GÜNDEME BAKIŞ - İzmir'de verdiği bir sokak röportajında söyledikleri gerekçe gösterilerek 12 Ağustos'ta tutuklanan ve 17 gün sonra tahliye edilen Dilruba Kayserilioğlu, ‘halkı aşağılama’ suçundan 7 ay 15 gün ceza almış, hükmün açıklanması geriye bırakılmıştı. 


İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla da iddianame hazırlanırken Kayserilioğlu, 4 yıla kadar hapis istemiyle bugün bir kez daha hakim karşısına çıktı. Savcı, cezalandırılması için mütalaa verirken avukatlar ek süre istedi. Kayserilioğlu’nun adli kontrol şartı kaldırılırken duruşma 31 Ekim saat 14.30’a ertelendi. 

Whatsapp Görsel 2024 09 26 Saat 15.17.42 58B303B0
‘HUKUKUN DOĞRUDAN YANA OLACAĞINA İNANIYORUM
Kayserilioğlu ve avukatları ile birlikte İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Dilruba Kayserilioğlu, açıklamasında, “Ben her zaman üstüne basa basa söyledim, yine söylüyorum; ifade özgürlüğü kapsamında eleştirilerimi dile getirdim. Hala eleştirilerimin arkasındayım çünkü fikir ve ifade özgürlüğü var. Dava halen daha devam ediyor, bu dava şahsi alındı. Gündemde hiçbir suç yokmuş gibi, katiller kol gezmiyormuş gibi, güllük gülistanlıkmış gibi devam ediyor. Ben suçsuz olduğumu her zaman söylüyorum. Beraat edeceğime inanıyorum. Fikirlerimin her zaman arkasında olduğumu savunuyorum. Avukatlarım da davanın takipçisi, gittiği yere kadar onlar da götürme niyetinde. Vatandaş olarak haklı olduğum için kazanacağıma, hukukun da doğrudan yana olacağına sonuna kadar inanıyorum” dedi. 


GÜVENİMİZ TAM
Kayserilioğlu’nun avukatlarından Hüseyin Yıldız, “Bugün sokak röportajı yüzünden açılan ikinci davasının ilk duruşmasına girdik. İlk duruşmada savcı esas hakkındaki mütalaasını Dilruba’nın cezalandırılmasına yönünde açıkladı. Biz de beyanlarımızı sunmak için süre talebinde bulunduk. Duruşma, 31 Ekim saat 14.30’a ertelendi. Normalde biz asliye cezada bu kadar kısa sürede duruşma tarihi alamayız ama burada aldık. Türkiye’de hukuka güven yüzde 20’nin altına düşse de bizim güvenimi tam. Biz müvekkilimizin ifade özgürlüğü kapsamında beyanlarını her Türk vatandaşı gibi yönetime karşı eleştirilerini dile getirdiğine inanıyoruz. Suçsuz olduğuna inanıyoruz, beraatinin kuvvetle muhtemel olduğuna inanıyoruz. Zira Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış ifade özgürlüğü var. Yöneticiler biraz daha eleştiriye açık olmalı. Hukuk, adalet gün gelecek elbet bize doğruyu söyleyecektir” dedi.