Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP İzmir önceki dönem milletvekili Atila Sertel, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hotar'ın şikayeti üzerine bugün 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ifade verdi. DEÜ'ya yurt yapılması şartıyla bağışlanan bir arazinin satışa çıkarılması üzerine başlayan polemikler neticesinde dava açılan Sertel'in duruşmasına eski milletvekili Tacettin bayır ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gabbi de katıldı.
"KİMSEYE HAKARET ETMEDİM
Atila Sertel savunmasında, “Ben 26 ve 27 dönem İzmir milletvekiliyim. Hakkı hukuku savunmak için de çalıştım. Bağışçı rahmetli olmadan önce araziyi bağışlamıştı. Dokuz Eylül Üniversitesi bu araziyi satışa çıkardı. Ben de bana gelen bilgiyi paylaştım. Oğlunun haberi var mı? Bu araziyi satmanız uygun değildir diye mecliste bir duyuru yaptım. İzmir’in göbeğinde bir alan ve kız yurduna çok ihtiyaç var. Buranın ileride 20 milyonu bulacak bir bedeli ve üniversite zarara uğrar demişti. Hakaret davası olarak görülmüş. Rahmetlinin oğlu Erin Şahin açılan ihaleye dava açtı ve satılamadı. Üniversite itiraz etti, mahkeme bunu da reddetti. Kimseye hakaret etmedim. Kamu malını, İzmirlinin hakkını korumak ve vefat etmiş bir hanımefendinin kız yurdu yapılması kaygıyla bağışladığı arazinin satılmasına karşı çıktı. Hiçbir hakaret suçu yoktur. Avukatım da gerekli dilekçeyi mahkemeye sundu” dedi.
DAVA REDDEDİLDİ
Hakim davanın reddine karar verdi.
"HOTAR İSTİNAFA TAŞIYOR"
Mahkeme çıkışında açıklama yapan Sertel, "Aukat Şule Pınar Arık, oğlu adına davanın açıldığını ve mahkemenin satışa ihtiyadi tedbir kararı koyduğunu söyledi. Tedbir kararı mahkemeden çıktı, yani bizim haklılığımız ortaya çıktı. Dokuz Eylül Üniversitesi bu karara itiraz etti fakat bu kararda mahkeme ısrar etti. DEÜ şimdi bunu istinafa taşıyor, istinafın da aynı kararı vereceğini sanıyorum" dedi.
"HOTAR'A HUKUK DERS VERDİ"
Sertel'in açıklaması şöyle:
Hakim beni dinledi. Ben kız yurdu yapılacak bir yere, kamu yararı olan bir yerin satılmasına karşı çıktığım için yargılanıyorum. Buna bir milletvekili olarak değil, bir vatandaş olarak da karşı çıkardım dedim. Sağ olsun hakim, davanın reddine dedi, böylece DEU'da hukuksuz olarak öğretim görevlisine zulmeden, hakimler üzerinde baskı ve tesis oluşturmaya çalışarak, savcılar üzerinde baskı oluşturmak kaydıyla birçok insanın yargılanmasını sağlayan Seniha Nükhet Hotar'a hukuk bir ders vermiş oldu.
"BİZ HARAMA KARŞI ÇIKTIK"
Biz milletvekili olduğumuz sürece harama el sürmedik, harama karşı çıktık, kamunun yanındayız, kamunun mallarının peşkeş çekilmesine karşı çıktık, çıkacağız. Bizi tutuklayabilirler hiç önemli değil. 3 fezlekem de Hotar ile ilgili. Pandemi döneminde AKP Gençlik Kolları Başkanının tweetini retwetlemişti, ben de bunun onun işi olmadığını söylemiştim. Ondan da dava açtı.
GABBİ: "SESİMİZİ YÜKSELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gabbi ise, İzmir'de hiç yaşamadığımız bir olayı yaşıyoruz. İzmir'de pırıl pırıl üniversitelere sahibiz ama nedense DEÜ, 2 - 3 yıldır kendisine yönelik hiçbir gazetede, yayın organında çıkmasını istemiyor. Davalar açıyor, yüzlerce basın kuruluşunu birden basın ilan kurumuna şikayet ediyor, oradan cezalar almamız sağlamaya çalışıyor. Bu uygulamayı sadece DEU'da görüyor ve kabul etmiyoruz. Halk ve kamu yararı olan her yerde biz sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
BAYIR: "BU GÜCÜ NEREDEN ALIYOR?"
CHP İzmir eski milletvekili Tacettin Bayır, Siyasallaştırılan sadece Cumhurbaşkanlığı makamı değil, üniversitelerin de siyasallaştırıldığını görüyoruz. Özellikle DEÜ'da rektör hanım da sık görüyoruz. Birçok arkadaşımız mahkemelik. İnciraltı yurt önünde yaptığımız açıklama nedeniyle bizimle de ilgili suç duyurusunda bulunmuştu ama sonuç alamıyor. Bu gücü hanımefendi nereden alıyor? Cumhurbaşkanlığından mı? Mahkemeleri, hakimleri, savcıları neden gereksiz yere oyalıyor. Yazık, yakışmıyor" ifadelerini kullandı.