Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, belediyeye ait Havuzlu Düğün Salonunda basın mensuplarıyla bir araya geldi. 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilecek yerel seçimler için partisi tarafından tekrar aday gösterilmeyen Sandal'ın gündeminde görevde geçirdiği 5 yılı, yerel seçimler ve CHP Genel Merkezinin aday belirleme süreçleri yer aldı.
SANDAL'DAN SERT AÇIKLAMALAR
Konuşmasına "Seçim süreci yaklaştı, 60 güne yakın bir zamanımız var. İzmir adaylarımız belirlendi. Büyükşehir'e atanan Cemil (Tugay) Bey ve 30 ilçeye atanan arkadaşlarımı kutluyor ve başarılar diliyorum" diyerek başlayan Sandal başta CHP Lideri Özgür Özel olmak üzere, CHP yönetimine ve İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'na zehir zemberek eleştirilerde bulundu. Sandal'ın açıklamaları şöyle:
"MAKAM ARACIMIZ SATILMIŞTI"
5 yıldır Bayraklı'ya hizmet ediyoruz. Bu sürede kimseyi ötekileştirmeden ilçemizde yaşayan yurttaşlarımıza hizmeti asli görevimiz saydık. Vicdanen bu konuda rahatım. Geldiğimizde 'Bu kentte biri yatağa aç giriyorsa o koltuklar bize haram olsun' demiştik. Ben belediyeye geldiğimde makam aracımız satılmıştı, pandemi, deprem, ekonomik kriz ve borç stokumuzla elimizden geleni yaptık. Temel kıstasımız tasarruf, beytülmala el uzatmamak, kamu kaynaklarını vatandaşa doğru aktarmamaktı. Bu konularda örnek olacak çalışmalar yaptık.
"KENT KİMLİĞİ OLUŞMAMIŞTI"
Bayraklı'da kent kimliği oluşmamıştı. Yurttaşlarımızın kendini Karşıyakalı, Bornovalı görmesi bizi incitti. Bu kent İzmir'in kurulduğu kent, bu kent milli mücadelenin merkezlerinden biri. Yeni kent merkezi. İzmir'in yıldız, kalbi olacak bu kentte yaşayanların aidiyetlerini başka yerde görmesi bizi incitti. İzmir'in kalbini bu vizyonla ortaya koyduk. Arkadaşlarımız bizi sığ işlerle eleştirdiler, çarpıttılar. Bu konuda vicdanımız rahat.
"ALTYAPI SORUNLARI ÇOK BÜYÜKTÜ"
Kentin altyapı sorunları büyüktü. Asfalt serim işlerini İzBB Başkanımız Tunç Soyer'in destekleriyle atlattık. Kentsel dönüşüm meselesinde çalışanlarımıza teşekkür ediyorum. Biz iş yaparken korkuyla hareket etmedik. Biz Büyükşehir'in çözemediği işe de girdik kentsel dönüşümde.
"DEPREMDE TÜRKİYE'YE MODEL OLACAK ÇALIŞMA YÜRÜTTÜK"
Deprem sürecinde Türkiye'ye model olabilecek çalışmaları yürüttük. Bayraklı'da süreci sorunsuz şekilde atlattık, Çadır sürecinin 1 ay sürdüğü başka afet bölgesi yok. Bayraklı'daki depremin diğer yerlerdeki depremlerden daha küçük olduğunu söylüyorlar ama bütün yurttaşlarımız sokaktaydı. Bizim de asıl meselemiz o gece sokağa inen vatandaşın derdini çözebilmekti. Can kaybınız bin de olsa 100 de olsa sorun tek. Bu süreci çözümledik. İzBB'nin ve hayırseverlerin katkılarıyla bine yakın vatandaşımızı konutlara yerleştirdik, beyaz eşyalarına kadar dizip teslim ettik.
"VATANDAŞIN İMAR YÖNETMELİĞİNDEN KAYNAKLANAN MAĞDURİYETİ GİDERDİK"
Eski imar yönetmeliğine göre yapılmış bu konutlar yeniden imar aldığında yüzde 40'a varan kayıp yaşıyordu. K sınırları planlamasıyla bu mağduriyeti de giderdik. Her vatandaşımıza 30 - 40 metrekarelik inşaatlarını geri iade ettik. Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla ada bazlı ve parsel bazlı inşaat artışı gerçekleştirdik. Bu artışı K sınırlarından sonra yaptık. Depremzedelerimizin diğer haklarıyla ilgili de hiç ödün vermedik. Merkezi hükümete tüm eleştirilerimizi en yüksek tonda dile getirdik. Krediden faiz oranlarına tüm taleplerimizi en yüksek tonda dile getirdik. Evleri yıkılıp TOKİ tarafından yapılan vatandaşımızın mağduriyetini defalarca dile getirdik. Rezerv alanda yapılan konutların devredilmemesiyle ilgili defalarca sorunu dile getirdik. Tüm yurttaşlarımızın derdine derman olmak istedik. Bizim afet bölgelerinde yaptığımız işin 10'da 1'ini yapan var mı? Elazığ'a giden yardım 560 milyon, Bayraklı'ya gelen 3 milyon.
"KİMSE BİZE SİYASİ DURUŞUNDAN ÖDÜN VERDİ DİYEMEZ"
Biz tüm yaptıklarımızı siyasi duruşumuzdan ödün vermeden yaptık. Cumhurbaşkanı burada Kılıçdaroğlu'nu eleştirdiğinde bir CHP'li gibi kalkıp alanı terk ettik. Vatandaşı yanlış bilgilendiren kamu görevlilerine ve milletvekillere cevabı biz verdik. Bizim milletvekillerimiz sustu biz konuştuk. Çadırlar kurulmayınca kamuyla, güvenlik güçleriyle biz karşı karşıya geldik. Kimse bize 'görevini yapmadı siyasi duruşundan ödün verdi' diyemez. Ben CHP'li bir belediye başkanıyım, CHP'liyim, bundan sonra da CHP'li kalacağım. Birileri bizi bunun dışına itmek isteyebilir ama biz CHP'de kalacağız. Şimdi de bütün haksızlıklara aynı şekilde cevap vereceğiz.
"BAYRAKLI'NIN İRADESİNİ YOK SAYMAYA KİMSENİN HAKKI YOK"
Bayraklı'da kongre süreci, mahalle, ilçe seçimleri olmuş ve irade şekillenmiştir, bu iradeyi yok saymaya kimsenin hakkı yok. Mahalle, ilçe ve il süreçlerinden sonra bir kurultayımız oldu. Burada geçmiş dönem Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel yarıştı. Demokratik bir yarıştı. Kurultaydaki koşulları bir tarafa bırakarak bu demokratik süreçte Özgür Özel yeni genel başkan oldu. Sayın Genel Başkanımızın kurultay konuşması ve teşekkür konuşmasındaki söyledikleri tüm partilileri heyecanlandırdı, umutlandırdı. Biz de o kervana katılan arkadaşlarınızdanız. Özel, ' Kayıt dışı siyaseti bitireceğiz' demişti. Siyasetesin kayıt altına alınması, şeffaf olunması ve söylenen sözlerin tutulması son derece önemli. 'Ben anket yapacağım, memnuniyet ölçeceğim, heyetler göndereceğim, ilçe başkanının, il başkanının fikrini alacağım. Bu süreç şeffaf olacak' demişti. Takdirlerinize sunuyorum.
"ANKETTE SORULAN 3 İSİM ADAY YAPILMADI"
Bayraklının memnuniyet anketi İzmir'de en iyilerden bir tanesi. Komisyon kararları parti yetkililerinden duydum bunu; güçlü adayın belediye başkanı olacağı... Sonrasında bu 2 mesele bizim atanmamıza yeterliyken yeni bir ankete girişildi. O ankette sadece Serdar Sandal, Ulaş Aydın ve Erdal Aksünger isimleri soruldu. Belediye başkanı olmamız, bölgede yoğun çalışmamızdan kaynaklı olarak bizim oranımız oldukça yüksek çıktı. Rakamlarını da biliyorum ama kimseyi rencide etmek istemem. Kayıt dışı siyasette bu meseleyi takdirlerinize sunuyorum. Ankette sorulan 3 arkadaştan biri var mı, memnuniyet anketinden eser var mı, komisyon kararları var mı, hiçbiri yok. Çünkü Serdar Sandal Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın bir isim ve ona oy verdi.
"KURULTAYIN İZMİR'DE BİTMEDİĞİNİ HEPİMİZ GÖRDÜK"
26 Kasım'da tüzük kurultayı toplanacaktı. Ne oldu o kurultaya. Delegeyi sıfırlayacaktık. Yeni bir üye sistemi getirecektik, üyelere eğitim verilecekti. Haber yok! Ön seçim ne oldu... Spesifik birkaç yerde. Heyetler gidiyor da heyetin raporuna uyulmuyor. Aynı heyet Manisa'ya, İstanbul'a gidemiyor. Farklı bölgelere gidiyor ama uyulmuyor. Kurultay bitmiştir denildi, İzmir'de bitmediğini hepimiz gördük.
"ASLANOĞLU GELMİŞ GEÇMİŞ EN BAŞARISIZ İL BAŞKANI"
"Kimseye sözümüz yok. Adaylık sürecini baştan yapacağız" demişlerdi ama kurultay sürecinden önce verilen tüm sözler tutuluyor. "İl ve ilçelere sormadan herhangi bir atama yapmayacağız" dediler, il başkanına anketi göstermediler. Komisyon kararlarını göstermediler, kimin atanacağını, MYK'ya kimin ineceğini söylemediler. Bu süreçlerde Şenol Aslanoğlu İzmir'de gelmiş geçmiş en düşük performansı gösteren il başkanıdır. Aslanoğlu İzmir'in iradesine, örgüte sahip çıkamamıştır.
"BEN TAVŞAN DEĞİLİM BAŞKANLIKLA İLGİLİ IŞIK YAKIYORSUNUZ!"
Ben kurultayın ilk oyunu da ikinci oyunu da Kılıçdaroğlu'na verdi. Bir vekilimiz ikinci turda oyumu değiştirmemi istedi, Ben ise o milletvekiline "bir söz verdim, benim Kılıçdaroğlu'na oy verme gerekçem sadece yakınlığım değil, ahlakı, vicdanı, liyakati, devlet adamlığı, muhalefeti bir araya getirme iradesi" dedim. Çünkü Türkiye'nin ihtiyacı toplumsal barış. Sayın vekile ayrıca "Ben siyasiyim, ben mahallede, ilçede, ilde seçimi alırken delegelere Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğim diye söz verdim" dedim. Orada 1 oy da kalsa ben aşağıdan aldığım yetkiyi değiştirmem. Ben tavşan değilim ki bana ışık yakıyorsunuz belediye başkanlığı ile ilgili. Ben işini adam gibi yapan bir belediye başkanıyım.
Ben parti yetkilileriyle görüştüm, 'Ekipler değiştiğinde adaylar da değişir bu doğal, niyetiniz buysa hiç girmeyelim' dedim. Bize 'anketlerden ve gelen komisyondan çıkın gerisini bize bırakın' dediler. Özel ile görüşmemde de aynı konuşma oldu. Ankette sorulanların esamesi yok. Bu süreç bizleri üzüyor, kırıyor, partimizle ilgili kaygı duyuyoruz. Aldığımız telefonlar bizleri rahatsız ediyor. Ama bir haksızlık olsa da, bir usul hatası olsa da, farklı bir yönetim anlayışı olsa da biz CHP'liyiz. Bizim CHP ile olan bağımız sıradan bir bağ değil.
"KILIÇDAROĞLU'NA OY VERDİM, PİŞMAN DEĞİLİM"
Bugün tüm CHP'liler, Büyükşehir ve 30 ilçemizde üzerine düşeni son noktaya kadar yerine getirmek durumundadır. Hesap günü bugün değil, bu işler bittikten sonradır. O gün tekrar konuşacağız. Hiç kimsenin umut olan bu süreci sekteye uğratmaya hakkı yok. Kılıçdaroğlu'na oy verdi diye belediye başkanlarını çizmek bu parti adına yapılacak en son şeydi ama buna cevap vermeyeceğiz. Cevap hakkımız bugün için saklı kalacak. Kılıçdaroğlu'na oy verdim, pişman değilim, bugün olsa bugün yine veririm. Kemal bey 5 benzemezi bir arada tutan lider, bugün biz 5 parçaya bölündük.
"ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ"
Bugün sandığa gitmem diyen, oy vermem diyen her arkadaş yanlış yapıyor. Adayın doğruluğu, yanlışlığı bugünün meselesi değildir. Bayraklı'da üzerimize ne düşüyorsa yapacağız. Hiçbir şey yoksa bin çalışan arkadaşımızı düşüneceğiz.