Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir’in 2026 yılında ev sahipliği yapacağı Botanik EXPO için hazırlıklarıyla ilgili geçtiğimiz aylarda gaza basılmıştı. Konak ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri tarafından EXPO alanı Yeşildere için hazırlanan imar plan değişikliği kararları meclisten geçerek onaylandı ve askıya çıktı.

İTİRAZ EDİLDİ

Planların yürütmesini durdurulması talebiyle İzmir 7 İdare Mahkemesine dava açıldı. Mahkeme heyeti de DEÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümünden Prof. Dr. Sibel Ecemiş Kılıç, Prof. Dr. İpek Özbek’i ve DEÜ Mühendislik fakültesi Öeoloji Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Gültekin Tarcan’ı bilirkişi atadı. Heyet, alana giderek incelemelerde bulundu ve görüşleri bir rapor halinde mahkemeye sundu.

KAMU YARARI VE PLANLAMA AÇISINDAN UYGUN DEĞİL

Bilirkişinin raporunda özetle şöyle denildi:

“…Bu kapsamda alanın mevcut yapısını ortaya koymaya yönelik verilere plan açıklama raporunda yer vermeksizin, planın uygulanması sonucu yerinden olacak gruplara ilişkin bir model oluşturulmaksızın ve katılım süreçleri işletilmeksizin gerçekleştirilen planlama sürecin kamu yararı ve planlama ilke ve esasları açısından uygun olamadığı kanaatine varılmıştır.

Ayrıca, davacılar tarafından planlama alanına ilişkin Jeolojik-Jeoteknik Etüd Raporunun İzmir Çevre ve Şehircilik II Müdürlüğü tarafından 26.3.2012 tarihinde onaylandığı belirtilmekle yetinildiği, ancak; plan değişikliği kapsamında kalan alanın plan değişikliği ile gerçekleştirilmek istenen amaca uygunluğunun tartışılmadığı ve planlama kapsamına ilişkin Jeolojik-Jeoteknik Etüd Raporlarında heyelan alanlarının varlığından bahsedildiği iddia edilmiştir. Davacı tarafından Mahkemeye sunulan 19.01.2023 tarihli ek beyan dilekçesi ile; 19.08.2022 tarihli İzmir Valiliği II Afet Acil Durum Müdürlüğü Jeolojik Etüd Raporuna istinaden Cumhurbaşkanlığı'nın 08.12.2022 tarihli ve 2022/6462 sayılı kararnamesi ile davaya konu bölgenin heyelan bölgesi ilan edildiği ve davaya konu bölgenin sel baskınlarına da maruz kaldığı belirtilmiştir. Ancak 19.08.2022 tarihli Izmir Valiliği İl Afet Acil Durum Müdürlüğü Jeolojik Etüd Raporu ekinde yer alan haritalardan dava konusu parseli içeren planlama alanı yakın çevresinde (Izban hattının doğusunda) ilan edilmiş olan Afete Maruz Bölgeler bulunmakla birlikte planlama alanının bu bölgeler kapsamında yer almadığı anlaşılmaktadır.

YER VERİLMEDİ

Ancak Plan Açıklama Raporunun Jeolojik ve Jeoteknik Etüt Raporu kapsamında sadece "Söz konusu bölgeyi kapsayan İzmir ili Konak ilçesi, Yeşildere Mahallesi, Gaziler Caddesi ile Hürriyet Mahallesi arasında kalan sahaya ilişkin jeolojik-jeoteknik etüt raporu 26.03.2012 tarihinde mülga Çevre ve Şehircilik Il Müdürlüğü tarafından onaylanmıştır. Etüt kapsamında çalışma alanında Önlemli Alan 2.1(OA-2.1), Önlemli Alan 5.1(ÖA-5.1), Önlemli Alan 5.2(ÖA- 5.2) alanları tespit edilmiştir" ifadelerine yer verilmiştir. Plan açıklama raporu ekinde ve dava dosyasında anılan rapor bulunmamaktadır. Ayrıca planın açıklama raporunda önlemli alanların nitelikleri ve bu alanlarda alınacak önlemlere ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. İlave olarak plan açıklama raporunda ilgili kurum görüşlerine de yer verilmemiş olup, örneğin Meles çayı ve taşkın konusuna ilişkin herhangi bir açıklama da bulunmamaktadır. Sonuç olarak plan açıklama raporunda alanın risklerinin tespitine ve önlemelere ilişkin bir açıklama bulunmaması hususunun önemli bir eksiklik olduğu ve planlama ilke ve esasları ile kamu yararına aykırılık teşkil ettiği kanaatine varılmıştır.

‘AYKIRI OLDUĞU GÖRÜŞÜNE VARILDI’

• Meles çay boyunca ve var olan diğer açık alanlarla birlikte bir yeşil alan sisteminin oluşturulması, bölgenin doğal bir koridor olarak korunması, Vezirsuyu Kemerleri, Kadifekale, Halkapınar Kaynağı ve Kuyuları gibi kentin kültürel ve doğal unsurlarının bütünleştirilmesi gibi hedefler kamu yararına görülmekle birlikte, öngörülen kentsel/bölgesel fonksiyonun yer seçiminin nasıl yapıldığı, alanın uygunluğunun nasıl değerlendirildiği, bölgede öngörülen kullanımlar ve kullanımlar arasındaki ilişkilerin nasıl sağlanacağına ilişkin hiçbir açıklama bulunmaksızın yapılan plan değişikliğinin teknik ve nesnel gerekçelerinin yeterli düzeyde ortaya konulmadığı,

Dava konusu 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Imar Planı Değişiklikleri ile gündeme gelen "Fuar, Panayır, Festival Alanı alanı kullanım kararı kentsel- bölgesel nitelikli bir kullanım kararı olup, plan açıklama raporunda belirtildiği haliyle yaklaşık 100 ha büyüklüğünde bir alanı kaplayacağı, yine plan açıklama raporunda planlama alanının bütün olarak ele alınabilecek iki etaplama alanı olarak düşünüldüğü ve bu alanların sınırının imar planına aktarıldığı belirtildiği, niteliği itibariyle üst ölçekli plan olan 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında gösterilebilecek kullanımlardan olduğu, bu nedenle 1/25.000 ölçekli Izmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı'nda "2. ve 3. Derece Merkezler" olarak tanımlanan bölgenin dava konusu 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Imar Planı Değişiklikleri ile "Fuar, Panayır, Festival Alanı" olarak belirlenmesine ilişkin düzenlemenin planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olmadığı;

Her ne kadar plan açıklama raporunda kentsel ölçekte yeşil ve açık alan yaratımından ve yeşil koridor oluşturmaktan söz edilse de daha önce yürürlükte olan imar planları ile belirlenen E=3.00 değerinin bu planlarla da korunduğu (4 nolu plan hükmü) ve bu değerin yüksekliği dikkate alındığında bölge de yoğun bir yapılaşmanın ortaya çıkabileceği ve bu durumun yeşil koridor oluşturma hedefleri ile çelişeceği, plan ile ayrılan kullanımların yerlerinin değişebileceği hususundaki 5 nolu plan hükmünün

plan kararlarının nasıl uygulanacağı konusunda bir belirsizliğe yol açtığı, Alanın mevcut yapısını ortaya koymaya yönelik verilere plan açıklama raporunda yer vermeksizin, planın uygulanması sonucu yerinden olacak gruplara ilişkin bir model oluşturulmaksızın ve katılım süreçleri işletilmeksizin gerçekleştirilen planlama sürecin kamu yararı ve planlama ilke ve esasları açısından uygun olamadığı,

• Plan açıklama raporunda alanın risklerinin tespitine ve önlemelere ilişkin bir açıklama bulunmaması hususunun önemli bir eksiklik olduğu, tespit ve değerlendirmelerine dayanarak dava konusu 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı değişikliğinin ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğinin belirtilen açılardan şehircilik ilkelerine, planlama esaşlarına, imar mevzuatına ve kamu yararına aykırı olduğu görüşüne varmıştır”

GÖZLER MAHKEMEDE

Bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı. Şimdi gözler mahkemenin vereceği karardı.