Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Zafer Levent Yıldır, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin ardından göreve gelen meclis ve meclisin tartışma konularına ilişkin soruları yanıtladı. CHP'nin Türkiye ve İzmir'de yaşadığı başarıya ilişkin, "22 yıllık AK Parti iktidarının başarısızlığı önemli bir etken tabi ki, bunun göstergesi ekonomi, mülteci sorunu, adaletsizlikler, haksızlıklar ve hukuksuzluklar" olarak yorumlayan Yıldır, meclis grubu için ise "Henüz 2,5 ay oldu. Bunun 15 günü mazbata süreciydi, bayramları yaşadık yani 1,5 ay üzerinden değerlendirebiliriz, meclis toplantılarımızı yaptık. Henüz ‘Meclis şöyle ya da böyle gidiyor’ demek için çok erken" dedi. 

"MECLİSLERİN UZAMASINDAN HERKES RAHATSIZ"

İzBB meclisinin gece saatlerine kadar sürmesine yönelik soruları da yanıtlayan Yıldır, "Aziz Kocaoğlu döneminde mecliste en basit madde bile saatlerce tartışılmıyordu, bu durum Tunç Soyer döneminde başladı. Şu an en basit maddede bile birçok meclis üyesi saatlerce konuşuyor ve meclisler çok geç bitiyor. Bu durumun İzmir'e bir faydası var mı, yoksa sizce AK Parti grubu meclisi kilitlemeye mi çalışıyor" yorumlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Yıldır, şunları anlattı: 

Ben bu tür şeyler söylemek istemem ama bu uzamadan herkes rahatsız. Meclis üyeleri kendileri de rahatsız. Ben AK Partili arkadaşların çok fazla aynı tekrarları yaptığını görüyorum. Bir de zaten bizim ciddi değerlendirmelerimizden biri 2023 faaliyet raporu… Kural böyle, bu faaliyet raporunu yeni gelen belediye başkanı, yeni gelen meclis üyeleri kendilerinin olmadığı dönemin 1 senelik değerlendirmesini yapmak durumunda kalıyor. Bu anlamda da tartışmaların çok verimli olduğu söylenemez. Biz en azından 1 seneyi dolduralım, 1 sene sonraki tartışmalarda söyleyecek daha çok sözümüz olabilir. Tartışmaların, değerlendirmelerin daha yapıcı, faydalı olduğunu söylemek doğru olabilir o zaman.

"TEKRAR TEKRAR AYNI ŞEYLER SÖYLENİYOR"

"Bir trafo alanı için bile saatlere varan tartışmalar görüyoruz, bu durumu grup başkanvekilleri ile istişare etmiyor musunuz" diye sorulan Yıldır, "Ediyoruz. Başkanımızın yeni bir uygulaması oldu, 'gündem dışı konuşmalar kenti ilgilendirmeyen yerlere gidiyor, yayın da yapıldığı için sanki izleyenlere dönük bir çaba içinde olabiliyor insanlar' diye düşündü ve bence de haklıydı. Bu sebeple gündem dışı konuşmalarda canlı yayını yapmama kararı alındı ve bunun üzerine bir tartışma başladı. Sonra biz AK Parti Grup Başkanvekili arkadaşla da görüştük. Bu tartışma ilk Torbalı’da oldu ve bu eleştiri konusu oldu. Arkadaşlar önce mevzuat dedi, mevzuata bakıldığında ise gündem dışı konuşma yapmak isteyenler belediye başkanına dilekçeyle başvuruyorlar, meclis başkanı da kimin, ne kadar konuşacağını belirliyor ve konuşmalar buna göre yapılıyor. Arkadaşlar buna razı gelmediler, bu demokratik değil dediler. Epeyce bir dinledikten sonra tahammül edemedim, aynı şeyler tekrar tekrar söyleniyor. Bir arkadaş söylüyor, diğeri aynısını tekrar söylüyor, tekrar ediyor bu durum. Ben de ‘İstanbul’da topal ördek, burada ise demokrasi diyorsunuz’ dedim. Mevzuat dediniz, bunun sizin için çıkmaz olduğunu gördünüz, geriye ne kalır etik ve ahlak kalır. Sizin de bu konuda ikna kabiliyetiniz azalmış durumda. İnsanlar artık inanmıyorlar. Dolayısıyla bu durumda sorun sizsiniz. Ben mecliste bunu anlatmaya çalıştım. Ben şu ana kadar gündem dışı konuşmalarda çok büyük bir verim olduğunu görmedim. Elden geldikçe bu tür anlamsız diyaloglara girmek istemiyorum. Buna özen gösteriyorum, bizim arkadaşlarımız da özen gösteriyor. Onları da uyarıyorum, ‘Gereksiz konuşmaları keselim’ dedim." ifadelerini kullandı. 

"ÇOK KONUŞARAK SAYI FARKINI KAPATMAYI AMAÇLIYOR OLABİLİRLER"

 Meclise gelmeden önce tüm maddelerin ilgili komisyonlarda değerlendirildiğini aktaran Yıldır, "Zaten biz bunları komisyonlarda konuşuyoruz. Örneğin imarla ilgili bir konu saatlerce konuşulabiliyor. Biz bu konuyu zaten imar komisyonunda uzun uzun konuşuyoruz, birtakım ekipmanlarla, birtakım bürokratlarla değerlendiriyoruz. Bir bilgi gerektiği an orada temin edebiliyoruz. Diyelim biz 80 tane imar konusunu komisyonda görüşerek meclise geliyoruz. Mecliste aynı konu çok daha ayrıntılı şekilde tartışılmaya çalışılıyor. Ne  bir pafta var ortada, ne görüntü var, hatta imar komisyonunda yer alan insanlar bile konuyu yeterince hatırlayamıyor olabilirler. Ayrıca bir daha tartışma başlıyor. Artık şu tespit edildi: bir karar eğer imar komisyonundan oy çokluğu ile çıkıyorsa mecliste bu konu saatlerce tartışılacak anlamına geliyor. Aşağı yukarı 184 kişiyiz, 139 kişi biz varız, 30-40 kişilik AKP grubu var. Sanırım ‘Çok konuşursak belki sayı farkı o kadar belli olmaz’ diye düşünüyorlar. Komisyonlara gittiği zaman konular ciddi şekilde ayrıntılı olarak değerlendiriliyor" açıklamasında bulundu. 

 "İZBETON KONUSUNDA GAYET AÇIĞIZ"

Mecliste sıkça gündeme gelen İzBB iştiraki İZBETON suçlamalarına ilişkin konuşan Yıldır, "İZBETON konusu dillendirildi ve başkanımız da hemen yanıt verdi. İç denetçi arkadaşlara söyledim, eğer gerekli görüyorlarsa bana getirmelerine gerek yok, direkt gidip savcılığa suç duyurusunda bulunabilirler’ dedi. Bundan daha net nasıl bir yanıt olabilir ki! Bu konuda gayet açığız biz, konuyu da sonuna kadar sahipleneceğiz ve ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bu konuda kimsenin kaygısı olmasın. İç denetçilerin çalışması uzun sürüyor çünkü herkes takdir eder ki yıllardır yapılan işlemlerin tek tek elden geçirilmesi, bir sonuç çıkartılması oldukça titiz ve zor bir iş. Biz de bu sonuçları bekliyoruz" dedi. 

"CAMIN ÇERÇEVENİN PARÇALANMASI SAÇMA OLDU"

İzBB'de çalışan memurların SDS ücretleri için yaptığı protestoya ilişkin, "Üst limit" vurgusu yapan Yıldır, " Gösteriler olduğunda camın, çerçevenin parçalanması bence çok saçma oldu. Herkesin protesto hakkı var, her zaman bunu savunduk. Benim hayatım zaten muhalif bir hayat, dolayısıyla bu tür şeyleri çok fazla yaşamış birisiyim. Hatta dışarıdaki protestonun çığırından çıktığı ve meclisi yapmamak üzerine ufak tefek sesler çıkmaya başladı, ben grupta ‘Sonuçta memur arkadaşlar bizim arkadaşlarımız, onlarla birlikte çalışıyoruz, bir şeyleri de onlarla birlikte yapacağız, böyle bir talepleri olabilir, bu konuda protesto haklarını da kullanabilirler. Biz tutanak tutup meclisi yapmazsak onların daha fazla suçlanmasına sebep oluruz. O yüzden bu meclisi mutlaka yapacağız’ dedim. AK Partili arkadaşlar ‘İlden haber bekliyoruz’ dediler. Ben de ‘Biz çoğunluğu sağlayacağız ve bunu yapacağız’ dedim. Meclisi de yaptık. İkinci konu bugüne kadar Büyükşehir 14 bin TL veriyordu, şimdi üst limit 8 bin 700 TL. Şimdiye kadar hep limitin üstünde ödemeler yapıldı, Sayıştay da bu konuda birçok saptama yapıp, savunmalar aldı. Artık 'kamu zararı var, zimmet çıkartabiliriz' gibi bir söylem ortaya çıkınca, bu zimmeti ne başkanın ne de başkasının ödeyebilecek gücü var. Bu konuda tedbirli ve dirayetli davranmak istedi. Kendisini haksız görebilmek çok zor. Zaten 8 bin 700 ve üstüne yol, yemek ücretleriyle 12 binlere geliyor ödeme, bunu da açıkladı. Arkadaşlar ise 14 bin TL yerine 22 bin TL istediler. Konu bundan ibaret. Umarım en kısa zamanda üst limit yükseltilir hükümet tarafından ve belediyedeki memur arkadaşlarımız da üst limitte para alır" diye konuştu. 

"HOŞGÖRÜ MEMNUN EDER AMA SUİSTİMAL EDİLİRSE MÜDAHALE GEREKİR"

"Başkan Cemil Tugay'ın mecliste çok hoşgörülü olduğu ve bu hoşgörünün suistimal edildiğine ilişkin gelen yorumlar var. Bu yorumlarla ilgili ne düşünüyorsunuz" diye sorulan Yıldır, " Hoşgörü bizi memnun eden bir şey ama tabi suiistimal edildiğinde müdahale edebilmek gerekiyor. Biz ilk geldik, başkana bir vekalet verilecek. Bana sorulduğunda ‘Bizim güven sorunumuz yok, komisyona gitmesine de gerek yok, biz oylanmasını istiyoruz’ dedim. AK Partili arkadaşlar hemen ‘Hukuk komisyonuna gitsin’ diye ayağa kalktı. Bu biraz klasik bir tavır. Karabağlar’dan da alışığım aslında bu tavırlarına. Gerçi Karabağlar’da daha uyumlu bir birliktelik vardı, birçok kararı ortaklaşa aldık. Burada İzBB Başkanına bir yetki vermek için yok hukuk, yok plan bütçeye göndermenin pek anlamını görmüyoruz. Koskoca bir halk, 5 milyonluk kitle oy kullanmış, bu adama güvenini göstermiş. Biraz saygı göstermek gerekir diye düşünüyorum" açıklamasında bulundu. 

"TOPLU ULAŞIMI SADECE CHP'LİLER Mİ KULLANIYOR?"

Toplu ulaşımda 90 dakika içinde yapılan aktarımların ücretsiz olmasını öngören önergenin UKOME'de hükümete bağlı kurum temsilcileri tarafından reddedildiğini hatırlatan Yıldır, "Benzer polemikler UKOME’de 90 dakika tartışmasında da yaşandı. Hamza Dağ vadetti, Cemil Tugay da vadetti. Hangisi iktidara gelirse gelsin bu olacak demek ki, değil mi! Ama hala olamadı. Niye! Bir gerekçeyle 15’e 13 reddedildi. Yine 15’e 13 ikinci de reddedildi. Burada belediye başkanı Hamza Dağ olsaydı o devlet görevlileri yine aynı oyları kullanabilecekler miydi? Siz inanıyor musunuz buna! O zaman sadece gerekçe oluşturuluyor burada bilerek ve isteyerek. Toplu ulaşımı sadece CHP’liler mi kullanıyor, bütün İzmir kullanıyor. Bu tür tavırlar var, bunların da İzmir ve meclis için yararlı tavırlar olduğunu düşünmüyorum" dedi. 

"5 MİLYON İNSANIMIZIN YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ SIRTIMDA HİSSEDİYORUM"

Yıldır, "Bize kendinizi anlatır mısınız, grup başkanvekilliğini bekliyor muydunuz, yoksa sizin için sürpriz oldu mu" sorusuna ise, "Kendim hakkında konuşmayı sevmiyorum. Çünkü başkaları da kendi hakkında uzun konuştuğunda ben sıkılıyorum. Aynaya bakmak bizim kim olduğumuzu anlatmıyor, o ayna başka biri olursa ben anlayabiliyorum kendimi. Grup başkanvekilliği meselesine gelince, ben Karabağlar’da 10 yıllık süreci tamamladıktan sonra artık ilgilenmeyi düşünmüyordum. Cemil Tugay Başkanımızın böyle bir girişimi olunca, ‘Birlikte çalışalım’ diye öneride bulununca onu kıramadım. Yardımcı olmayı istedim tabi ki. Sonuçta grup başkanvekili olacağım da belliydi, konuşmuştuk. Sonuçta bir birikimim, deneyimim varsa, ondan yaralanmak istiyorsa tabi ki gönüllü olarak ben her zaman sunmaya hazırdım. Yaptığım işten keyif de alıyorum. Çok yoğun tabi ki, istiyorum ki yaptığım en kötü şey iyi bir şey olsun, ben daha iyisini yapmaya çalışayım. Onun için uğraşıyorum. 5 milyon insanımızın yükümlülüğünü sırtımda hissediyorum, ona göre davranmaya çalışıyorum. Ona göre özen gösteriyorum. Benim hayatım muhalif olmakla geçti. Buradan edindiğimiz deneyimler ışığında iyi şeyler yapmak istiyoruz, bundan sona da umarım çok daha iyi şeyler yaparız" yanıtını verdi.