Duruşmada ifade veren Ali Demirtaş ise “Ağabeyim Ömer Demirtaş kaza yerine geldiğinde aracı kendisinin kullandığını söylediğini belirtti. Ben kabul etmedim ama jandarmaya sürücü olduğunu söylediğinde sesimi çıkarmadım” dedi. Mahkeme heyeti, kaza sırasında kardeşlerin yerinin tespit edilmesi için o güne ilişkin telefon kayıtlarının (HTS) incelenmesine karar verdi.
Mahkemede tanık olarak dinlenen Merve Demirtaş, eşi Ömer Demirtaş'ın kazayı üstlendiğini ve otomobili kardeşi Ali Demirtaş'ın kullandığını öne sürdü. Ali Demirtaş da otomobili kendisinin kullandığını ileri sürerek, "Yaklaşık 45-50 kilometre hızla gidiyorduk. Seyir halindeyken ses geldi, ben hayvana çarptığımızı düşündüm. Araçtan indiğimizde yaralıları gördük. Ağabeyim Ömer Demirtaş kaza yerine geldiğinde aracı kendisinin kullandığını söylediğini belirtti. Ben kabul etmedim ama jandarmaya sürücü olduğunu söylediğinde sesimi çıkarmadım. Yaşım küçüktü, ehliyetim yoktu" diye konuştu.
Mahkeme heyeti sanık ve tanık ifadelerinin ardından Ömer Demirtaş ve kardeşi Ali Demirtaş'ın kaza sırasında bulundukları yerin tespiti için cep telefonu kayıtlarının (HTS incelenmesine karar verip duruşmayı erteledi.
'ANNESİ İLK DEFA ÖĞRETMENLER GÜNÜ'NDE KIZININ MEZARINA GELEBİLDİ'
Kızı Emine’nin ölümünü hala kabullenemediklerini anlatan Alaaddin Güder, “Şu an sanık olan Ömer Demirtaş, 'Ben yapmadım, kardeşim Ali Demirtaş kazayı yaptı' diye söyledi. Ali Demirtaş da bunu kabul etti. Kazadan 7 ay geçti ancak tutuklama olmadı. Burada bir öğretmeni kaybettik. Ben onu çok zor emekle büyüttüm. Herhangi bir tutuklama yok. Annesi ilk defa 'Öğretmenler Günü'nde kızının mezarına gelebildi. Fotoğrafı olan odaya giremiyor, bakamıyor, Adalete güveniyoruz. İçimizi soğutacak bir karar bekliyoruz" dedi.
Emine'nin ölümünden sonra odasına hiç giremediğini belirten annesi Fatma Güder de kızının mezarı başında ağlarken, adaletli bir karar verilmesini istediğini söyledi.
İlyas Yeşil (36) ise nişanlısı Emine Güder'i anlatarak, "KPSS'de 93 puan alarak alanında Türkiye beşincisi oldu. Ankara'ya atandı. Hayalleri vardı. Çocukları ve okulunu çok seviyordu. Onun hayalleri bizi yıkıyor, söyleyecek cümle bulamıyorum. Çok zor bir durum. 28 gün sonra düğünümüz vardı. Düğün için ev tutmuştuk. Kazadan 3 gün önce ben evi taşımak için Ankara'ya gitmiştim. Birlikte evi taşıdık. Eşyaları ayarladık. Beraber Kütahya'ya döndük. Bizim mahkemeden beklentimiz, adalet yerini bulsun. Bu canilerin, katillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz" diye konuştu. (DHA)