Hale Halime YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir’in genç belediye başkanlarından Ömer Eşki ve eşi Beste Eşki’nin evine konuk olduk. Genç çift, Işıkkent’te Beste Eşki’nin babasının da dünyaya geldiği avlulu evde ikinci bebeğini bekliyor. Başkan Eşki, evde de tüm İzmir’in bildiği gibi… Hareketli, çalışkan, oturmayı ve uyumayı sevmeyen biri... Siyaset ve icraat konuşmayı seviyor, hedefleri, hayalleri var. Bunları gerçekleştirmek için de çok çalışmayı şiar edinmiş. Kendini eşi çocuğu ve ailesine adamış olan eşi Beste onu anlatırken “Evliliğimiz boyunca pijamalarını giyip televizyonun karşısında uzandığını görmedim” diyor.
Evliliğe giden yolları bile siyasetten geçen, eşini gençlik kolları ilçe kongresinde tanıyan Başkan Ömer Eşki’yi hem kendinden hem de eşinden dinliyoruz.
“BABASI ‘AL’ DEDİ, BEN DE ALDIM”
Nasıl tanıştınız?
Ömer Eşki: Babası getirdi ‘al’ dedi, aldım. (Gülüyorlar) Ben belediye başkanı Kamil Okyay Sındır’ın danışmanıydım. Babası da birlikte siyaset yaptığımız bir büyüğümüz, Beste’nin CV’sini getirdi. ‘Belediyede uygun pozisyon varsa işe alabilir miyiz’ dedi. Telefonu açtı, Beste’ye verdi. 10 gün sonra tekrar geldi kayınpeder, ‘tek çocuk İstanbul’a gitmek istiyor, ben gitmesini istemiyorum, burada alım varsa alın’ dedi, uygun pozisyon vardı, aldık. Baktım bana ağabey demek istemiyor.
“AĞABEY DEMEK İSTEMİYORDUM”
İstemiyor muydunuz?
Beste Eşki: İstemiyordum. (Kahkaha atıyor)
Ömer Eşki: Aramızda bir çekim vardı ama ben bu kızla çıkarsam evlenirim diye düşündüm, o yüzden il kongresine kadar biraz erteledim ama baktım il kongresini kaybedeceğim, başlayalım dedim.
Siz ne zaman hoşlanmaya başladınız?
Ömer Eşki: İlk gördüğü an…
Beste Eşki: Bornova ilçe kongresinde kürsüde gördüm ve o an başladı.
“İLK GÖRÜŞTE AŞKTI”
İlk görüşte aşk mıydı?
Beste Eşki: Evet, ilk görüşte aşktı. Pazar günü Bornova İlçe Kongresi vardı, Ömer’in de desteklediği bir aday vardı, beni aradı, ‘biz pembe listeyiz, pembe giy gel’ dedi. Ben de öyle yaptım ve kongreyi kazanınca da birbirimize sarıldık.
“ELİNİ UZATIP ‘ÖMÜR BOYU MU’ DİYE SORDU”
Evlenme kararını nasıl verdiniz?
Beste Eşki: Biz ilk adımı atarken bana elini uzattı ve ‘ömür boyu mu’ diye sordu, o bir evlenme teklifiydi.
Ömer Eşki: Ben merhaba dedim, evlendirdiler beni…. (Gülüyorlar)
Nasıl evlenme teklifi ettiniz?
Beste Eşki: Ömer’in sürprizleri ve organizasyonları çok fazlaydı evlenene kadar, evlenince bitti. Ben arkadaşımın düğünü için İstanbul’a gittim, o da gelmiş, beni adaya götürdü, orada kemanlar güllerle evlenme teklifi etti.
“ATEŞ, BARUT, DUMAN…”
Ömer Eşki: Kemancıyı yolda vurmuşlar, güller de yolda kaldı, ardından hemen ikinci organizasyonu yaptık. Başardık.
Beste dışında arkadaşlarımın haberi var, hatta bir gün organizasyon esnasında Beste’ye yakalandık. Çok yakın bir arkadaşı vardı, İstanbul’daki organizasyona katkı sağlayacak. Biz Beste ile birlikteyken telefonum çaldı, ‘Ömer hafta sonu program devam mı’ dedi. Ben de ‘devam sıkıntı yok’ dedim, telefonu kapattım. Kadın sesini duydu. O kim diye sordu, ‘Ayla, ilkokul arkadaşım, hafta sonu İzmir’e gelecekmiş’ dedim. ‘Benim gittiğim hafta arkadaşın İzmir’e mi gelecek’ dedi ama ateş, barut, duman tütüyor. Bir daha aynı şekilde yakalandık, bu defa da Leyla dedim. (Kahkaha atıyorlar)
“BEN VE ELİMDE ÇİÇEK”
Ömer Eşki: İstanbul’da metrobüsten çıkıp benim kardeşimle buluşacak, arkadaşları da ona makyaj yapıyor, damadın ailesiyle buluşacaksın, güzel gözükmen lazım diye. Bir çıktı, ben ve elimde çiçek. Sahile indik, yürüdük, yürürken karşısı gemi mi diye sordum, ‘orası Suada’ dedi. Yakından bakalım dedim, gittik. Tekneye bindik.
“NE ZAMAN İSTEMEYE GELİYORSUNUZ’ DEDİ”
Ben evlenme teklifi etmeden önce aileme söyledim. Annem ‘oğlum arkasından nişan, düğün gelir, hazır mısın’ dedi, ben anneme abarttığını söyledim ama bütün kız arkadaşları, tek taş yüzüklerini gösterip, ‘Bizde var, Beste’de neden yok’ diyordu. Ben de olay kapansın, bir yüzük alayım, 1-2 yıl sonra bakarız diye düşünmüştüm. Evlenme teklifinden 23 saniye sonra ‘Annenler, babanlar ne zaman tanışmaya geliyor’ diye sordu. O an ‘annem haklıymış’ dedim. 1-2 hafta sonra annemler tanışmaya geldi. Ardından bir telefon daha, ‘Ne zaman istemeye geliyorsunuz’ dedi.
Beste Eşki: Ya yok böyle bir şey… (Gülüyor)
“KAMİL BAŞKANA ‘ADAY SENSİN’ DEDİLER YAPMADILAR”
Ömer Eşki: Ben eksiksiz anlatıyorum. İsteme oldu, nişanlanacağız. O zaman da belediye başkanlığı aday adaylığı süreçleri, ben Kamil Başkanı aday göstermezlerse davullu, zurnalı nişan falan yapmayacağımı söyledim. Biz Kamil Başkanla birlikte Ankara’ya gittik, o zamanki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüldü. Orada Kamil Başkana aday sensin denildi. İzmir’e döndük ve fuardaki Göl Gazinosunu nişan için tuttuk. Sonra Kamil Başkan aday olmadı.
“KREDİ ÇEKİP DÜĞÜN YAPACAK HALE GELDİM”
Ben de askere gidip gelirim, bir yerde tekstil mühendisi olarak işe başlayıp, para biriktirip evlenirim diye düşündüm. Şu anki İlçe Başkanım Ertürk (Çapın) ağabeyim benim belediyede sözleşmeli memur olmam için görüşüp, anlaşmış. Ben sözleşmeli memur oldum, maaşım arttı. Kredi çekip düğün yapacak hale geldim. Beste’ye ‘böyle beklersek 4 yıl – 5 yılda anca evleniriz, bu sürede de sen bana katlanabilir misin belli değil. Ya 5 – 6 yıl bekleyeceğiz ya da evlendikten sonra 6 ay asker yolu beklersin’ dedim.
Babama nasıl açıklayacağım dedi Beste, babasının bir arkadaşı konuştu babasıyla. Sonra ben babama söyledim telefonu yüzüme kapattı. İstanbul’a gittim, babamı ikna ettim. Nişanı düğüne çevirdik, İstanbul’da da yer tuttuk, düğün için. Kına gecemizi de öğretmenler evinde yapmıştık.
“HER YER YIKILDI AMA AŞKIMIZ SAPASAĞLAM”
Evlenme teklifi ettiğim Suada yıkıldı, kına gecesini yaptığımız yer öğretmen evi yıkıldı, Göl Gazinosu yıkıldı, İstanbul’da evlendiğimiz yer otoparka dönüştü, o da yıkıldı. Bir Beste ile ilk tanıştığımız Nevzat Kavalar Kültür Merkezi var, bir de yüzüncü günde Uğur Mumcu’da kafasına gül yaprakları atmıştım, Uğur Mumcu’yu da ben yıkacağım yeni bina yapacağım.
Her şey yıkıldı ama aşkımız hala sapasağlam diyorsunuz yani)
Beste Eşki: İnşallah öyledir bu röportajdan sonra, selam verdim evlendirdiler diyor!
Ömer Eşki: Doğru…
Beste Eşki: Doğru diyor hala (Gülüyorlar)
Ömer Bey evde nasıl bir eş?
Beste Eşki: Yok ki…
“ÖMER’E EVE GİRMEME BÜYÜSÜ YAPMIŞLAR”
Belediye Başkanlığından önce?
Beste Eşki: Belediye Başkanlığından önce de yoktu. Ömer’e eve girmeme büyüsü yapmışlar. Mesela hafta zaten çok yoğun geçiyor, Pazar günü evine gelmek istersin, pijamalarını giyip televizyon izlersin, Pazar kahvaltısı yaparsın, asla yok. Mesela Cumartesi günü arıyor beni ‘Pazar boş, şuraya kahvaltıya gidelim, oradan balık tutmaya gidelim… ‘Ne olur eve gel artık’ diyorum.
Evde zaman geçirmeyi sevmiyor musunuz?
Ömer Eşki: Seviyorum, geçtiğimiz günlerde saat 21:30’da geldim gece 1’e kadar bilimsel mütalaalarla ilgilendim.
Beste Eşki: Bu eve benim taşınmak istememin en büyük sebebi şu bahçede oturur da, toplantılarını burada yapar ve evin çatısı altında olmuş olur.
“BESTE OLMASA BEN ÖLÜRÜM”
Beste Hanım nasıl bir eş?
Ömer Eşki: Beste olmasa ben ölürüm, o kadar. Beste çok fedakar, tüm yaşantısını bana adadı. Tamamen her şeyde beni önceleyerek düşünüyor.
“AÇIK ARA BEN KISKANCIM”
Kim daha çok kıskanç?
Beste Eşki: Ömer hiç kıskanç değil, hatta ben bu huyuna sinir oluyorum. Bir kere neredesin, ne yapıyorsun diye sormaz mı insan? Ben daha kıskancım kesinlikle açık ara. Ömer biraz kıskansın isterdim.
Ömer Eşki: Çok güveniyorum, çok iyi tanıyorum. Zaten ne zaman, nerede ne yaptığını biliyorum.
Ömer Bey belediye başkanı olduktan sonra hayatınızda ne değişti?
“İŞTEN AYRILDIM VE HİÇ İSTEMİYORDUM”
Beste Eşki: Her şey, benim için çok şey değişti. Ben işten ayrıldım, bunu hiç istemiyordum.
Bir noktada haksızlık olmuyor mu bu sizin için?
Beste Eşki: İş isteyenler, nikah günü istiyorlar, doğalgaz isteyenler bana ulaşıyor. Ben belediyede çalışıyor olsaydım iletişim masası gibi çalışırdım. Biz müdürlerimle, başkan yardımcılarımla ilişkimin nasıl olacağını düşünmüştük, sonuçta belediye başkanın eşinin protokolde yeri var, etik olmaz demiştik.
Ömer Bey hem gece hem gündüz dışarıda, şafak operasyonları yapıyor, sanırım uyumuyor, bu durum sizin hayatınızı nasıl etkiliyor?
Beste Eşki: Ömer anahtar taşımaz, tam uyuyorum Ömer geliyor, bütün düzenimiz değişti.
“KIZIM ÖĞRETMENİNE ‘BABAMI DA ALIRLAR MI’ DİYE SORMUŞ?”
Çocuğunuzu nasıl etkiledi bu durum?
Beste Eşki: Onun da hayatı değişti. Seçim zamanında o da sınıfta seçim çalışması yapıyordu, sınıfta liste tutmuş, Ömer’e oy verenler, oy vermeyenler diye… Seçim talepleri toplamıştı. Ancak Ekrem İmamoğlu’na yapılan haksızlık sürecinden çok etkilendi, biz de hata ettik Ekrem Başkanın alındığı gün kendimize hakim olamadık, o da evdeydi. Okula gidip öğretmenine ‘Ekrem Başkanı aldılar, babamı da alırlar mı’ diye sormuş, çok korkmuş, çok etkileniş. Uzak tutmaya çalışsanız da olmuyor.
Ömer diplomasını yaktı, o gün Asya’da arabadaydı, Ömer’in konuşmalarını duymuş. ‘Babam da hapisten korkmuyormuş, gerçekten korkmuyor mu, onu da alırlar mı’ diye sürekli soruyor, endişeleniyor.
“ADAY OLMAYA 4 YIL ÖNCE KARAR VERDİM”
Belediye Başkanı olmaya nasıl karar verdiniz? Gece çalışıyorsunuz, gündüz çalışıyorsunuz, şafak operasyonları yapıyorsunuz?
Ömer Eşki: 5 Kasım’ı 6 Kasım’a bağlayan gece Özgür Özel birinci turdan 18 oy önde çıkınca, Beste’ye telefonda ‘Artık Bornova Belediye Başkan Adayı benim’ dedim. Çünkü ilçe başkanım net şekilde Özgür Özel’i desteklemişti, onun da beni desteklediğini alem biliyordu. Gökhan Zeybek Parti Meclisinden birinci çıktı. O dakikadan sonra Bornova’nın belediye başkan adayı bendim. Ben aslında aday olmaya 4 yıl öncesinden karar verdim. Bunu birçok kişiye de söylemiştim.
“PROJELERİMİZ HAZIRLAMIŞTIM, ŞİMDİ HAYATA GEÇİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUM”
Beste Eşki: Biz inanmıyorduk…
Ömer Eşki: Projeler hazırlamaya başlamıştık, projeler aslında arkadaşlarıma komik geliyordu, ‘Bu çocuk kafayı kırmış’ diyorlardı. Şimdi o projeleri hayata geçirmek için çalışıyorum.
Şafak operasyonları da şundan, ben genelde sabah namazlarına camiye giderdim, kızımı da götürüyordum. Şu andaki Başkan Yardımcım Ersel Bey Karşıyaka Belediyesi’nde İmar’da çalıştığı dönem, Cevat Durak Karşıyaka Belediye Başkanı iken, kendisi de İzmir’in en iyi belediye başkanlarından biridir. ‘Cevat Başkan sabah çok erken saatlerde arabasıyla dolaşır, kaldırım bozukluklarını, çöp birikintilerini, ağacın budanmamışlıklarını not alır, ilgili birimlere iletir ve o gün içinde tamir edilmesini isterdi’ demişti. Ersel Bey bunu bana anlatmıştı ve kulağıma küpe oldu bu.
Türkiye’de işsizlik sorunu var, yolda insanlar iş için geliyorlar yoğun şekilde. Sabah erken saatlerde sokakları görme şansınız daha çok oluyor. Belediyeye girdiğinizde işlerden çıkamıyorsunuz, kendime sokakta olacak zaman dilimi ayırmak istiyordum, o yüzden sabah namazla çıkmak çok mantıklı geldi.
“ÖMER’İ UYKUSUZLUK ETKİLEMİYOR”
Beste Eşki: Uykusuzluk da etkilemiyor Ömer’i. 45 mahallenin hepsini gezi.
Ömer Eşki: Bornova’nın her köşesini gezmek istedim. Camileri seçerek devam ettik. Hepsini bitirdik, hepsine hizmet götürdük. Geçen dönem Fen İşleri’nin sadece 29 mahalleye hizmeti vardı, o beni çok etkilemişti, tamamına girmeliydi.
Geçtiğimiz gün muhtarlarla bir toplantı yaptık, 12 köyümüzden Gökdere hariç 11’inin asfalt talebi vardı. 11 köyün 10 tanesine asfalt götürmüştük, en az götürdüğümüz yere 1,5 kilometre asfalt götürmüştük. O toplantıda ilk sözü Kayadibi Muhtarımız aldı ve ‘yollarımız bozuk asfalt istiyoruz’ dedi. Asfalt atamayacağım bir alan, orman alanı içindeki bir yer için istedi. Yani ne kadar yaparsanız yapın sınırı yok. ‘Bizim bir sorunumuz yok, yaptıklarınız için teşekkür ederiz’ diyen muhtarlarımız da oldu. Keşke daha fazlasını yapabilsek ama bütçe probleme dönüştü.
“HÜKÜMETTEN 3 AYDA 117 MİLYON EKSİK PARA GELDİ”
2025 yılında 3 ayda hükümetten gelecek bütçede 117 milyon eksik geldi. Benim belediye binası dışında yapmak istediğim 4 bina var. Altındağ’da pazaryeri ve düğün salonu, Yeşilova’da pazaryeri ve düğün salonu, Pınarbaşı’nda kültür merkezi ve Bornart diye Türkiye’nin ilk ulusal çağdaş modern sanatlar müzesini yapmak istiyorum. Bunların hepsinin maliyeti taş çatlasın 120 milyon, bunların yanında yüksek maliyetli parklar, halı sahalar, peyzaj çalışmaları, müzecilik faaliyetleri de yapacağız. İlk 3 ayda 120 milyonluk bir kesinti beni ürküttü. Çok çalışabilmek için çok bütçeye ihtiyacınız var. Devletten gelen para düşecek.
Vatandaştan toplamaya çalıştığınızda da olumsuz etkileri oluyor. Siz sokağa iniyorsunuz, bugüne kadar alınmamış vergiyi talep ettiğiniz vatandaşla yüz yüze bakıyorsunuz. Genel olarak da belediyeden her şey istenir ama hiçbir şey verilmek istenmez. Ben bu konuda kararlıyım, hizmet isteniyorsa o hizmetinde karşılığı olmalı.
“ÖFKEMİ ERTELEYEBİLİYORUM”
Ömer Eşki öfkeli bir insan mı?
Ömer Eşki: Evet. Herkes ilk etapta yok der. Öfkemi o an için erteleyebiliyorum, benze bir konu yaşadığımda aynı kişilerle 2, 3, 4, 5’te absorbe edebiliyorum. Karşı tarafın pervasızlığı veya iyi niyeti suiistimal ettiğini hissedersem, haksızlığa uğradığımızı hissedersem ona cevap vermeye başladığımda kendime engel olamıyorum.
“ÖMER EN SABIRLI İNSAN”
Beste Eşki: Ömer bence en sabırlı insan. İkisini nasıl aynı bünyede barındırıyor ben de merak ediyorum. Sabrın bittiği yerde sinire geçiyor.
“SİNİRDEN ÇENEMİ SIKTIM, 4 DİŞİM KIRILDI”
Ömer Eşki: Aday adaylığım dönemimde çok haksız saldırıya maruz kaldım. İnanılmaz derecede haksızlığa maruz kaldım, hiç dünyamda olmayan şeylerle suçlandım. Bazen içimden çok kötü şeyler yapmak geldi, belli dönemlerde gece eve gelip kızımın yanına uzanıyordum. Sabah eşim kızıma sarılıp uyuduğumu görünce, ‘Ne oldu, canın neye sıkkın’ derdi. Çünkü beni bir tek o sakinleştirdi. Çenemi sıkıp dişimi kırdığım oldu, 4 dişe mal oldu bana. Eleştirmeye açığım ama çok açığım dersem yalan söylerim. Eleştiriye saygım var, eleştirilmeye sinirlenmiyorum ama haksızlık olmadığı müddetçe.
“AN AN SİNİR BOŞALMALARI YAŞADIM”
Gerçekten demokrat bir insanım, belediyenin önünde sendika eylem yaptı, bana, başkan yardımcılarımıza, ailelerimize ve partiye küfür etmediğiniz müddetçe istediğinizi yapabilirsiniz dedim. Özellikle demeçlerini dinlemedim, bu saygısızlık olarak nitelendirilmesin, duyup da objektifliğimi kaybetmeyeyim diye uzak durdum. Herhangi bir insanın kaldırabileceği yükten çok daha fazlasıyla sınandım. An an sinir boşalmaları yaşadım.
“FAKE HESAPLAR HAKARETVARİ CÜMLELER YAZIYOR”
İnstagramdan her gün nizami 2 -3 tane 0 gönderili 2 takipçili ya da 0 takipçili fake hesaplar beni takip ediyor. Herhangi bir yaptığınız işe, asfalt atma, sosyal yardım, spor, siyasi demecinizin altına alakasız şekilde hakaretvari cümleler yazıyorlar. Kim olduklarını tahmin ediyorum ama özellikle öğrenmemeye çalışıyorum. Tahmin ediyorsunuz bunu bu demiştir, bu şunun cümlesi diye. O kişinin dünyasına aykırı konuyla ilgili de eleştiri yapılabilir ama o kelimelerin duygusundan kim olduklarını çıkarabiliyorum ama detayına girip İP araştırıp kim olduğunu öğrenmemeye çalışıyorum. Aynı kişinin hiçbir şey yapmamış gibi farklı konudaki eleştirisinde tavrım farklı olabiliyor.
“ONLARI ÜZMEMEK ADINA ÇOK ŞEYİ YUTTUM”
14 – 15 yıldır her platformda bana kin duyup benden intikam almaya çalışan ama bir türlü başaramayan bir güruh var, son 3 – 4 yıldır da yine sendika üzerinden yendiğim arkadaşların sürekli belden aşağı tacizleri var, henüz cevap vermedim. Cevap vermek istemiyorum, biraz kendimden korkuyorum ama benim sadece içimi soğutan parti genel başkanımız ve Ekrem Başkan. Ben onlardan daha çok saldırıya uğramıyorum. Onlar bunları göğüslüyorsa bizim de göğüslememiz lazım. Onlara, partime ve aileme duyduğum saygı ve bağlılığımdan, onları üzmemek adına çok şeyi yuttum.
