı koyabilmek için yedi koldan Anadolu coğrafyasına saldırmaya başladılar. Ama onların bitkin gördükleri milletle ilgili bilmedikleri bir şey vardı. O da bu millet; vatanını, milletini, ezanını, bayrağını, kutsal değerlerini canından ve her şeyden üstün tutardı. Bunun için gözünü kırpmadan, her türlü fedakarlıkta bulanacağını hiç hesaba katmadılar. Hesaba katmadıkları bir şey daha vardı. Eğer bu millet, inandığı ve güvendiği bir lider olursa, onun etrafında birleşip dünyaya şan şöhret gösterebileceğini hiç hesaba katmadılar. Gazi Mustafa Kemal önderliğinde Anadolu'da ulusal kurtuluş mücadelesi başladığında millet, 'Aradığım lideri buldum' dedi ve onun etrafında kenetlendi. Anadolu'da destansı mücadeleler başladı. Ne kahramanlık hikayeleri yazıldı ve sonunda bu güzel vatanımız, düşman işgalinden kurtulmuş oldu. Bu millet yok olmanın eşinden dönmüş oldu" diye konuştu.