Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İlçe Kongreleri Karabağlar’dan başladı. Kongrede tek aday mevcut başkan Hüseyin Uzun oldu. Karabağlar Halk Eğitim Merkezi’nde yapılan  kongreye Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Milletvekili şebnem Bursalı ile çok sayıda teşkilat mensubu katıldı.

KONGRE 1,5 SAAT GECİKMELİ BAŞLADI

Saat 14:00’da başlaması gereken kongre saat 15:30’da başladı. 1,5 saat sonra yeter çoğunluk sağlandığı anons edilerek kongre başladı.

CEYLAN DİVAN BAŞKANI OLDU

Gecikmeli olarak başlayan kongrede divan başkanlığına Çorum eski milletvekili ve Ege Bölge Koordinatörü Ahmet Sami Ceylan seçildi.

DAĞ: “DANIŞMA KURULLARINDA HESAPLAŞMA YAPIYORUZ”

Kongrede konuşan Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a yönelik sert eleştirilerde bulundu. Dağ’ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Başkaları gibi siyasi hırslarla çıkar çatışmaları ile kaybeden zerre zamanımız yok. Recep Tayyip Erdoğan hiçbir zaman günlük hesaplarla ve menfaatine çalışan lider olmamıştır. AK Parti siyasi menfaatleri uğruna partisini zayıflatmaya çalışanların olduğu parti olmamıştır. Gençler size düşen bu paha biçilemez mirasa sahip çıkmaktır. 23 yılda AK Parti samimiyet ve güven oldu. AK Parti umut oldu, AK Parti icraat oldu, AK Parti gelecek oldu. Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği yol haritası ve AK kadroların vizyonu ile karamsarlığa sürüklene milletimize icraatın umudun adı oldu. Ak Parti umudun adıdır çünkü milletimiz karşılaştığı her zorluğu AK Parti ve Erdoğan ile aşabileceğini düşünüyor. AK Parti icraatın adıdır çünkü milleti, memleketi sevmenin hizmet siyasetinin adıdır AK Parti. O nedenle tüm Türkiye’de 8. İzmir’deki ilk kongrede ‘Umudun icraatın geleceğin adı AK Parti sloganını belirledik.

Bir yerel seçimi geride bıraktık. Danışma kurullarında ya da kongrelerde bir nevi hesaplaşma yapıyoruz. Kongreler sadece burada ilçe başkanı ya da yönetim belirdiğimiz organizasyondan ibaret değil.

“PANİK İÇİNDE ÇALIŞTILAR”

Bir yerel seçim geçirdik, sizlerin güçlü desteği ile İzBB Başkan Adayı olarak görev yaptık. Öncelikle AK parti teşkilatlarının tamamına beni aday onuruna yaşattıkları için çok teşekkür ediyorum. Seçimi kazanamamış olsak da bu seçimde AK Parti’nin İzBB Adayı olmak ömrüm boyunca benim onurla taşıyacağım bir şeref madalyasıdır. Yaptığımız bu çalışma evlatlarımıza bırakacağımız mirastır. Mahallelerimizde, köylerimizde öyle bir çalışma yaptık ki İzmir’e verdiğimiz sözü yerine getirdik. Cumhurbaşkanım bize görevi tebliğ ettiğinde kendilerine ‘İzmir’i biliyorum ve tanıyorum. İşimizin zor olduğunu da biliyorum. Size çok iddialı sözler söylemeyeceğiz ama bir şey söyleyeceğim. İzmir’den öyle bir ses duyacaksınız ki bu ses Türkiye’nin her yerinden duyulacak’ dedim. Duyurduk mu? Hamdolsun. Öyle bir çalışma yaptık ki burayı kendi kalesi gibi gördükleri şehirde genel başkanları, teşkilatları panik içinde belediyeyi kaybetmemek için çalıştılar.

“YALANA BAŞVURDULAR”

Sadece çalışma yapsalar sıkıntı yok ama dezenformasyona da yalana da sonuna kadar başvurdular. Bizim vaatlerimizin üstünde vaatler ortaya atmaya çalıştılar ama şimdi çoğu unutulsun diye bekliyor. İlk defa hizmet, icraat konuşmak zorunda kaldılar. Seçim üzerinde 6 ay geçti, 180 günlük eylem planları vardı ve henüz bir adım dahi atmış değiller. Biz olsak ne yapacaktık? Ne olacaktı? Kentin göbeğinde bir yağmur yağdığında iki tane insanımızı kaybettik. Herkesin üzüleceği bir olay. Eminim mevcut büyükşehir kadroları da üzülmüştür. Suçu başkasına atmak için uğraşmak insanlık mıdır? Ben belediye başkanlığına değil bu şehrin şehri emini olmaya talibim dedim. Alsancak merkezde böyle bir hadise olduğunda suçu başkasına atmaya çalışmak, belediye bürokratları tahliye olduğunda alkışla karşılamak vicdana, insanlığa sığmaz. İnsanlığınızı kaybetmişseniz önümüzdeki 4,5 yıl ne yaptığınıza bakmaya gerek yok. 6 ay geride kaldı 180 günün işleri yürümedi, İzmir’in gündemine bakıyoruz. Ya memur eylemleri ya işçi eylemleri ya sokaklardaki çöpler… Trafikle ilgili adım da atılmadı, emin olun ben şu güne kadar.  En az 4 köprülü kavşağı, battı çıktığı hayata geçirmiş olacaktık. Yazı tatil ile geçirmeyecektik. Millet tatildeyken biz İzmir’in trafik sorununu çözeceğiz, kent estetiği ile ilgili adım atacağız dedik. BU irade hala bizde var. Bu dert bitecek değil sevda da bitecek değil. 300 bin seçmenin olduğu ilçede kale diye gördükleri şehirde aramızdaki var 7 bin. Buca’da yine aynı, büyükşehirde verilen oyu ilçede alsak seçimi kazanıyoruz. Bazen ben söylemeyeyim insanlar söylesin diyorum, kulp bulma derdi başlıyor. Yapmayın bunu herkes tabloyu görüyor ve taktir ediyor. Eksiklerimizi görüyoruz ve tamamlayacağız. Burada mesaj çok nettir. Türkiye’deki mesaj da İzmir’deki mesaj da nettir. İlk defa İzmir, Türkiye’deki mesajdan ayrılmıştır.

“KÖRFEZE DEŞARJ DEVAM EDİYOR”

İzmir Körfezi bizim de vaatlerimizdendi. Proje tanıtım toplantısında net bir şekilde söylediğimi hatırlıyorum. ‘Size yüzülecek körfez vaat etmiyorum ama Kordon’da Karşıyaka’da Güzelyalı’da çiğdem çitlerken turkuaz bir körfeze bakma vaat ediyorum’ dedim. 700 bin metreküp arıtılacak su Çiğli Artırma Tesisi’ne geliyor. Biz dördüncü fazın borçlanmasını Soyer döneminde tamamlamıştık ama bu bitmedi. Bitmediği için her gün 100 bin metreküp su körfeze deşarj ediyorsunuz. Önce Körfez’i kirletmeyi durdurun dedik, CHP’li arkadaşlar rahatsız olmuş. Açıklama doğru olunca asfalyalar artmış bize cahil, dar görüşlü demişler. Bu da milletimizin taktiridir. Basınımız vasıtasıyla CHP’li siyasetçileri İzmirli hemşerilerime İzmirli siyasetçi olarak şikayet ediyorum. İzmir’de temsil yetkisi verdiğiniz İzmirli vekil ve belediye başkanları kamera önünde ayrı kamera arkasında ayrı konuşmaktadırlar. Kamera önünde hep yaşadığımız şeyler, bakanla İzmir’e gelirim başkan yurtdışına çıkar. Arkasından ayıp ettik görüşelim denilir sonra bilim kurulu raporu ortaya çıkar bu sefer de bunu imzalamaktan imtina ederler. İmzalamamak aleyhlerinde olacağı ortaya çıkınca şerh koymak ortaya çıkıyor. Körfez’e deşarj hala devam ediyor, önce onu durdurun. Konak Tüneli yapacağız dedik eylemler, Çeşme Projesi’ni iptal ettirdiniz, bunu havalimanında yaşadık. Çeşme’de, Urla’daki konutlarında hayatlarından memnun oldukları için İzmir’in her durumda oy verdikleri, hizmet olmadığında da bunu hükümete atma konforuna sahip oldukları için konfordan vazgeçmiyorlar. Bu kısır döngü yıllardır böyle devam ediyorlar. Hizmeti getirir gibi bir şey yapıyorlar sonra hamle yapıldığında bel altında vurmaya kadar her şeyi yapıyorlar. Sonra da hizmet getirmiyorsunuz diyorlar, kardeşim getiriyoruz. Hadi gelin şunu yapalım diyoruz. Hem hizmeti getirme, engel ol hem de İzmir bize oy veriyor söylemleri üzerinde sörf yapmak.  İzmirliler bu yerel seçimlerde size sarı kart gösterdi. Ben sandık sandık bize oy vermeyen bu seçimde veren CHP’li seçmenleri çıkarttım. İzmirli sarı kartı verdi, kırmızı karta da az kaldı. ‘AKP İzmir’i teslim almak istiyor’ demiş. Bu çok talihsiz bir konuşma. İzmir 9 Eylül’de teslim alındı o dönem de Müslüman Türk yurduydu bundan sonra da kalmaya devam edecek. Kast ettiği siyasi olarak teslim olmak ise… Yıllardır İzmir’i siyasi olarak teslim alanlara bakıyorum. Biri Aziz Kocaoğlu, diğeri en yakın arkadaşı Alaattin Yüksel, Tunç Soyer, Deniz Yücel, Cemil Tugay, Murat Bakan… Son dönemde atamalara bakıyorum İzmir’i İstanbul’a teslim etmeye karar vermişler. İzmir’i İstanbul’un 40’ıncı ilçesi yapma yolunda adım attılar. Acaba İstanbul’un rantını bitirip İzmir’e adıma atmaya mı karar vermiş durumda?

“AK PARTİ İCRAATIN ADI OLMAYA DEVAM EDECEK”

Eşsiz İzmir’in eşsiz insanları bu şehri İstanbul’a teslim etmeniz karşı duracağız. Karşınızda Hamza Dağ’a oy veren İzmirliyi bulacaksınız. Sadece bize oy verenler değil büyükşehir, ilçe meclisimiz, teşkilatımız burada. Yapacak olduğunuz yanlışlık olursa İzmirli’ye şikayet etmeye, o da olmazsa yargıya başvuracağız. Yılmadan, yorulmadan, usanmadan, bıkmadan çalışmaya devam. Çünkü AK Parti umudun adıdır, AK Parti geleceğin adıdır, AK Parti hizmetin adıdır, AK Parti icraatın adıdır. Ve adı olmaya devam edecektir.

SAYGILI: “BİZDE SANDALYALER HAVALARDA UÇUŞMAZ”

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, “Bizim kongrelerimiz demokrasi şölenleridir. Başkalarının kongrelerindeki gibi sandalyeler, yumruklar havada uçuşmaz. Bizim kongrelerimizde Türkiye’nin yeni rotası çizilirken omuz omuza yürünecek yollar için söz verilir. Bu sözler kalplere nakşedilir ve yol arkadaşlığı devam eder. Çünkü AK Parti bizim için tek başına politik bir anlam taşımaktan ötedir. AK Parti, AK Parti’den büyüktür” dedi.

“KARABAĞLAR’IN MÜHRÜNÜ İZMİR’E VERECEĞİZ”

“AK Parti bir yer küreye barış ve adaletin siyaset arenasında nasıl haykırılacağının pratiğini öğreten bir medeniyet okuludur” diyen Saygılı, “O okulun kurucusu ve başöğretmeni de Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ve şimdi biz de Karabağlar’dan Cumhurbaşkanımıza şu sözü hep birlikte veriyoruz. İzmir’i önümüzdeki ilk seçimlerde AK Parti’nin medar-ı iftiharı yapacak mıyız? Karabağlar’ın mührünü İzmir’e verecek miyiz?” diye sordu.

“ŞARTLAR ÇETİN, KIŞLAR SERT OLABİLİR”

Saygılı sözlerini şöyle sürdürdü:

AK Parti; adaletin, kalkınmanın ve Türkiye’nin partisidir. AK Parti teşkilatları; kardeşliğin, birliğin, dirliğin çatısıdır. Bazen şartlar çetin olur. Küresel dalgalanmalar ya da bölgesel çatışmalar yüzünden ekonomik belirsizlikler yaşanır. Bazen kış zorlu geçer. Hava fırtınalı olur. Geminiz limana ulaşamayacak sandığınız anda bir bakmışsınız bir rüzgâr sizi güvenli bir limana atmış. Bizim gemimizin kaptanı Recep Tayyip Erdoğan oldukça… Bizim rüzgarımız ve itici gücümüz samimiyet ve hasbilik oldukça… Bizim davamız Büyük Türkiye yolunda, Türkiye Yüzyılı’nda aydınlık yarınlara yürümek oldukça… Şartlar çetin olmuş, kışlar sert geçmiş hiç önemi yok. Biiznillah hepsini aşar, ülkemizi dün taşıdığımızdan daha aydınlık yarınlara taşırız.

UZUN: “İZMİR’İ SALLADIK AMA YIKAMADIK”

Kongrenin tek başkan adayı Hüseyin Uzun ise, sözlerine İsrail’i lanetleyerek başladı. Uzun, Cumhur İttifakı ile uyumlu çalışma yaptığını anlatarak, “2 seçim geçirdik. Ülke genelinde zafer elde ettik, yerelde istediğimiz başarıya ulaşamadık. Hamza Dağ müthiş bir seçim kampanyası yürüttü, İzmir’i salladık ama yıkamadık. Yerel seçimlerde kazanacağımıza çok inanmıştık, o kadar emeklerimize karşı başarı elde edemedik. Bunun üzüntüsünü yaşıyoruz. Bize güvenenleri mahcup etmeyeceğiz. İnsan ayırt etmeden herkesi kucaklayacağız. Tek amacımız, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yükünden yük almaktır. Bunun sözünü veriyorum” dedi.

BURSALI: “3 B GÜZEL FORMÜLE EDİLMİŞ”

AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, “Birlik, beraberlik, başarı… Bu 3 B’yi ne güzel formüle etmiş, AK Parti’nin formülü işte bu. Bugün bu salonda yenilenme, tazelenme, yola devam yönünde yola çıkıyoruz. Siyaset ekip işi, vefakar ve cefakar teşkilatımızla bugünlere geldik. Buradan güç birliğiyle çıkacağımıza olan inancım tam. Hayallerimiz büyük, inancımız tam. Durmak yok, yola devam” ifadelerini kullandı.