Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - MHP İzmir Milletvekili Adayı, Şehit Polis Memuru Fethi Sekin'in amcası Hasan Sekin, GÜNDEME BAKIŞ'ın sorularını yanıtlayarak, seçim sürecini değerlendirdi.
"FETHİ SEKİN İZMİR'İN TERÖRLE ANILMASINA ENGEL OLDU"
"Ben doğduğumdan beri bu hareketin içindeyim. Bu harekete Ülkü Ocakları ile başladım, daha sonra partiye geçtim" diyen Sekin, İzmirlilerin kendisine yönelik tutumundan çok etkilendiğini, çok duygulandığını anlattı. İzmir'in Şehit Polis Memuru Fethi Sekin'e sahip çıktığını kaydeden MHP'li Sekin, "Çok samimi söylüyorum, hayatımda böyle bir sempati, böyle bir duruş, böyle bir bakışa asla şahit olmadım. Fethi Sekin'in isminin geçtiği yerde herkes duruşunu, bakışını, şeklini değiştiriyor, tebessümle ayağa kalkıyor, bize saygı gösteriyor. Partili, partisiz herkes... Anladım ki Fethi Sekin tüm Türkiye'de olduğu gibi İzmir'de de çok güzel bir iz bıraktı. Hasan Tahsin ilk kurşunla hayatı pahasına nasıl ki İzmir kapılarını açtıysa Anadolu Türklerine, Fethi Sekin de bana göre bir var oluşa şahitlik ederek, İzmir'in kirlenmesine engel oldu. İzmir'in terörle anılmasına, insanımızın maddi ve manevi telef olmamasına engel olmuştur. 71 yaşındayım, bu cesur, kahraman polisimize teşekkür ediyorum" açıklamasında bulundu.
"MEHMET ŞAHNE İZMİR İÇİN ŞANS"
İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne'ye teşekkür eden Sekin, "Özellikle İzmir İl Emniyet Müdürümüz Sayın Mehmet Şahne ile yaptığım bir görüşmede, kendisinin duruşu beni çok duygulandırdı. Bana sempati, hoşgörü ve saygıyla yaklaştı. Bana sarıldı. Allah kendisinden razı olsun. Sayın Mehmet Şahne'nin İzmir emniyetinin başında olması, İzmir'de olması, İzmir için bir şanstır. Ona herkesin huzurunda teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum. Teşkilatını da kutluyorum. Bana özel telefon numarasını da vererek, çok özverili davrandı. Allah kendisinden razı olsun" ifadelerini kullandı.
"YAŞADIĞIM MÜDDETÇE İZMİR HALKINI SAYGIYLA ANACAĞIM"
CHP'li seçmenin, Fethi Sekin'e olan sevgisinden dolayı, MHP'ye oy vereceğini anlatan amca S>ekin, "İzmir halkı da beni çok mutlu etti. Gittiğim her yerde teveccühle karşılanıyorum. Hatta bir kişi, 'Ben 40 yıllık CHP'liyim. Ben Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyumu Kemal Kılıçdaroğlu'na vereceğim ama namusun ve 1 oğlum var, onun üzerine yemin ediyorum, önce Fethi Sekin'in sonra senin için milletvekilliğinde oyumu MHP'ye vereceğim' dedi. Bu beni çok etkiledi. İzmirlilerin bu vefakar duruşunu tebrik ediyorum, İzmir halkının önünde ceketimi ilikliyorum. Yaşadığım müddetçe İzmir halkını saygı ve minnetle anacağım" dedi.
"BAHÇELİ BİR DURUŞ SERGİLİYOR"
MHP'li Hasan Sekin, Türkiye'nin bir geçiş noktasında olduğunu dile getirerek, "Ben İzmirlilerin, devletin dinamiği, gerçeği, mihenk taşı olan MHP'ye destek vermelerini istiyorum. Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet Bahçeli hiçbir karşılık beklemeden, bir duruş sergiliyor. Bir Bakanlık, müsteşar, genel müdür ya da bürokratik hiçbir şey istememiştir. Kendisinin ve partisinin yok olma ihtimalini de göz önüne alarak, devleti ve devletin bekası için, Türk Milleti'nin huzurlu, refah içinde yaşaması için hükümeti desteklemiştir. Hiçbir menfaati, beklentisi olmadan. Ben Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'ye teşekkür ediyorum" diye konuştu.
"TEŞKİLATTAN BÜYÜK TEVECCÜH GÖRDÜM"
MHP'nin milletvekili listelerini değerlendiren Sekin, "Devlet Bahçeli, oluşturduğu milletvekili listelerinde çok doğru kararlar almıştır. Ben buraya yabancı olarak geldim, MHP teşkilatıyla tanıştım. İl Başkanından, çaycısına kadar herkes 'Ağabey' diyor. Bana büyük ilgi, teveccüh gösteriyorlar. Bu beni biraz da mahcup ediyor. Böyle bir teşkilatla çalıştığım için, MHP'ye katkı sunduğum için kendimi çok bahtiyar hissediyorum. İnşallah çalışmalarımız oylara yansır, inşallah milletimiz Şehidimiz Fethi Sekin'e gösterdiği vefayı oya dönüştürerek MHP'ye destek verir. Ben bunu yapacaklarına eminim" dedi.
"YIKICILAR, BÖLÜCÜLER KARŞI TARAFTA TOPLANMIŞ"
MHP Milletvekili Adayı Hasan Sekin siyasi konjonktüre ilişkin şu açıklamaları yaptı:
"Cumhur İttifakı'na destek vermemek için mantık eksikliği yaşamamız lazım. Nedenine gelince; şer ittifakı aynı tarafta birleşmiş. Recep Tayyip Erdoğan'ı bahane ederek Yüce Türk Milleti'ni yok etmek istiyorlar. Biz her gittiğimiz yerde bunu anlatıyoruz. Yıkıcılar, bölücüler orada. Yalancıların tamamı orada. Bir tanesi çıkmış; bir parti genel başkanı 'Ben HDP'nin olduğu yerde, masada olmam' diyor. Ardından da '1 oy Kılıçdaroğlu'na, bir oy bu ablanıza' diyor. Burada Türk halkının bekasını isteyen birisinin aklı selim hareket etmesi gerekmez mi! Bu beni derinden üzüyor."
"KÜRT'ÜN EVİNİ KÜRT'ÜN BAŞINA YIKIYORLAR"
"Biz 60 bin insanımızı PKK yüzünden kaybettik. Ben Kürt'üm, Kürt bir ailenin çocuğuyum. Ben üçüncü sınıfta Türkçeyi tam bilmiyordum. Öğretmenimiz bir gün sınıfa bir badem getirdi ve bizlere gösterdi, 'Bunun adı nedir' diye sordu. Sınıfımızda bilen çıkmadı. Öğretmenimiz, 'Bu sizin ödeviniz, bunun ismini öğrenin, yarın gelin bana söyleyin' dedi. Ertesi gün gittiğimizde öğretmenimiz tekrar sordu, kimi arkadaşımız 'Payam' dedi, kimi başka şeyler söyledi. Ben parmak kaldırdım, 'Öğretmenim ben biliyorum, onun ismi bademdir' dedim. Öğretmenimiz nerden öğrendiğimi sordu, annem merkez çocuğuydu, o Türkçe biliyordu, ondan öğrenmiştim. Böyle bir ailenin çocuğuyum, MHP'de saf tutuyorum. Ben devletin en nazik ortamı Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir kurumda öğretmenlik, müdür muavinliği, müdürlük yaptım. Bakanlık kadrosunda İlçe milli eğitim müdürlüğü yaptım. İddia edilen gibi Türkiye'de bir Kürt ayrımı olsaydı bunları bana yaptırtırlar mıydı? Mümkün müydü? Mümkün değildi. Demek ki Türk Devleti, 'Türk - Kürt' ayrımı yapmıyor ama bu hayasızlar, 'Kürtler için bunları yapıyoruz, Kürt'e özgürlük istiyoruz' diyorlar, üstüne de Kürt'ün evini Kürt'ün başının üstüne yıkıyorlar. Ben bunu gördüm, yaşadım, içindeyim. Benim eşim, Elazığ'ın Arıcak Bölgesi'nden. Oraya misafirliğe gittiğim zaman, 'Aman Hocam devletten, milletten konuşma, içimizden biri gidip sizi ispiyon eder, onlar da gelir burayı basar' diyorlardı. O korku, o endişeyle sabaha kadar kimse yatmıyordu. Herkes pencerede teröristler gelip misafire, çocuklarımıza zarar verebilir korkusuyla bekliyordu. Biz bunları yaşadık. Sadece öldürmekle kalmadılar, bölgede hayvancılığı bitirdiler, bölgeden insanları göçe zorladı. Köyleri boşalttılar. Türkiye'yi büyük ekonomik kayıplara uğrattılar."
"BUNLAR KİRLİ"
"Basit bir hesap yapıyorum; Türkiye'nin teröre giden kaynakları, Kıbrıs Savaşı'nın kaynaklarından 3 kat fazla. Bu son süreci, operasyonları da hesaba katarsa 5 katını da geçer. Türkiye bu zalimlerden, hainlerden, bölücülerden çok çekti. Bunların hiçbiri Kürt de değildir, Kürtçe bilmezler. Bizim insanlarımızdan saf, iyi niyetle, gerçekleri bilmeyerek onlara destek verenler vardı ama gerçek yüzlerini bilenler doğruyu buluyor. Bunların bakışları kirli, düşünceleri kirli, söyledikleri de kirli."