'Küçük Menderes gazetesinden Utku Beycan'ın haberine göre; Acar, Aliağa'ya sökülmeye gelen gemilerin bölgedeki bilançosu hakkında konuştu.
Acar, gemi söküm sektörünün yanı sıra Tüpraş ve Petkim gibi komplekslerin Aliağa'yı bir sanayi şehrine çevirdiğini, sökülen gemilerden denizlere ve doğaya bırakılan parçaların asbest dışında civa dahil pek çok kimyasal taşıdığını söyledi.
'Dilovası ve Aliağa'da kanser vakaları çok yüksek'
Acar, Dilovası ve Aliağa gibi bölgelerde kanser vakalarının çok yüksek olduğunu belirtti. Söz konusu etkenlerden kaynaklanan ve işçilerin çokça yakalandığı akciğer zarı kanserinin meslek hastalığı kapsamına girmediği aktaran Acar, bölgede bu sektörlerin insan sağlığına etkisine dair istatistiki veri bulunmadığını da söyledi.
Asbest kaynaklı akciğer zarı kanserinin bir tanı ve teşhis süreci bulunmuyor ve bu yüzden de dünyanın en tehlikeli kanser türleri arasında gösteriliyor. Türkiye'de meslek hastalıkları hastanelerinin yetersizliği ise tehlikeyi körüklüyor.
Acar'ın verdiği bilgilere göre; asbestli gemileri söküm işinde çalışanlar, 10 veya 20 yıl arasında bu kansere yakalanıyor. İşçiler çalıştıkları iş kıyafetiyle asbeste temas ettikten sonra iş kıyafetlerini evlerine getiriyor ve bu şekilde işçilerin aileleri de asbeste maruz kalarak riske girmiş oluyor.
'Gaz kokusu bir zaman sonra bağımlılık yapıyor'
Öte yandan Acar, özellikle Aliağa'da bulunan Horozgediği bölgesinde asbestten kaynaklı etkilerin yoğun olduğunu belirtti, "Bu bölgede kanser oranları artsa da devlet düzenli sağlık kontrolleri yaptığı için bu bölgeden bize gelen dönüş az oluyor" ifadelerini kullandı.
Yine Acar'ın aktardığı bilgilere göre bölgedeki gemi söküm sektörü ve salınan gazlar, insan sağlığını etkilemenin yanı sıra bölgede çocuk düşürme oranlarını da yükseltiyor, fakat istatistiki verisi tutulmadığı için bölge halkındaki sağlık sorunlarının tam olarak hangi oranda bu etkenlerden kaynaklandığı bilinmiyor.
Aliağa'daki sanayi kompleksleri tarafından salınan gazların yüksek bir ihtimalle işçilerde bağımlılık yaptığını da vurgulayan Acar “Bölgedeki işçi arkadaşlarımız Aliağa’nın dışına çıktıklarında başlarının ağrıdığını, Aliağa’ya döndüklerinde ağrının kesildiğini söylüyorlar. Çünkü o gaz kokusu bir zaman sonra büyük ihtimalle bağımlılık yapıyor” dedi.